Cihan İlim Yeşildağ: ‘Erdoğan’ın belirttiği meyve bu olimpiyatlarda çürük çıktı’

CHP Kağıthane İlçe Başkanı Cihan İlim Yeşildağ, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nı altın madalya almadan tamamlayan Türkiye’yi kıymetlendirdi.

Bir devir hakemlik ve antrenörlük de yapan Cihan İlim Yeşildağ, Paris olimpiyat oyunlarında yaşanan düş kırıklığını siyasetin spora karışmasına bağladı.

İhmal ve programsızlığa değinen Yeşildağ şöyle konuştu:

“Türkiye’nin 2024 Paris Olimpiyatları’nda yaşadığı hayal kırıklığı, aslında yıllardır süregelen bir ihmalin, plansızlığın ve spora olan ilgisizliğin sonucu. Bu, 100 yılı aşkın müddettir olimpiyatlara katılan bir ülkenin, tahminen de tarihindeki en makus performansıydı. Lakin Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a nazaran, bu başarısızlıklar birer “meyve.” Hatta, bu durumu “sporda yaptığımız yatırımların meyvesi” olarak nitelendirdiğinde, kendisiyle hakikaten dalga geçtiğini düşünmemek elde değil.

Berlin, Londra, Helsinki, Melbourne, Roma, Tokyo, Mexico City, Seul, Barcelona, Atlanta, Sidney, Atina, Beijing, Rio de Jenerio, Tokyo ve Paris. 1936’dan bugüne, 1984 Londro Olimpiyatları dışında her olimpiyatta altın madalya sahibi olan ülkemiz, 40 yıllık serüvenin akabinde birinci kez altın madalya alamadan olimpiyatları tamamladı. Bu kutlu başarısızlığa ancak Ak Parti iktidarı yakışırdı. 7 oyuncu ile turnuvaya katılan Pakistan atletizmde altın madalya kazanarak Türkiye’nin önünde yer aldı. Bu başarısızlığın faturası ise Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından federasyonlara kesildi. Atanan sen atayan sen. Sorun sadece liyakatsiz federasyon temsilcileri değil. Sorun, aynanın tam karşısında güpegündüz öylece durmaktadır. Güreş ve Halter üzere cet sporlarımızda Taha Akgül’ün 125 kg güreşte kazandığı olimpiyat üçüncülüğü dışında rastgele bir başarımız yok.”

Cihan İlim Yeşildağ

Aynı vakitte CHP Kağıthane İlçe Başkanı da olan Yeşildağ Bakan Bak’ı da eleştirdi ve şöyle devam etti:

“Osman Aşkın Bak, federasyonlardan hesap sormaya devam etsin lakin değerli bir soruyu cevapsız bırakmamak gerekir. Spora bakış açısının bu kadar zayıf olduğu ve bütçelerin kısıtlı bulunduğu bir atmosferde asıl sorun, bireyler değildir. Asıl sorun zihniyet sorunudur. Farklı spor kısımlarında yetenekli gençlerimiz, yurtdışındaki rakiplerine oranla, maddi imkansızlıklar sebebi ile birden fazla vakit önceliğini karın tokluğuna çalışmaktan yana kullanmaktadır. Örnek olarak Yusuf Dikeç’in olimpiyat yarışlarından birkaç gün önce yaşadıkları, spora ve atlete bakış açısını tanım etmektedir.

Spor Bakanımız ve federasyon liderlerimiz, Paris’teki başarısızlığa karşın bir muvaffakiyet öyküsü yazmak için adeta çırpınıyorlar. Elbetteki ülkemizi temsil eden her atletimize hürmetimiz büyük. Onlar bu milletin evladı. Fakat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirttiği meyve bu olimpiyatlarda çoğunlukla çürük çıktı. Spora yaptığın yatırımlardan meyvelerini toplamak istiyorsa Sayın Erdoğan, sistem kurmak ve partizanlık, liyakatsizliği bırakmak durumundadır.

İBB Liderimiz Ekrem İmamoğlu’nun Paris’te İstanbul’un olimpiyat adaylığı için birkaç günlüğüne yer kiralamasını “müsriflik” olarak nitelendiren Erdoğan, tıpkı vakitte ABD’ye bir uçak filosuyla gitmekten geri durmuyor. Pekala bu çalışma nasıl yapılacak tek tek ülkelermi ziyaret edilecek. Tabiki göbeğinde bu iş yapılacak.200 bin euro’yu israf olarak görmek, lakin tıpkı vakitte altın varaklı duvarlar ortasında oturmak… Sanırım burada da bir ironi var. Pekala ya AKP devrinde İBB’nin Güney Kore’ye 13,5 milyon dolar harcayarak 507 kişilik seyahat yaptığını biliyor muydunuz? Gökova’daki devasa yazlık saraya harcanan milyarlar? Ya da hiç kullanılmayan Ahlat’taki kışlık saray? Sanki tüm bunlara harcanan paralar için de “meyveler” mi topluyoruz?

Paris’te 102 atlet ile 18 branşta yarışan Türkiye, toplamda 8 madalya (3 gümüş, 5 bronz) kazandı. Madalya sıralamasında ise 61. sıradayız. Evet, yanlış duymadınız; 61. sıra! Futbol yok! Basketbol yok!1996 Atlanta’dan 2020 Tokyo’ya kadar daima üste tırmanan bir ülke, bugün neden bu kadar geriledi? Yanıt kolay: Spor, yıllardır partizanlık ve yetersiz idare tarafından baltalandı. Ancak natürel ki, bu makus gidişatın sorumlusu biz değiliz; meyvelerini topladığımız yatırımların sonucu!”