Balıkçılar anlattı: ‘İzmir Körfezi’ndeki kirlilik sonrası balık satışı yarı yarıya azaldı’
Egeli balıkçılar, denizlerdeki balık miktarı ve satışların düşük olması nedeniyle av sezonuna umduğu gibi başlayamadı. İzmir Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Başkanı ve Ege Bölgesi Gırgır Balıkçıları Derneği Başkanı Mehmet Aksoy, satışlar düştüğü için tutulan balıkların yüzde 60-70’inin balık çiftliklerine yem olarak verildiğini belirterek, “Geçen sene 1-15 Eylül arasında tutulan balık çeşidi ve miktarı bu yılın aynı döneminde yarı yarıya düştü. Satışlarımız da körfezdeki kirlilikten sonra yarı yarıya azaldı” dedi.
Av yasağının sona ermesiyle 1 Eylül’de denize açılan Egeli balıkçılar, denizlerdeki balık miktarı ve satışların düşük olması nedeniyle sezona umduğu gibi başlayamadıklarını belirtti.
Avcılık sezonunun bekledikleri gibi geçmediğini ifade eden İzmir Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Başkanı ve Ege Bölgesi Gırgır Balıkçıları Derneği Başkanı Mehmet Aksoy, denizlerde balık miktarının az olduğunu söyledi. İzmir’de birliğe bağlı 50 büyük balıkçı teknesi olduğuna dikkati çeken Aksoy, “Tekneler balığı fazla tutarsa masraflarını karşılar, kara geçerler. Şu anda kara geçen bir teknemiz yok. Teknelerimiz geçen yıl ortalama 200-500 kasa arasında balık tutardı. Bu sene 100-150 kasa ancak tutabiliyorlar. Mesela Kuşadası bölgesinde çalışan balıkçı teknesi 100 kasa hamsiyle geliyor. 100 kasa hamsi ne İzmir piyasasına yeter ne teknenin masrafını kurtarır. Havalar şu ana kadar çok da iyi gitmedi. Bugün havalar düzeldi, bundan sonra inşallah daha iyi olacak” diye konuştu.
‘SATIŞLAR DÜŞTÜ’
İzmir körfezinde balık ölümlerinin 20 Ağustos’ta başladığını, yemek veren bazı kurumların balık alımlarını iptal ettiğini, teknelerin körfezin içinden balık tutmadığını, körfezden balık tutmanın yasak olduğunu söyleyen Aksoy, “Balığın ölüm sebebi zehirlenme değil, sudaki oksijensizlik. İzmir’i konuşurken bir de Rize’de ezik, kasaya girmeyecek olan balıkların denize dökülmesi yanlış algı oluşturdu. Üyelerimizi ‘Çöp olan balıkları denize dökmeyelim, kasalara koyup bidonlara atalım’ diyerek uyardım. Halkımız ölü balıkların dış körfezde değil, iç körfeze ait olduğunu gördükçe piyasalar düzelecek” dedi.
“Geçen sene bu zamanlarda daha fazla balık tüketiliyor ve daha da fazla balık tutuyordu” diyen Aksoy, sözlerine şöyle devam etti:
“Tuttuğumuz balıkları halkın yemesini istiyoruz. Halktan arta kalan balıkları, balık un ve yem fabrikalarına vermeyi istiyoruz. Satışlar düştüğü için şu an tutulan balıkların yüzde 60-70’ini balık çiftliklerine yem olarak veriyoruz. Geçen sene 1-15 Eylül arasında tutulan balık çeşidi ve miktarı, bu yılın aynı döneminde yarı yarıya düştü. Satışlarımız da körfezdeki kirlilikten sonra yarı yarıya azaldı.”
BALIKLARIN YARISI BALIK ÇİFTLİKLERİNE GİDİYOR
Av sezonu başladıktan sonra Ege Bölgesi’nde tutulan balık miktarının yarı yarıya düştüğünü aktaran tekne sahibi Süleyman Canbaz (72), deniz suyu sıcaklığı yüksek olduğu için balıkların açık sulara göç ettiğini, bu nedenle bazı balık türlerinin burada yatak yapamadığını söyledi. Ege’de gırgır balıkçılarının Karaburun açıklarında 30 metreden sonra avcılık yapabildiğini belirten Canbaz, İzmir Körfezi’nde avlanmadıklarını kaydederek, “Ege’deki tezgahlarda gırgır balıkçılarının tuttuğu balıklar rahatlıkla tüketebilir. Karaburun açıklarında avcılık yapıyoruz. Avlanma yasağı 30 metreden sonra bitiyor. İzmir Körfezi’nin ise 8 ve 12 metre derinliği var. Tezgahlardaki çiftlik balıkları, midyeler, hepsi derin sularda oluyor. Ege’deki vatandaşlar bunları gönül rahatlığıyla tüketebilir” dedi.
Ege’de tekne başına günlük 3 ile 10 ton arası balık tutulduğunu söyleyen Canbaz, satılmayan balıkların çiftliklere verildiğini ve satılması için hale yolladığı 100 kasa balığın 50’sinin balık çiftliklere verildiğini anlattı.