Lübnan’da peş peşe gerçekleşen siber akınları uzmanlar Cumhuriyet’e kıymetlendirdi

Lübnan’da evvelki gün terör örgütü Hizbullah üyelerinin kullandığı davet aygıtları eşzamanlı bir halde yaşanan siber taarruzla patlatıldı. En az 12 kişi ömrünü yitirdi, 3 binden fazla da kişi yaralandı. Dün de Hizbullah’ın telsizleri gaye alındı. Eşzamanlı siber atakta en az dokuz kişi öldü.

SUİKASTLARI HATIRLATTI

Türkiye İktisat Siyasetleri Araştırma Vakfı (TEPAV) Dış Siyaset Program Yöneticisi ve Türkiye’nin eski Los Angeles Başkonsolosu Gülru Gezer, siber atakları Cumhuriyet’e kıymetlendirdi. Atağın artık savaşların niteliğini değiştirdiğini belirten Gezer, buna rağmen önümüzdeki periyotta İsrail-Hizbullah ya da İsrail-Lübnan tansiyonunun tırmanacağını düşünmediğini söyledi.

Gezer, “Lübnan’ın önemli ekonomik kasvetleri olduğu değerlendirildiğinde Hizbullah’ın İsrail ile topyekûn bir savaşa girmeyi göze alabileceğini sanmıyorum. İsrail şayet Lübnan’ı ve Hizbullah’ı daha da provoke ederek savaş açarsa 2006 savaşındakine misal bir durum ortaya çıkabilir. Lakin Hizbullah’tan yana tansiyonu tırmandırmaya ait bir adım atılacağını değerlendirmiyorum” dedi. Netanyahu hükümetinin bu biçim aksiyonlarının şaşırtan olmadığını aktaran Gezer, İsrail’in Hizbullah ve Hamas önderlerinden Fuat Şükür ile İsmail Haniye’ye düzenlediği suikastları da hatırlattı.

‘EYLEMLER SÜRECEK’

Şüpheli bir helikopter kazasında hayatını yitiren eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin vefatının de bu çerçevede kıymetlendirilmesi gerektiğini işaret eden Gezer, “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu stil aksiyonları sürdürecektir. Bu operasyonun aylar öncesinden planlanıp davet aygıtlarının içine patlayıcıların yerleştirildiği tezleri üzerinden hareket edecek olursak bu birebir vakitte Netanyahu’nun savaşı başından itibaren bölgeye yayma niyetlerinin açık bir göstergesidir” tabirlerini kullandı.

‘SİBER GÜCE SAHİP TEK ÜLKE İSRAİL DEĞİL’

Siber güvenlik Uzmanı Gökhan Say, Lübnan’da yaşanan siber hücumların yaklaşık 15 yıldır düzenlendiğini ve birinci olmadığını vurguladı. Say, “Teröre, sivillerin ölmesine neden olabilecek bir hücumdan kelam ediyoruz. Siber güce sahip tek ülke İsrail değil. Kuzey Kore, Amerika, Çin, Rusya, İran ve bizim ülkemiz de siber alanda önemli yatırımlar yapıyor. Kritik altyapılara siber hücumları yıllardır görüyoruz. Savaşlarda da siber taarruzlar yapılıyor lakin bunun sivillere yansıması İsrail’in yaptığı bir şey” tabirlerini kullandı. Siber taarruzlara ait milletlerarası etik bedeller ortaya konması ve bu pahalara bağlılık geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Say, “NATO ülkeleri bile birbirlerine siber hücumlar düzenliyor. Obama yıllar evvel kritik altyapılara yönelen siber atakları bir savaş sebebi sayacağını söylemişti. Siber hücum düzenleniyor ve yapanlar reddediyor. Tüm dünyada bu mevzuya ait muhakkak kurallara bağlılık ve bir uzlaşı yok. Cebimizde bombalar taşıyoruz” dedi.

BAKANDAN ‘BİZDE DAVET AYGITI YOK’ SAVUNMASI

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Lübnan’daki siber akınların akabinde yaptığı açıklamada Türkiye’de davet aygıtlarının neredeyse hiç kullanılmadığını belirtti. Uraloğlu, “Çağrı aygıtları özelinde Türkiye’de bir risk olmadığını net olarak söyleyebilirim” dedi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise taarruzların sorumlusu olarak gördüğü İsrail’in savaşı bölgeye yaymak istediğini söz etti. Çelik, İsrail’in saldırganlığının, bu katliam şebekesinin cinayet işlemekte hiçbir hududu olmadığını gösteriyor, savaşı genişletmek istiyor” dedi.