‘Çakma’ ayakkabı vuruyor
Ayakkabı sektörünün başı taklit ürünlerle dertte. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, özellikle Anadolu’da artık mağaza raflarının yüzde 60-70’inin çakma (sahte, taklit) ürünlerle dolduğunu söylüyor. Vergi ve istihdam kayıpları hesaplandığında, taklit ürünlerin Türkiye’ye yıllık maliyetinin en az 30 milyar lirayı bulduğunu söyleyen İçten, “Bu firmalar bu kalitede kendilerini geliştirmişlerse, orijinallerini üretmeleri konusunda bir programı devreye almalıyız” dedi.
TEKNOLOJİNİN ilerlemesi ile üst seviyeye çıkan taklitçilik, ayakkabını sektörünü vuruyor. Gerek iç piyasada gerekse küresel ekonomideki durgunluk ve artan ham madde fiyatları nedeniyle yurt içinde markalı ürün üreten fabrikalar kapasitelerini daraltırken, taklitçiler ise yıllık üretimlerini 200 milyon çifte çıkardı.
Geçtiğimiz günlerde bir araya geldiğimiz Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, ülkenin ve ayakkabı endüstrisinin yurt dışındaki imajını olumsuz etkileyen taklit sorununun sektörün ‘kanayan yarası’ haline geldiğini söyledi. İçten’in verdiği göre, çakma (sahte, taklit) ayakkabıların yüzde 40’ı online, yüzde 60’ı fiziksek kanallarda satılıyor. İçten, Anadolu’daki mağaza raflarının yüzde 60-70’inin çakma ürünlerden oluştuğunu söyledi.
Berke İçten
MALİYETİ 30 MİLYAR TL
Sektörün taklit üretim nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşadığını belirten İçten, “Vergi ve istihdam kayıplarını hesapladığımızda çakma ayakkabının Türkiye’ye yıllık maliyeti en az 30 milyar lirayı buluyor” dedi. “Şubat ayında 6 bakanlık temsilcisiyle bir çalıştay yaptık, taklit ürünlerin satış kanallarının kapatılmasını önerdik. Cezai yaptırımlar başladı. Ancak çok ciddi cezalar uygulanmasını istiyoruz” diyen İçten, şu öneride bulundu: “Bu firmalar bu kalitede üretim konusunda kendilerini geliştirmişlerse, bir proje geliştirilip markaları ikna edip bu ürünlerin orijinallerini üretmeleri için onları destekleyebiliriz.”
FİYATTA NAPOLİ’Yİ SOLLADIK
İçten’in aktardıklarına göre, yüksek ham madde fiyatlarından dolayı Türkiye’de üretim yapmak, çoğu zaman İtalya’dan bile daha pahalı hale geldi. Bu da yurt içinde markalı üretim yapan fabrikaların ya kapanmasına ya da kapasitelerini daraltmalarına yol açtı. Türkiye’deki ham madde fiyatlarının yüksekliği nedeniyle Vietnam’da 11 dolara üretilen bir spor ayakkabının Türkiye’de 17 dolara üretildiğini söyleyen İçten, “Hindistan’da 15 dolara, Çin’de 17 dolara, Napoli’de 37 dolara üretilen bir deri ayakkabı ise Türkiye’de 39 dolara mal oluyor” dedi.
‘MARKALAR YATIRIMA GEREK DUYMUYOR’
“Vietnam’dan malı yükleyip Türkiye’ye getirdiğimizde, vergiler dahil uygun hale geliyor” diyen İçten, “Bu yüzden markalar Türkiye’de yatırım yapmaya gerek duymuyor; ‘niye yatırım yapalım ki’ diyorlar. Türkiye’ye yatırımının teşvik edilmesi için bakanlıkla görüşüyoruz” dedi.
GENEL GİDERLERDE İNDİRİM TALEBİ
İçten, sektör adına şu talepte bulundu: “Ayakkabı gibi Türkiye’nin küresel ölçekte söz sahibi olduğu sektörlerde faaliyet gösteren firmalara üretimi ve ihracatıyla orantılı olarak SGK primi, elektrik ve doğalgaz faturaları ile vergilerde, yani genel giderlerde indirim uygulanabilir. Bu zorlu süreç atlatılana kadar ayakkabı sektörü için kısa çalışma ödeneğine benzer bir destek gündeme alınmalı.”
İSTİHDAMDA 100 BİN KİŞİLİK KAYIP
TASD Başkanı Berke İçten, “Kapasite geçen yıla göre yüzde 50 düştü. Fabrikalar yüzde 20-25 oranında kapandı. İstihdamda en az yüzde 25’lik kayıp yaşandı. Bu da bir yıllık dönemde yaklaşık 100 bin kişiye tekabül ediyor” dedi. Kaybettikleri personelleri başka sektörlere kaptırdıklarını anlatan İçten, “Yarın öbürgün işler açıldığında, yeniden siparişler gelmeye başladığında personelimizi geri kazanamayacağımız endişesi yaşıyoruz” diye konuştu. Ayrıca, İstanbul Hadımköy’de 80 kişi çalışan bir fabrikanın 30 kişiye düştüğü; 55 çalışanlı başka bir küçük ölçekli işletmenin ise 17 kişiye gerilediği bilgisini veren İçten, bu örneklerle kapanmak için sırada bekleyen firmaların olduğuna dikkat çekti.
İHRACATTA SERT DÜŞÜŞ
YÜKSEK maliyetler nedeniyle rekabetçiliğini kaybeden ayakkabı sektörünün ihracatı azalırken ithalatı sert artıyor. Bu da, yıllardır cari fazla veren sektörün artık açık veren bir konuma düşmesine yol açıyor.“2023’te ise 299 milyon çift ihracat karşılığında 1.2 milyar gelir elde edebildik” diyen İçten, “İhracatımız geçen yıl adet olarak yüzde 21, değer bazında yüzde 3.2 geriledi. Aynı dönemde ithalatta ise olağanüstü bir artışla karşı karşıya kaldık. Son yıllarda 400-500 milyon dolar cari fazla veren sektör, 2023’ü 130 milyon dolar açıkla kapattı” dedi. Tablonun ağırlaştığını belirten İçten, “İlk dört ayda 120 milyon doların üzerinde cari açığımız var” diye konuştu.
‘FABRİKALARIN YÜZDE 30’UNU KAYBEDEBİLİRİZ’
TASD Başkanı Berke İçten, yıl sonu beklentilerine yönelik de tahminlerde bulundu. Devletten bekledikleri destek talepleri karşılık bulmazsa ihracatın yıl sonunda yıllık bazda yaklaşık yüzde 35-40 gerileyeceği öngörüsünde bulunan İçten, “Bu da ihracatın 700-800 milyon dolara gerilemesi demek. İthalat da 1.6 milyar dolara ulaşır. Fabrikaların da bir kısmını kaybetmiştik, koşullarımızda bir değişiklik olmazsa kalanların da yüzde 30’unu kaybedeceğimizi değerlendiriyoruz” dedi.