Dolar 34,1109
Euro 38,0942
Altın 2.857,65
BİST 9.955,76
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
21°C
Hafif Yağmurlu
Cts 25°C
Paz 24°C
Pts 26°C
Sal 27°C

Avrupa Parlamentosu seçimleri Türkiye-AB ilişkilerini nasıl etkiler?

Avrupa Parlamentosu için yapılan seçimlerden çıkan sonuç, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin geleceği açısından daha karamsar bir tablonun ortaya çıkmasına neden oldu. Aşırı sağın güçlenmesinin yanı sıra merkez sağ ve sosyal demokratların giderek daha fazla Türkiye karşıtı bir tutum almaları Ankara tarafından olumsuz bir tablo olarak değerlendiriliyor.

Avrupa Parlamentosu seçimleri Türkiye-AB ilişkilerini nasıl etkiler?
REKLAM ALANI
11 Haziran 2024 8:24 AM
33

Avrupa Parlamentosu seçimleri, AB’ye üyelik süreci son yıllarda demokrasiyle ilgili yaşanan tartışmalar nedeniyle tıkanan Türkiye tarafından yakından takip edildi.

Avrupa Birliği’nin yasama organı olarak faaliyet gösteren Avrupa Parlamentosu’nun son yıllarda onayladığı raporlar, Türkiye’nin katılım müzakerelerinin yeniden başlama ihtimali olmadığını ve AB-Türkiye ilişkilerinin yeni ve daha gerçekçi bir çerçeveye oturtulması tavsiyesini içeriyordu.

Hafta sonu tamamlanan seçimlerin ışığında oluşan yeni parlamentonun da Türkiye konusunda farklı bir tutum izlemesi beklenmiyor.

Diplomatik kaynaklar, seçimler sonucunda ortaya çıkan tablonun Türkiye’nin AB ile ilişkileri açısından olumsuz bir durum anlamına geldiğini kaydediyor.

Bu olumsuzluğun temelinde aşırı milliyetçi partilerin Avrupa’nın tamamında ve büyük üye devletlerde oy oranını artırmış olması yatıyor. Bu partilerin ortak söylemleri arasında Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkmak var.

Türkiye’nin üyeliği konusunda geçmişte daha esnek tutum alan Avrupa Halk Partisi gibi merkez sağ partiler ile sosyal demokratların karşıt pozisyona geçmesi, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği açısından daha sorunlu bir döneme girildiğini gösteriyor.

Bu durumun, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye hakkında hazırlayacağı raporların aynı sertlikte olması ve yeni ilişki biçimlerinin gündeme alınması tavsiyelerini yineleme sonucunu getirebileceği değerlendiriliyor.

Getty Images

ANKARA AP’DEN ‘YAPICI VE RASYONEL’ TAVIR BEKLİYOR

Avrupa Parlamentosu’nun son Türkiye raporu için 2023’te yapılan oylamada 434 milletvekili kabul oyu kullanmış, sadece 18 milletvekili ret oyu vermişti.

Türkiye, sığ ve vizyonsuz olarak değerlendirdiği rapora sert tepki göstermiş ve 2024 seçimlerinden sonra oluşacak Avrupa Parlamentosu’nun “tarafsız, rasyonel ve yapıcı bakış açısıyla hareket edeceği ümidini” dile getirmişti.

Aşırı sağın yükselmesiyle ilgili ikinci kaygı unsuru, Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan çok sayıdaki Türkiye kökenli kişinin yaşam koşullarını ve güvenliklerini etkileyebilecek olması.

Türkiye, başta Almanya olmak üzere bu ülkelerle yapılan temaslarda sayıları milyonları bulan Türkiye kökenli kişilerin yükselen milliyetçilik, İslamofobi gibi akımlardan korunması için çağrıda bulunuyor.

Getty Images

TÜRKİYE’NİN BEKLENTİLERİNE NASIL YANIT VERİLECEK?

Türkiye’nin mevcut konjonktürde ilişkilerini AB Konseyi ve Avrupa Komisyonu ile yürütmesi ve parlamento onayına gereksinim duyacak bir süreç bulunmamasına da dikkat çekiliyor.

Diplomatik kaynaklar, bundan sonraki süreçte Avrupa Komisyonu’nun nasıl şekilleneceğinin ve Türkiye açısından özellikle genişleme ve gümrük birliğinin güncellenmesi dosyalarının kimlerin sorumluluğunda olacağının önemli olacağına işaret ediyor.

Türkiye’nin Avrupa Komisyonu’ndan en önemli beklentisi AB’nin dış politika ve güvenlikten sorumlu Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in geçen sene hazırladığı raporda yer alan tavsiyelerinin yaşama geçirilmesi.

Bu tavsiyeler arasında üst düzey siyasi diyaloğun yeniden başlatılması, gümrük birliğinin güncellenmesi, vize kolaylığının sağlanması ve Avrupa Yatırım Bankası’nın (AYB) Türkiye’de faaliyetlerine yeniden başlaması yer alıyordu.

Getty Images

AB, KIBRIS’TA TÜRKİYE’DEN ADIM BEKLİYOR

Bu beklentiler arasında Türkiye’nin en çok önem verdiği gümrük birliğinin güncellenmesi konusunda yakın zamanda olumlu bir adım atılması beklenmiyor.

Bunun en önemli nedenlerinden biri Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin engellemelerinin devam etmesi.

Bu iki ülke, Türkiye’nin mevcut gümrük birliği anlaşmasını Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de kullanabilmesini sağlayacak Ankara Protokolü’nü onaylamamasından dolayı kararı veto ediyor.

AB’nin bu konuda Türkiye’den beklentisi ise BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorununun çözümü için atadığı yeni Özel Temsilci Maria Angela Holguin Cuellar’ın çabalarına destek vermesi ve iki-devletli çözüm yerine BM parametreleri kapsamında yeni bir müzakere sürecine onay vermesi.

Cuellar, Ocak ayından bu yana yaptığı temaslar ve gözlemleri Temmuz ayında raporlaştıracak ve kamuoyuna sunacak.

Türkiye, özel temsilciden adil bir rapor beklediğini kayda geçirmişti.

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.