Alman ve Fransız eğitim kurumları Türk öğrencileri kabul etmeyeceklerini açıkladı
Türkiye’de Almanya ve Fransa büyükelçiliklerine bağlı okullar ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) arasındaki anlaşmazlık sürüyor. Türkiye’de Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği’ne bağlı Ankara Charles de Gaulle Fransız Lisesi ile İstanbul Pierre Loti Fransız Lisesi ve Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği’ne bağlı Ernst Reuter Okulu, eğitim faaliyetinde bulunuyor.
Ankara Charles de Gaulle Fransız Okulu ile İstanbul Pierre Loti Fransız Okulu, Fransa Cumhuriyeti Ulusal Eğitim ve Gençlik Bakanlığı’nın öğretim izlencesi uyarak; Yurtdışında Fransızca Öğretim Ajansı (AEFE) tarafından yönetiliyor. Ankara Ernst Reuter Okulu ise Alman hukukuna nazaran kurulan bir özel okul olarak; 10. sınıfa kadar Almanya’nın Thüringen eyaletinin öğretim izlencesi, 11. ve 12. sınıfların derslerinde ise “International Baccalaureate” (IB) öğretim izlencesine nazaran eğitim veriyor.
MEB ise bu okulların kendi kontrolünde yapılması gerektiğini savunuyor. Bakanlık bu hususta anayasadaki “Eğitim ve öğretim devletin nezareti ve kontrolü altında yapılır” ve Ulusal Eğitim Temel Yasası’ndaki “Resmi, özel ve istekli her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetleri, Ulusal Eğitim emellerine uygunluğu bakımından Ulusal Eğitim Bakanlığının kontrolüne tabidir” kararlarını destek gösteriyor. Bu kapsamda bakanlık, bu okulların Türk öğrencileri kabul etmemesi ve büyükelçilik çalışanlarının çocuklarına eğitim göstermesine yönelik nota verdi. Ayrıyeten Bakanlık bu çerçevede kelam konusu okulların ulusalararası bir mutabakatla resmi statüye kovuşturmayı hedefliyor.
BAKANLAR KARŞI KARŞIYA
Bakanlık ile okullar ortasında bu kriz sürerken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın çocuklarının da Ankara Charles de Gaulle Fransız Okulu’nda okudukları gündeme geldi. Bu durumun Bakan Göktaş ile Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i karaşı karşıya getirdiği ve partisinde de reaksiyonlara neden olduğu argüman edildi.
AMAÇ LAİK EĞİTİM
Eğitimci Ögür Bozdoğan ise “Türkiye Cumhuriyeti sonları içindeki bir okulun başka bir mevzuata nazaran hareket etmesi mümkün değildir. Buradaki temel prensip ‘eğitimdeki eşitliktir’” sözlerini kullandı.