Kastamonu’da konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu, “Bugün alelacele, bir kez daha İstanbul Üniversitesi’ne yazı yollayarak diplomamla ilgili baskı yapma sürecine, üniversiteyi baskılama sürecine devam etmiş. Buraya gelirken öğrendim” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı (İBB) ve CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu Kastamonu’da konuştu ve “Bugün alelacele, bir kez daha İstanbul Üniversitesi’ne yazı yollayarak diplomamla ilgili baskı yapma sürecine, üniversiteyi baskılama sürecine devam etmiş. Buraya gelirken öğrendim” dedi. İmamoğlu ayrıca “2020’de bu raporu veren dekan Profesör Doktor Kamil Ahmet Köse’ye öyle baskı yaptılar, öyle canından bezdirdiler ki yahu yılların bilim insanı bugün istifa etmek zorunda kaldı.” dedi.
İmamoğlu, yurttaşların “Ceketini çıkart” sloganları atması üzerine ceketini çıkarttı ve kollarını sıvadı. İmamoğlu, “Size söz iktidar olana kadar bu ceket giyilmeyecek, bu kollar hep sıvalı kalacak. Hiç endişeniz olmasın” diyerek sözlerine başladı.
“İmamoğlu’ndan korkuyor. O kadar korkuyor ki, bu korku açıkçası her daim onu tedirgin ediyor. Benimle çağrılarıma rağmen Türk milletinin huzuruna çıkıp mertçe yarışacak cesareti de yok. Onun için tuzaklar hazırlıyor, bana çelme takmaya çalışıyor, bana yaptıkları sık davetlerle adeta ikinci Saraçhane’ye çevirmeye çalıştığı savcılık, bugün alelacele, bir kez daha İstanbul Üniversitesi’ne yazı yollayarak diplomamla ilgili baskı yapma sürecine, üniversiteyi baskılama sürecine devam etmiş. Buraya gelirken öğrendim. Çok aceleleri var. Ben bazen özel kalemimizdeki arkadaşlara bile ‘şunu arayın’ dediğimde ya da ‘şunu söyleyin’ dediğimde orada kaygı duydukları bir şeyi bile ‘biraz geç yapalım, bazı hususları düzeltelim’ diye benim adıma inisiyatif alıp süreci kendileri yönetiyor ve düzenliyorlar. Bundan da mutlu oluyorum. Yahu savcıya talimat verme hakkı olmamasına rağmen verdiği talimat üzerine, ‘bunu hemen yapın. Bir yazı daha, yazarak okulu zorlayın’ diyerek acelelerini ortaya koyuyorlar. Muhtemelen ‘bu işi 23 Mart’tan önce halledin’ demişlerdir. Haksız, hukuksuz bir biçimde hiç ilgisi olmayan, alakası olmayan bir biçimde savcılık devreye giriyor”
‘Profesör Doktor Kamil Ahmet Köse bugün istifa etmek zorunda kaldı’
İmamoğlu, Profesör Doktor Kamil Ahmet Köse’nin istifa etmek zorunda kaldığını iddia etti:
Bu süreci çok kısa anlatacağım. Bu süreçte daha önce 2020 yılında diplomamı sorgulayan Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne fakültem tarafından, ‘İmamoğlu’nun yatay geçişi her yönüyle uygundur.’ Raporu verilmiştir. Bu raporu biz bile yeni öğrendik, bilmiyorduk. 2020’de sormuş, fakülte cevap vermiş. Altında dekan olan, profesörün de imzası var. 2020’de bu raporu veren dekan Profesör Doktor Kamil Ahmet Köse’ye öyle baskı yaptılar, öyle canından bezdirdiler ki yahu yılların bilim insanı bugün istifa etmek zorunda kaldı. Dertleri ne Ekrem’in diplomasını iptal ettirecekler. Ya bunlar bakın bu kötülük, bu kötü akıl, bu cumhurbaşkanının ürettiği korku iklimi düzgün, namuslu insanlara yüklediği yükün karşılığıdır. Yılların bilim insanına bile bunu yaptırdılar. Allah sizi ıslah etsin. Nasıl bir hainlikle nasıl bir kötülükle milletine düşman nasıl bir akılla karşı karşıya olduğumuzu iyi anlayacağız. Yani İmamoğlu aleyhine karar vermeyen herkes yok etme sürecini yaşatıyorlar bu ülkeye. Doğruları yazdı diye bir bilim insanını hem de beş yıl önce yazdığı yazı üzerinden oradan uzaklaştırmak istifa ettirmek için ellerinden geleni yaptılar. Şimdi dekan Bey gitti. Buradan sormam gerekiyor: Orada üniversitende bir fakültenin dekanı böylesi bir baskıyla istifa ettirilirken sayın İstanbul Üniversitesi Rektörü 572 yıllık kadim üniversitenin sayın Rektörü, 7 Ekim 2024’te bir rapor imzalayıp gönderdin. Bakın rapor burada Rektörlüğün raporu, bu raporu dört ay önce hazırladın. Bu raporda Ekrem İmamoğlu için ‘1990 yılındaki geçiş şartlarını karşılamıştır’ dedin. Hatta şöyle diyor: ‘1990 yılında KKTC’de bulunan Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapan Ekrem İmamoğlu’nu ilgilendiren hiçbir yönü bulunmamaktadır’ diyor. Hatta ‘varsa bir sorun bu sorun YÖK’ü ilgilendirir’ diyor.