Ceyhun Bozkurt, 6 Şubat depremlerinin ikinci yıldönümünde yıkımın en fazla olduğu illerden Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’a gitti.
11 ilin etkilendiği 6 Şubat depremlerinin ardından depremlerin ikinci yıldönümünde Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’a giden Ceyhun Bozkurt, Radyo Sputnik‘te yayınlanna Bölgenin Kalbi programında depremlerin ardından neler yapıldığını, nelerin yapılmadığını ve son durumu aktardı.
Bozkurt, konuyla ilgili şunları söyledi:
6 Şubat depremlerinin ikinci yıldönümü. Depremlerin ikinci yıldönümünde yıkımların en yoğun yaşandığı Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’a İletişim Bakanlığı’nın düzenlediği bi geziyle gittim. Üç gün sürecek olan gezinin iki gününe katıldım. İletişim Bakanlığı, bölgeye yerli ve yabancı basın mensupları, toplamda yüzün üzerinde gazeteci bölgeye götürdü. Düzenlenen gezide yalnızca yapılanlar anlatılmadı, halk problemlerini dile getirdi. Ama aynı zamanda çözüm süreci de konuşuldu. Ciddi bir inşa sürecinden bahsedildi. Tabii ki bu sürecin eleştirilecek yönleri de var. O dönemden itibaren yapılacaklarla ilgili çeşitli eleştiriler var. Ancak şunu gördük; özellikle Adıyaman’da ve Kahramanmaraş’taki bazı bölümlerde yeni konutların yapım süreci çok hızlı ilerlemiş. Adıyaman’da ilk gittiğimiz yerlerden biri İndere Kalıcı Deprem Konutları oldu. Ayrıca Örenli Kalıcı Afet Konutları’nı da ziyaret ettik. İndere Konutları, Adıyaman’ın tepe bölgesinde, yüksek ve sağlam zemine inşa edilmiş. Yaklaşık 65 bin kişinin yaşayacağı, içinde yedi okul, sağlık merkezleri ve çeşitli yaşam alanlarının bulunduğu dev bir yapılaşma söz konusu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025’in sonunu hedef olarak göstermişti. Ancak özellikle Adıyaman’daki İndere bölgesinde konutların yaz sonunda tamamlanacağı ifade edildi. Peki, her şey konut mu? Maalesef, yaşamın devamı için konutlara ihtiyaç var. Çünkü hâlâ konteyner kentlerde yaşayan insanlar var. Sayıları azalsa da yaklaşık iki yıldır konteynerde yaşayan depremzedeler bulunuyor. O insanların yeni yuvalarına kavuşması için bu afet konutları büyük önem taşıyor. Yıkımın maddi boyutunu onarmak ve yeni yaşam alanları inşa etmek zorundayız. Yıkım çok büyüktü. On bir il etkilendi. On binlerce bina yıkıldı ve 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Hâlâ kimliği belirlenemeyen kayıplar var. Çünkü deprem, büyük bir kaos ortamıdır. Bu kaosu düzenleyebilirsiniz ama bazı belirsizlikler kalabilir.
Kahramanmaraş’ta şu ana kadar 39.136 konut ve iş yeri tamamlanarak sahiplerine teslim edildiğini aktaran Bozkurt, ‘2025 yılı sonuna kadar toplamda 74.187 konut ve iş yerinin tamamlanarak konutsuz tek bir depremzede bırakılmaması hedefleniyor’ dedi. Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti:
İndere’de yaklaşık 65 bin kişinin yaşayacağı bir alan oluşturuluyor. Bu, neredeyse Adıyaman nüfusunun beşte biri demek. Yaz sonunda konutlar teslim edilmeyi planlanıyor. Bu çok hızlı bir süreç. Ancak bundan sonrası için ne yapacağız? İşte asıl mesele bu. Depremzedelerin barınma sorunu çözülmeye çalışılıyor ama gelecekte benzer felaketlere karşı ne kadar hazırız? Özellikle Marmara Bölgesi ve İstanbul için ne yapmalıyız? Çünkü İstanbul ve çevresinde büyük bir deprem olursa, tüm Türkiye’yi etkileyebilir. Bugün İstanbul’un ekonomik gücü, deprem bölgesini ayağa kaldırmaya yetti. Ancak İstanbul ve Marmara Bölgesi büyük bir depremle sarsılırsa, Türkiye bu bölgeyi nasıl ayağa kaldıracak? Bu, en büyük sorumuz olmalı. İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde yaşayan herkesin en önemli gündemi bu olmalı. İstanbul merkezli büyük bir deprem yaşandığında, hepimiz için çok daha büyük bir sınav başlayacak.