Anne hasretiyle gün ışığını bile görmeden büyüdü… Artık çok ünlü ve çok varlıklı… Hem sadık bir koca hem de güzel evlât çıktı

Bütün bunlar bir yana…

Bugün artık orta yaşlarını bile geride bırakmaya hazırlanan oyuncu, en çok da uzun bir bekleyişin akabinde evlendiği karısına olan tutkulu aşkıyla biliniyor.

Ona iki tane evlat veren karısı yıllar içinde kilo alsa da “Onun her kıvrımını başka seviyorum. Aşkına layık olmaya çabalıyorum” diyecek kadar da kendinden ve sevgisinden emin bir eş…

Peki ya ünlü oyuncunun hayatında karısından öbür çok değer verdiği, memnunluğu için elinden geleni ziyadesiyle yaptığı bir öbür bayan daha olduğunu biliyor musunuz? Üstelik bu hususta karısından da takviye aldığını!

SADIK KOCA VE İYİ EVLÂT 
Birçok kişi karısına olan aşkını anlattığımızda Pierce Brosnan’dan kelam ettiğimizi anladı esasen.

Sinemanın en güzel James Bond’larından biri olarak nitelendirilen Pierce Brosnan, birinci karısını yakalandığı hastalığa kurban verdi…

Sonradan evlendiği Keely Shaye Smith ile de 2001 yılından bu yana memnun bir hayat sürdürüyor. İki evladını da sözün tam manasıyla bağrına basarak bugünlere kadar getirdi.

Brosnan’ın en çok bilinen özelliği karısına olan büyük aşkı. Üstelik yıllar içinde kilo alan karısına olan aşkını sarsmaya da hiçbir şeyin gücü yetmiyor. Bu haliyle tam bir örnek koca ve aile babası Brosnan…

Ama tıpkı vakitte onun öteki bir özelliği daha var…

Artık çoktan saçlarına aklar düşse de 71 yaşına gelse de kendine ilişkin bir ailesi olsa da o tam bir “annesinin oğlu…”

ANNESİNİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKIYOR
Çünkü hayatında karısı Keely Shaye Smith’ten sonra canını bile verebileceği ikinci bayan annesi Mary May Smith.

Yakın etrafının de anlattığına nazaran Brosnan, 90 yaşındaki annesi Mary May Smith’in gözünün içine bakıyor.

Onu tek başına büyüten ve bu sırada kaç zorluklar yaşayan annesini hayatının geri kalanında refah ve hatta lüks içinde yaşatmak için yemin etmiş üzere Brosnan.

Ünlü oyuncu geçtiğimiz günlerde annesi Mary May Smith ile el ele Londra’da yalnızca üyelerin girebildiği özel bir kulübe giderken görüntülendi.

Bu da yakınlarının onun için söylediği “Annesini lükse boğmak, gönlünden geçen her şeyi gerçeğe dönüştürmek için elinden geleni yapıyor” kelamlarının de ne kadar hakikat olduğunu bir kere daha gösterdi.

ÇOCUKKEN ANNESİNE HASRET BÜYÜDÜ 
Elbette bütün bunlar Brosnan’ın ne kadar güzel bir evlat olduğunun göstergesi. Fakat bunun gerisinde yatan bir neden de var.

İrlanda’da dünyaya gözlerini açan Pierce Brosnan, küçücükken babası tarafından terk edildi ve annesi onu büyütmek için bütün gücüyle çalışmak zorunda kaldı.

Anne ile oğul yıllar yılı birbirlerine hasret bile kaldılar. Annesi Mary May, hemşireydi ve çalışmak için oğlunu bırakıp İngiltere’ye gitmek zorunda kaldı.

İşte bunun sonucu olarak da bugün milyon dolarlık bir serveti olan Brosnan, annesinin bir dediğini iki etmeden onu memnun etmeye çalışıyor.

AYRI GEÇEN FAKİR YILLARIN ACISINI ÇIKARIYOR 
Aslında bir manada Pierce Brosnan, bu türlü yaparak hem yaşı hayli ilerlemiş olan annesini keyifli ediyor hem de ondan farklı geçirdiği yılların acısını çıkarmaya çalışıyor.

Çünkü Brosnan şimdi minicik bir bebekken babası onu terk etti. Annesi Mary May de hemşire olarak çalışıyordu ve bulduğu işin uzak olması nedeniyle oğlunu büyükannesi ve dedesine bıraktı. Kendisi İngiltere’ye gitti, oğlu da İrlanda’da kaldı. 

Yıllar boyunca annesinden uzakta kalan babasını zati tanımayan Brosnan, bir köyde büyükannesi ve dedesiyle büyüdü.

Onların vefatından sonra hayat onun için daha da zorlaştı.

Brosnan, bakılmak üzere bir pansiyona gönderildi. İngiltere’de çalışan annesi onu tertipli olarak ziyaret etse de minik Pierce orada bir dizi çalışanla birlikte yaşamak zorunda kaldı.

KÜÇÜCÜK YATAĞI GÜN IŞIĞI BİLE GÖRMÜYORDU
Anlattığına nazaran bir pansiyonda üç kiracıyla birlikte, üzerinde eski şilteleri bulunan demirden karyolaların olduğu uzun bir odada kalıyordu.

Odanın en sonunda ise onun küçücük yatağı vardı. Yatağın etrafında da bir perde asılıydı. Öteki kiracılar işten döndüklerinde Pierce perdesini kapatırdı bu nedenle gün ışığını bile yanlışsız dürüst göremezdi.

Bu günlerin sonunda Brosnan’ın annesi bir defa daha evlendi.

O da annesi ve üvey babasının yanına Londra’ya taşındı.

LONDRA’DA SEYRETTİĞİ BİRİNCİ SİNEMA JAMES BOND: ALTIN PARMAK OLDU
1964 yılında Londra’ya taşındıktan sonra sinema salonunda seyrettiği birinci sinemalardan biri James Bond: Altın Parmak oldu.

O sırada kendisinin de bir gün oyuncu olacağını ve hatta birebir seride oynayıp “en güzel James Bond’ olarak tarihe geçeceğini hayal bile edemiyordu büyük olasılıkla.

Brosnan, çabucak oyuncu olarak çalışmaya başlamadı elbette. Birinci profesyonel işini bir sirkte buldu… Misyonu de ateş yutan canavar olmaktı! 

Okulu bıraktıktan sonra reklam sinemalarında oynadı. Sonra tiyatro tecrübesi yaşadığı yıllar geldi. Akşamları faaliyet gösteren bir tiyatro kümesine katıldı. Gerisi de çorap söküğü üzere geldi…

Önce tiyatro akabinde sinema derken Pierce Brosnan da bugünlere kadar uzandı…

Ama ilerleyen yıllara, sahip olduğu bütün şan ve şöhrete karşın kendisini kaç zorlukla büyüten annesini de hiç unutmadı.

Pierce Brosnan, çocukluğunda başka kaldığı annesinin keyifli olması için elinden geleni yapıyor. 

Brosnan. karısı Keely Shaye Smith’e duyduğu eşsiz aşkıyla da biliniyor.