Dolar 35,5847
Euro 36,6422
Altın 3.085,05
BİST 9.977,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 10°C
Az Bulutlu
İstanbul
10°C
Az Bulutlu
Pts 10°C
Sal 11°C
Çar 11°C
Per 13°C

Biden’ın enerji alanındaki yaptırımları ABD’yi vuracak

ABD Başkanı Joe Biden, görevden ayrıldıktan sonra gözlerden kaybolmayı düşünmediğini açıkladı. Gitmekte olan Biden yönetiminin son icraatları, başlıca amaçlarının Donald Trump’a ve ekibine, gelecekteki faaliyetlerinin her alanında mümkün olduğunca fazla sorun yaratmak olduğunu gösteriyor.

Biden’ın enerji alanındaki yaptırımları ABD’yi vuracak
19 Ocak 2025 8:19 PM
7

ABD Başkanı Joe Biden, 20 Ocak’ta görevden ayrıldıktan sonra gözlerden kaybolmayı düşünmediğini açıkladı. Gitmekte olan Biden yönetiminin son icraatları, başlıca amaçlarının Donald Trump’a ve ekibine, gelecekteki faaliyetlerinin her alanında mümkün olduğunca fazla sorun yaratmak olduğunu gösteriyor. Bu hem tüm çatışma bölgelerinde tırmanışın had safhada olduğu dış politika, hem de iç politika ile ilgili bir durum.

Başkanlık döneminin bitimine o denli az bir zaman kalmışken en etkili araç, hızla uygulanabilen ve kaldırılması zor olan yaptırımlardır. Nitekim ABD Hazine Bakanlığı, Rus petrol ve gaz sektörüne yönelik yeni yaptırımları duyururken, “ABD Hazine Bakanlığı, G7’nin Rusya’nın enerji gelirlerini azaltma yönündeki taahhütlerinin yerine getirilmesi için Rusya’nın en büyük iki petrol üreticisini engellemek de dahil olmak üzere geniş çaplı önlemler aldı” ifadelerini kullanmıştı. Yaptırımlar, petrol servis hizmetlerinde görev alan gemileri de etkiledi. Hazine Bakanı Janet Yellen ise ABD’nin eylemlerinin ‘Rusya’yı enerji kaynaklarının satışından elde edilen gelirden mahrum bırakmayı, nakliye ve Rus petrol ihracatını desteklemeye yönelik mali yardım dahil olmak üzere Rus petrol ticaretiyle ilişkili yaptırım riskini artırmayı’ amaçladığını belirtmişti.

Trump’ın Ukrayna’ya desteği asgariye indirme tehditlerine rağmen ülkeye desteğin sürdürülmesi sloganının, Trump’ın başta ekonomik ve sosyal alanlardaki planlarını bozmak için alaycı bir ideolojik siper olduğuna inanmak için her türlü gerekçe mevcut.

Yapılan bir analize göre, görevi bırakan Biden yönetiminin icraatları petrol fiyatlarında önemli bir artışa neden olacak ve bu durum kısa vadede Rus bütçesi açısından üretim hacmindeki düşüşü dengeleyecek.

Rusya’nın deniz yoluyla petrol ve petrol ürünleri ihracatı yaklaşık 5.8 milyon varil/gün olup, bunun günde 3.5 milyon varilini petrol oluşturuyor. Şu anda dünya enerji ajansları ve uluslararası bankalar, 2025 yılında petrol piyasasında günlük ortalama 0.8 milyon varil seviyesinde bir fazlalık oluşmasını bekliyor. Büyük bankaların Brent petrolün 2025 yılı fiyatına ilişkin ortak tahmini ise varil başına 71 dolar.

Böylelikle Rusya’nın deniz yoluyla petrol ve petrol ürünleri ihracatının tamamen durması (yani Rusya’daki petrol üretiminin buna karşılık gelen hacimde azalması), dünya petrol piyasasında günlük 5 milyon varillik en büyük açıklardan biri anlamına geliyor (diğer ülkelerdeki petrol üretim dinamiklerinin tahminlere uygun olarak korunması kaydıyla).

Bank of America’nın tarihi verilere dayanarak yaptığı hesaplamalara göre, arz-talep dengesinde günlük 100 bin varillik değişim, petrol fiyatında varil başına 1.5-2 dolar civarında tersine bir değişime yol açıyor. Dolayısıyla Rus ihracatının bu denli önemli bir hacminin (günde 5.8 milyon varil) küresel bilançodan çıkması, petrol fiyatlarının varil başına 80-90 dolar artışla 150-160 dolara kadar artmasına yol açacaktır. Örneğin 2022 yılında, Rusya’nın petrol ve petrol ürünleri ihracat hacmi günlük 1.5 milyon varil azaldığında petrolün fiyatı varil başına 120 dolara yükselmişti.

Yapılan hesaplamalara göre, Brent petrolün varil fiyatı 158 dolar seviyesinde iken Rus petrolünün vergilendirme amaçlı ihracat fiyatı varil başına 147-156 dolar olacak.

Rusya’nın 2025 yılında deniz yoluyla ihracatına tam bir ambargo uygulanması halinde petrol gelirlerinin analizi, bütçe gelirlerinin (mevcut planda olan 82.3 milyar dolardan 88.2 milyar dolara) çıkacağını, ancak üretimde ve buna bağlı olarak harcamalarda muhtemel bir azalma olacağını göstermektedir. ABD’nin böyle bir senaryoya ilgi duyması hiç te olası görünmüyor, zira Ortadoğu ülkeleri şu anda Rus ihracatındaki kaybı telafi edecek yeterli serbest kapasiteye sahip değil, söz konusu kapasiteyi yaratmak içinse önemli miktarda yatırım ve zaman gerektiriyor.

Seçilmiş başkanın seçim kampanyası sırasında en dikkat çeken vaatlerinden biri, üretime yönelik tüm engelleri ve kısıtlamaları kaldırarak ABD’yi dünya pazarlarını kontrol eden petrol bazlı bir süper güce dönüştürmek ve petrol fiyatını varil başına 50 dolara düşürmekti. Bunun aynı zamanda Ukrayna ihtilafının sona erdirilmesi şartları konusunda uzlaşmazlık yaşanması halinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e baskı yapma aracı olabileceği de varsayılmıştı. Ancak Trump’ın açıkladığı asıl kozun, Amerikan rekabet gücünün artması ve perakende akaryakıt fiyatlarındaki düşüşün doğrudan toplumsal etkisi olduğu ortada.

Biden, sözde Rus karşıtı yeni yaptırımları duyurmadan tam 5 gün önce ‘Amerikan karşıtı’ yaptırımları uygulamaya koydu, yani ABD’nin Atlantik ve Pasifik kıyılarında petrol ve doğalgaz kuyularının açılmasını resmen yasakladı. Trump o zaman bu karara ilişkin yorumunda, Biden’ın ‘böyle bir kararla ülkeyi yok etmesine izin vermeyeceğini’ söylemişti.

Analistler şu anda petrol fiyatları ile ABD’de benzinin perakende fiyatı arasında neredeyse yüzde 100’lük bir korelasyon olduğunu belirtiyor.

Hesaplar, Biden’ın yeni petrol yaptırımlarının ‘başarılı’ bir şekilde uygulanması durumunda ABD’deki benzin istasyonlarında perakende fiyatın galon başına 4.90 dolara çıkacağını gösteriyor.

Bu durumda, görevden ayrılan Biden yönetiminin attığı adımlar sonucunda, söz konusu galon başına 4.9 dolardan artık Biden’ın değil, Trump’ın ekibinin sorumlu olacağı ortaya çıkıyor.

ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.