Bahçeli’den terör sorununu bitirecek kararlılık mı?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız” ifadelerini kullanmıştı.
Konuşmanın hemen akabinde Devlet Bahçeli 1 hafta boyunca ülkenin gündeminin ilk 2 sırasında yer aldı.
Yazının başında vurgulamayı da görev addediyorum. Bu süreçte şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin hassasiyetlerinin gözetilmesi ve onların acılarının saygıyla karşılanması, milli birlik ve beraberliğimizin temel önceliğidir. Kimse bu cenahın hassasiyetlerini görmezden gelemez.
Sayın Bahçeli’nin de bu hassasiyeti dikkate aldığına eminiz.
Gelelim asıl konumuza.
Çoğu kimse, “Durup dururken Devlet Bahçeli neden böyle bir konuyu gündeme getirdi?” demedi.
Bahçeli’nin konuşmasında yer alan, “…terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın.” sözünün işin püf noktası olduğunu unutmamak lazım.
Başka ne vurguladı Bahçeli, “Umut hakkı!”
Ne demek umut hakkı?
Kısaca izah etmek gerekirse; Umut hakkı, ceza hukukunda, hapis cezasına mahkûm edilen bireylerin belirli süreler boyunca gösterdikleri iyi hal ve davranışları göz önünde bulundurularak, kanunla belirlenmiş şartlar dahilinde koşullu salıverilme olasılıklarının değerlendirilmesini kapsıyor.
Bence, “Gösterdikleri iyi hal ve davranışlar” bölümü umut hakkının can alıcı noktası.
Ama kimse sözlerin anlamından ziyade kendi bildiğini okudu.
Eleştiriler, yerden yere vurmalar, ne anladığını bilmeden yorum yapanlar, kendine göre senaryo yazanlar, anlayıp da anlamamazlığa gelenler, siyasi görüşüne göre hüküm verenler veya rant peşine koşanlar… Daha neler neler!
Hatta bu sözlerin MHP’nin sonunu getireceğini söyleyenler/yazanlar da olmadı değil.
Elbette lehinde kelam edenlerde azımsanacak sayıda değildi.
Ya siyasiler?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Bahçeli’nin çağrısı için ‘tarihi fırsat penceresi’ ifadesini kullandı. Erdoğan, “Türkiye’nin geleceğinde teröre yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye’yi inşa edelim istiyoruz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda Bahçeli’nin çağrısına değindi. Özel, “Türkiye’de bir daha şehit gelmeyecekse, bir daha kan akmayacaksa, bir daha anaların gözünden yaş gelmeyecekse, askere silah doğrulmayacaksa, bunun için söylenen her söze CHP olarak kıymet veriyoruz. Biz CHP olarak terörün bitmesine tam destek vereceğiz” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda kürsüden “urgan” fırlattı ve Devlet Bahçeli’ye hitaben “Al şimdi bu ipi başının ucuna as” dedi.
Ardından MHP’nin X hesabından paylaşılan bir fotoğrafta Bahçeli’nin İYİ Parti yazılı bir çanta ipe asılı halde yanında poz verdiği görüldü.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Bahçeli’nin çağrısına partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda yanıt verdi. Hatimoğulları, “Bırakın tecrit kalksın, sayın Öcalan fiziki olarak çıksın konuşsun. ‘Ne diyeceğini hepimiz görelim’ dedik geçen hafta, bu hafta da yineliyoruz. Vakit kaybedilmeden adım atılsın” şeklinde konuştu.
Aslında Bahçeli kendinden emin önemli bir konuya değindi ancak niyetini farklı manaya yoranlar oldu.
Doğruluğunu elbette zaman gösterecek.
Heyhat…
Peşinen şunu belirtmeden de geçmeyelim.
Devlet Bahçeli, Türk milliyetçiliği ve Türkçülüğünün tartışılamaz olduğunu sık sık vurgulayan bir liderdir. Onun liderliğindeki MHP, Türklüğe hizmet etme konusunda kararlılıkla hareket eder ve bu alanda kimseyle yarışa girmeyeceğini belirtir. Bahçeli, milletseverlik ve vatanseverlik konularında tavizsiz bir duruş sergilerken, makam ve mevki uğruna vicdanını satanları asla kabul etmez. Onun için, Türk milliyetçiliği ve Türkçülüğü, MHP’nin temel taşlarıdır ve bu değerler hiçbir şekilde sorgulanamaz.
Öyle ki Devlet Bahçeli, geçtiğimiz Cumartesi günü Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen “Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu”nda açıklamalarda bulundu.
Bahçeli orada da özetle şunlara yer verdi;
-Türkler ile Kürtler 1000 yıllık ortak tarih ve coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlarda birleşmişlerdir. Bugün ortak tehlikeler karşısında duruyorlar. Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi iki taraf için dini ve siyasi farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.
-Türkler her felaket zamanında içlerinden çıkacak bir kahraman tarafından temsil edecekler, Ergenekon Destanı’ndaki bozkurt gibi onları selamete ulaştıracaktır. İşte o bozkurt Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Milli Mücadele de ikinci Ergenekon sürecidir.
-Biz dersimizi tarihten aldık. Türküz, Türkçüyüz, Türk milliyetçileriyiz. Hiç kimse bizimle Türklüğe hizmet kulvarında milletseverlik ve vatanseverlik yarışına girmesin. Siyasi şovlara, yağlı urgan ölçüştürmeye heves etmesinler. O bayrağı heveslerini kursaklarında bırakır, burunlarından getiririz. Makam ve mevki için vicdanını satanları adam yerine koymayız.
-Sağduyulu tavrımızı yanlışa yormasınlar. Dün müstevlilerin yapamadığını, bugün terör örgütlerini sahaya süren küresel emperyalizm asla başaramayacaktır. Milli sanayimize saldıranların çabası boşunadır. Soykırımcıların demir kubbeleri varsa, bizim de iman dolu göğsümüz gibi serhaddimiz var.
-Uyanık olalım, birbirimizden kopmamız projelendiriliyor. Biz birimize yumruk sıkmamız dayatılıyor. TUSAŞ’a yapılan terör saldırısı PKK/YPG/PYD’nin kimlerin maşası olduğunu gözler önüne sermiştir.”
-Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılının ilk yılında milli emanetler asla zedelenmeyecek, asla zaafa uğramayacaktır. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı gönülden kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehit ve kahramanlarımıza rahmet diliyoruz.
-Yeni yüzyılda terörsüz Türkiye, huzurlu, müreffeh ve muasır Türkiye’ye el ele ulaşacağımıza inanıyorum.
Peki MHP Lideri Bahçeli burada sözü neye getirmek istedi?
Türkler ve Kürtlerin ortak tarih ve kaderine vurgu yaparak, birlik ve beraberlik içinde olmaları gerektiğini belirtti.
Türk milletinin tarihi boyunca her zorlukta bir kahraman tarafından kurtarıldığını ve Milli Mücadele’nin de bu süreçlerden biri olduğunu ifade etti.
Türklüğe hizmette kararlılıklarını vurgulayarak küresel emperyalizmin terör örgütlerini kullanarak Türkiye’yi bölmeye çalıştığını ancak başarılı olamayacağını söyledi.
Milli değerlerin ve Cumhuriyet’in korunacağını belirterek, terörsüz, huzurlu ve müreffeh bir Türkiye için el birliğiyle çalışacaklarını dile getirdi.
Ve ayrıca, yıllardır “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” diyen birinin samimiyetinden kuşku edilmemesi gerektiğini vurgulamakta yarar görüyorum.
Bekleyip sonucu görmek lazım.