Kıdemli Siber Güvenlik Uzmanı Onur Oktay’dan değerli ihtar

Hizbullah’a yönelik yapılan siber terör saldırısı, “Elektronik irtibat aygıtı kullanan herkes risk altında mı” sorusunu beraberinde getirdi. Kıdemli siber güvenlik uzmanı Onur Oktay, saldırıyı Cumhuriyet’e yorumladı. 

Patlamanın formülüne ait isimli incelemelerin sürdüğüne söyleyen Oktay, kuvvetli ihtimallerin, eserin tedarik sürecine yapılan “tedarik zinciri tipi saldırı” ya da aygıtı manipüle edilerek yapılan “fiziksel saldırı” olabileceğini belirtti. 

Oktay, “Saldırının yapıldığı bölgede daha eski teknolojiler kullanılıyor. Ayrıyeten hücumda seçilen aygıtlar da küçük. Bu iki kıstas, bu stil hücumların o bölgede çarçabuk yapılmasını sağlıyor ki İsrail’in bu üslup hücumları yeni değil” dedi. 

Türkiye’nin siber taarruz risk durumuna ait ise Oktay şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye daha yüksek bir teknolojiyi kullandığı üzere başta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siber ordusu olmak üzere birçok kurumunun siber grupları mevcut. Bu takımlar atak değil savunma öncelikli taarruzlar yapabiliyor. Bu şekil taarruzlar sinyalizasyon trafiği yaratır. Bu teşebbüsler Türkiye’nin mevcut sisteminde fark edilip etkisiz hale getiriliyor.”

‘PKK BAŞARILI OLAMADI’

Güneydoğu bölgesinde terör örgütü PKK’nin de bu tip denemelerde bulunduğunu ve bu saldırılan TSK tarafından sinyal yoğunluğu dağıtılarak etkisiz hale getirildiğini söyleyen Oktay, “Kritik kurumlar da kripto/şifreli telefon kullanarak tedbir alıyor” tabirlerini kullandı. Bu alanda yurttaşlar ferdî tedbir alamayacağının altını çizen Oktay, kelamlarına şöyle devam etti: “Bu basamakta yapılması gereken, yerli ve ulusal aygıtların üretilip yaygınlaştırılması. Kapalı kutu dediğimiz kurumların mümkün taarruzlara ait daha sık test yapması zira tek hücum tekniği bu değil. Ve de yurttaşların bu bahiste bilgilendirilmesi, eğitim verilmesi.”