Dolar 35,2230
Euro 36,7394
Altın 2.980,62
BİST 9.949,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 8°C
Yağmurlu
İstanbul
8°C
Yağmurlu
Cum 9°C
Cts 8°C
Paz 10°C
Pts 11°C

Bütünsel koruma şart!

Sınırlı değil bütünsel bir korumanın olması gerektiğini vurgulayan arkeolog Başgelen, “Eğer maden faaliyetleri bölgede böyle devam ettirilirse Latmos Dağları yakın gelecekte delik deşik edilmiş beyaz bir çöle dönüşecek” diyor.

Bütünsel koruma şart!
10 Haziran 2024 5:04 AM
51

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden uzmanlar 2009 yılından bu yana Latmos’ta (Beşparmak Dağları) tespit ve tescil çalışmalarını devam ettiriyor.

Bu bağlamda Aydın Bölge Kurulu’nun Latmos (Beşparmak) Dağları’nın, Bafa Gölü’ne yakın Eğridere bölgesinde prehistorik döneme ait 8 bin yıllık kaya üstü resimleri, Bizans dönemine ait şapel ile freskleri ve zeytinyağı işlik kalıntılarını 1. Derece Arkeolojik SİT ilan etmesi Latmos’un bütünsel korunması açısından önemli bir adım oldu.

GENİŞ BİR COĞRAFYA

Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu Yöneticisi arkeolog Nezih Başgelen, “Aynı yaklaşımı Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün de göstermesini diliyoruz” diyor.

Geniş bir alana yayılan Latmos Dağları, Aydın ve Muğla illeri sınırları içinde olup Aydın’ın Söke ve Koçarlı, Muğla’nın Milas ilçeleri çekirdek bölgesini kapsıyor. Muğla Yatağan ve Aydın Çine, Karpuzlu, Bozdoğan’a kadar uzayan geniş bir coğrafyada yer alıyor.

Başgelen şu görüşleri dile getirdi:

“Doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından çok önemli zenginlikleri barındıran bu geniş coğrafyanın değerlerini ortaya çıkarmak, tespit ve tescil etmek, arazi koşulları nedeniyle hiç de kolay değil. Ancak çok geniş bir zaman süreciyle yıllarca devam edecek yüzey çalışmalarıyla mümkün olabilecek. Buna karşın büyük bir hız ve hırsla her an yeni bir maden ocağı açılmakta bu durum belki de insanlık tarihinin seyrini değiştirecek bulguların kaybolmasına yol açmakta. Burada yerelde bu konuda çalışan sivil toplum örgütlerine de büyük iş düşüyor. Gerek Ekosistemi Koruma Ve Doğa Sevenler Derneği (EKoDoSD) gerekse Latmos Platformu ve Beşparmak ‘Latmos’ Dağları Dostları çaba göstererek, kamu kurumlarıyla ellerinden geldiğince işbirliği yaparak Latmos’un bu değerli eserlerinin korunmasına katkı yapmakta. Latmos Dağları’nın barındırmış olduğu doğal ve kültürel kaynak değerlerinin, peyzajının başka bir örneği olmadığını vurgulayan yok.”

Maden şirketlerinin tehdidi altındaki Latmos’ta Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu yeni alanları arkeolojik SİT ilan ederek, koruma altına aldı.

‘ÜNİVERSİTELERİ GÖREVE DAVET EDİYORUM’

Ekosistemi Koruma Ve Doğa Sevenler Derneği /Ekodosd, Dr. Varol Aydın – Latmos Platformu, Nezih Başgelen Arkeolog – “Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu” ve Aşkın Yolcu, Yılmaz Kurt – Beşparmak “Latmos” Dağları Dostları, Sakarkaya Köylüleri Mürsel Sarı, Dursun Sarı gibi emek verenlerin ortak dili ise: Latmos’un güney eteklerinde yer alan Bafa Gölü tabiat Parkı’yla bütüncül bir şekilde korunması gerektiği…

Başgelen, “Gelecekte bu bölgede gelişecek kontrollü bir jeopark ve arkeopark turizmi, başta bu dağlarda geleneksel yaşamlarını sürdüren yöre insanlarına yarar sağlayarak, bölgenin doğal yapısını koruyacak ve sürdürülebilir bir şekilde geleceğe taşıyacak” diyor ve ekliyor:

“Halen Beşparmak Dağları’nın kuzeyinde ve çevresindeki faaliyette olan maden / taş ocakları ülkemizin bu benzersiz peyzajını altüst etmekte. Eğer maden faaliyetleri bölgede böyle devam ettirilirse, Latmos Dağları yakın gelecekte delik deşik edilmiş beyaz bir çöle dönüşecek ve açık hava müzesi olan bu yörenin tüm özgün değerleri bir daha geri gelmeyecek şekilde kaybolup gidecek. Yani ülke turizminin eşsiz bir yöresi benzersiz değerleriyle birlikte bir daha geri gelmemecesine zarar görecek. Bu açıdan izmir, muğla ve Aydın’daki üniversitelerimizi de bölgelerindeki bu eşsiz kültürel ve doğal mirasın korunma girişimlerinde daha etkin olmaları için göreve davet etmek isterim.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.