Azerbaycan’dan AB açıklaması
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından “AB tarafının bölgedeki barış çabalarını baltalayan taraflı açıklamalarından kaçınmasını bekliyoruz” açıklaması yapıldı
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ayhan Hacızade, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’in, Azerbaycan’a “Ermeni mahkumları” serbest bırakma ve haklarını güvence altına alma çağrısında bulunmasına tepki göstererek Hacızade, “Azerbaycan olarak AB tarafının bölgedeki barış çabalarını baltalayan taraflı açıklamalarından kaçınmasını bekliyoruz” dedi.
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Avrupa Parlamentosu üyelerinin sorularını yanıtlarken Azerbaycan’a “Ermeni mahkumları” serbest bırakma ve haklarını güvence altına alma çağrısında bulunmasına Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ayhan Hacızade’den yanıt geldi. Borrell’in bu çağrısının Ermenileri yatıştırmaya yönelik bir girişim olduğunu belirten Hacızade, hiçbir temeli olmayan bu gerçeği yansıtmayan iddiaları reddettiklerini söyledi. En az 200 Ermeni tutukluyu ülkelerine geri gönderdiklerini vurgulayan Hacızade, “Azerbaycan’da tutuklu bulunan tüm Ermeni savaş esirleri ve sivillere 1949 Cenevre Sözleşmelerinin gereklerine uygun muamele yapılmış, işkenceye, hakarete ve insanlık dışı muameleye maruz bırakılmamıştır. Tüm tutuklular cezaevindeyken tıbbi bakım gördü ve muayenelerden geçti. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (UKK) bu kişilerle düzenli toplantılar yaptı ve aileleriyle temas kurdu. Ancak bu kişilerin bir kısmı Azerbaycan tarafından Ermenistan’a iade edildikten sonra Ermeni yetkililer tarafından tutuklanarak sorguya çekildi” dedi.
SAVAŞ SUÇLULARININ SORUŞTURMA İŞLEMLERİ DEVAM EDİYOR
Hacızade tutuklu bulunan savaş suçluları, ayrılıkçı liderler ve diğer Ermeni asıllı kişilerin soruşturma sürecinin devam ettiğini belirttiği açıklamasında, “Bu insanlar ciddi suçlarla suçlanıyor, bu suçlardan hüküm giydi veya soruşturma süreci devam ediyor. Azerbaycan, Cenevre Sözleşmeleri ve genel olarak uluslararası ve ulusal mevzuat uyarınca bu tür suçları soruşturma ve kovuşturma hak ve yükümlülüklerine sahiptir. Bu tür tutuklamalar tam yasal dayanağa sahiptir ve gözaltına alınan kişilerin haklarını etkilemez” açıklamasını yaptı.
“3 BİN 890’DAN FAZLA AZERBAYCANLI ORTADAN KAYBOLDU”
Hacızade, AB tarafının Ermenistan’ın Azerbaycanlı savaş esirlerine, sivil tutuklulara ve kayıp Azerbaycanlılara yönelik acımasız muameleye yönelik kanıtlara odaklanmasının daha doğru olduğunu belirterek, “Ermenistan’ın askeri saldırısının başlangıcından bu yana 3 bin 890’dan fazla Azerbaycanlı ortadan kayboldu ve akıbetleri bilinmiyor. Kayıpların 3 bin 171’i asker, 719’u sivil, 71’i çocuk, 267’si kadın ve 326’sı yaşlı” dedi.
Ayrıca, Azerbaycanlı esirlerle ilgili AB’den herhangi bir çağrı duymadıklarını vurgulayan Hacızade, “Azerbaycan’ın yeniden entegrasyon çağrısına, programına ve bu yöndeki adımlarına rağmen Ermenilerin ülkemizden ayrılma ve geri dönmeme kararı aldığını hatırlatmak gerekir. Maalesef yaklaşık 30 yıldır zorla ve acımasızca yerlerinden edilen 1 milyona yakın Azerbaycanlı göçmenin hakları konusunda AB’den herhangi bir endişeye veya çağrıya tanık olmadık. Bu kritik anda Azerbaycan olarak AB tarafının bölgedeki barış çabalarını baltalayan taraflı açıklamalardan kaçınmasını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
AZERBAYCAN, 2 ERMENİ ASKERİN CENAZESİNİ ERMENİSTAN’A İADE ETTİ
Azerbaycan, Eylül 2023’te gerçekleştirdiği terörle mücadele operasyonu sonrasında işgalden kurtarılan bölgelerdeki arama faaliyetlerini sürdürüyor. Daşkesan ili ve Kelbecer ilinde yapılan aramalarda iki Ermeni askere ait olduğu düşünülen kemik kalıntıları bulundu. Azerbaycan Esir, Kayıp ve Rehin Alınmış Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Komisyonu’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada, kalıntıların Eylül 2022’de Ermenistan-Azerbaycan sınırında düzenlenen terörle mücadele operasyonu sırasında ölen iki Ermeni askerine ait olduğunun belirlendiği aktarıldı.
Ayrıca Azerbaycan Devlet Güvenlik Teşkilatı askeri-tıbbi karargahı genetik araştırma merkezinde yapılan genetik incelemede, kalıntıların kayıp iki Ermeni askerine ait olduğu doğrulandı. Ermeni askerlerin kalıntılarının Ermenistan tarafına teslim edildiği bildirildi.