“Cennette” ışıklar söndü: Ada ülkesi enerji felaketi ile karşı karşıya

Pasifik’in gözde adası Samoa, haftalardır süren elektrik kesintileriyle tarihinin en büyük enerji krizlerinden birini yaşıyor. Turistlerin gözdesi Upolu Adası’nda köyler karanlığa gömülürken, başkent Apia’da bile mum ışığına dönüş başladı. Hükümet, yaşanan altyapı çöküşü nedeniyle 30 günlük olağanüstü hal ilan etti.

Elektrik tedarikçisi kurumun üç jeneratörünün aynı anda arızalanmasıyla başlayan kriz, ada genelinde günlük hayatı felç etti. Apia’nın dış mahallelerinde yaşayan Shelley Burich, “Oldukça fazla yiyecek kaybettik. Artık erken yemek yiyip erken yatıyoruz” sözleriyle durumu özetledi.

Ülkede jeneratörler ve pille çalışan aydınlatma ürünlerine olan talep hızla artarken, fiyatlar da tavan yaptı. Yerel bir mağazada satış görevlisi olan Neci Lemo, “Pille çalışan her şey tükendi. Gaz lambasına döndük” dedi.

EKONOMİDE BÜYÜK KAYIP

Başbakan Fiame Naomi Mataʻafa, yaşanan kesintilerin ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nda yüzde 16’ya varan bir düşüşe yol açabileceğini açıkladı. Ticaret Odası Başkanı Fa’aso’otauloa Sam Saili ise durumu “işletmeler için felaket” olarak niteledi.

İmalat sektöründe kullanılan makinelerin elektrik dalgalanmaları nedeniyle hasar gördüğü, bu yüzden birçok işletmenin üretimi durdurmak zorunda kaldığı bildiriliyor. Başkent Apia’da bir restoran müdürü olan Gary, “Elektrik kesildiği için üç kez kapatmak zorunda kaldık. Jeneratörümüz var ama maliyeti iki katına çıktı” diye konuştu.

GEÇİCİ ÇÖZÜMLER YOLDA

Krize çözüm bulmak için hükümet geçici olarak beş büyük jeneratör sipariş etti. Jeneratörlerin hafta sonu ülkeye ulaşması beklenirken, kalıcı çözüm olarak planlanan enerji altyapısının Ağustos ayına kadar hazır olması öngörülüyor.

Dondurma dükkanı işleten Leilani Fruean ise “Artık iskeleye yakın olduğumuz için şans eseri kalıcı elektrik bağlantımız var ama günün nasıl geçeceği hala belirsiz. Elektrik yok diye kimsenin para ihtiyacı ortadan kalkmıyor” sözleriyle belirsizliğin altını çizdi.

Olağanüstü hal sayesinde hükümetin dış yardım alması ve temel hizmetleri sürdürebilmek için yasal olarak daha fazla önlem alabilmesi bekleniyor. Ancak halk, bu süre içinde uyum sağlamaya devam etmek zorunda.