Çırağına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan kuaföre tahliye
Zonguldak’ta yanında çalışan çırak öğrenci Ö.T.’ye (14) yönelik ‘Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘Çocuğa karşı cinsel taciz’ suçlamalarıyla 78 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanan kadın kuaförü Hasan E.’ye (46), Ö.T.’nin babasının arkadaşı F.Ç. duruşma esnasında saldırmaya çalıştı.
Sanığa ‘sen buradan çıkamayacaksın’ diyen F.Ç.’yi mübaşir ve jandarma dışarı çıkartırken, polis gözetimine alındı. Mahkeme başkanı, duruşma düzeni yeniden sağlanınca F.Ç.’nin serbest bırakılmasını söyledi. Kendisine maaşının dışında harçlık vermeyeceğini söylediği için Ö.T.’nin iftira attığını öne süren Hasan E. tahliye edildi.
Kadın kuaföründe çırak olarak çalışan kız çocuğu Ö.T., işletmenin sahibi Hasan E. tarafından cinsel istismarda bulunulduğunu ve kendisini zorlayan mesajlar attığını ailesine anlattı. Aile, Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek şikayetçi oldu. Çocuğun pedagog eşliğinde alınan ifadesinde ‘ustası’ Hasan E.’nin kendisine dokunduğunu ve öptüğünü, iş yerinde sıkıştırarak cinsel taleplerde bulunduğunu anlattı. Savcının talimatıyla gözaltına alınan Hasan E. ifadesinde, kendisine iftira atıldığını öne sürerek suçlamaları reddetti. Kuaför Hasan E. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Hasan E. hakkında, Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğa karşı cinsel taciz’ suçlamalarıyla 78 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
“HARÇLIK ALAMADIĞINDA HUZURSUZLUK ÇIKARMAYA BAŞLADI”
Duruşmada, tutuklu sanık Hasan E. ile Ö.T.’nin babası ile taraf avukatları hazır bulundu. Suçlamayı kabul etmeyen Hasan E., “Mağdurun staj ücretini devlet ödüyor. Mağdurun hesabına yatan parayı ailesi elinden alıyormuş. Sonrasında parasız kaldığı için benden harçlık istedi. Biz de diğer stajyerlere parasız kaldıklarında harçlık verdiğimiz gibi mağdura da harçlık verdik. Bizden harçlık alamadığında işyerinde huzursuzluk çıkarmaya başladı. Arkadaşları ve müşterilerle tartışmaya verilen işleri yapmamaya başladı. Bu şekilde yapmaya devam ederse işini sonlandıracağını ve stajını yakacağımızı söyledik. Sonrasında bir ara iyi oldu daha sonra yine agresif hareketlere başladı” dedi.
“CİNSEL İÇERİKLİ HİÇBİR KONU YOKTUR”
Mağdurun çıraklığının sona erdirileceğini ailesine söylemekten korktuğu için kendisine iftira attığını öne süren Hasan E., “İş yerine kitleme olayı doğru değildir. İş yerinin kapısı camdır, içerisi görünür. İş yerinin anahtarı tektir. En son çıkan dükkanı kapatır. Genelde S.Y. kapıyı kapatır. Koridordaki kutuya asar. Mağdurun bahsettiği dokunma veya öpme gibi şeyler hiç yaşanmamıştır. Kapımız cam olduğu gibi, bina görevlileri akşam 19.00’dan sonra devriye atmaya çıkınca bina yönetim kurulu başkanı olduğum için benim dükkanıma da uğrarlar. Böyle bir olay iş yerimde veya başka bir yerde hiç olmamış, yaşanmamıştır. Bizim katta avukat bürosu vardır ve geç saatlere kadar çalışırlar. Ben 23 yıldır salon işletiyorum çok sayıda stajyer ve bayan personellerle birlikte çalışıyorum. Bu zamana kadar böyle bir olay olmamıştır. Üzerime iftira atılmıştır. Bahsedilen konuşma ve görüşmelerin hepsi işle alakalıdır. Konuşmalarda cinsel içerikli hiçbir konu yoktur” diyerek kendini savundu.
“HER FIRSAT BULDUĞUNDA DOKUNMAYA ÇALIŞIYORDU”
Adli Görüşme Odası’ndan sosyal çalışmacı aracılığıyla ifade veren müşteki Ö.T. ise, “Dokunmaları aralık ayında başladı. Bu esnada ikimizdik. Kıyafetlerimin üzerinden dokunuyordu. Bana sürekli ‘seninle birlikte olmak istiyorum, sen benimsin’ diyordu. Ondan uzaklaşmak istiyordum ama her fırsat bulduğunda dokunmaya çalışıyordu. Beni okulla tehdit ediyordu. Seni okulda bırakırım, okutmam diyordu. Beni dükkandan çıkartmadı. Tehdit ettiği için dükkanda kaldım. O sıra ben iş arıyordum, ‘seninle çalışmak istemiyorum’ diyordum. O da bana engel oluyordu. Mesajları aileme söylememiştim, gördüklerinde başlarına bir şey gelmesin diye silmiştim ama silmeden Z.Y.P.’ye göstermiştim. Benim kıyafetlerimi çıkarmaya çalışmıştı. Onu itiyordum ama beni zorluyordu, çıplaktı kendisine dokunmamı istiyordu. Ben dokunmadım, o bana dokundu” diye konuştu.
BABASININ ARKADAŞI SANIĞA SALDIRDI
Sanık avukatlarından biri, kız çocuğuna, ailesine ya da arkadaşlarına değil de bir erkek öğretmene konuyu anlattığı sorulmasını isterken, kızın babasının izleyici olarak bulunan arkadaşı F.Ç., soruya bağırarak tepki gösterdi. Mahkeme başkanının salondan çıkmasını söylediği F.Ç. sanık kürsüsüne yönelerek sanığa saldırmaya çalıştı, bariyerlere eliyle vurdu. Sanığı tehdit ederek ‘sen buradan çıkamayacaksın.’ diyen F.Ç.’yi mübaşir ve jandarma dışarı çıkardı. F.Ç., salondan çıkarılırken, sanık avukatına ‘senin kızın var mı’ dedi. F.Ç.’nin güvenlik görevlilerine direndiği görülürken, duruşma düzeninin yeniden sağlanmasının ardından mahkeme başkanı, polis gözetimine alınan F.Ç.’nin serbest bırakılmasını söyledi.
MESAJDA KAYIT ADI DETAYI
Bir otele gelin hazırlığı için gittiklerini anlatan Hasan E.’nin yanında çalışan Z.Y.P. de tanık olarak dinlendi. Z.Y.P. ifadesinde, “Ö.T. bana olayı ilk anlattığında ‘ses kaydı al. Mesaj varsa silme’ demiştim. Canlı canlı bir şey görmedim. Şahit olsam ben engellemeye çalışır müdahale ederdim. Bana Ö.T.’nin attığı ses kaydı ve ekran görüntülerini şikayet edecekleri gün geri atmıştım. Oteldeyken sanığın mağdura yönelik eylemini görmedim. Mağdur bana otelde bulunduğumuz sırada sanığın ‘seni istiyorum, çok güzelsin’ şeklinde mesaj attığını söyledi. Mesajı bana da göstermişti. Ben sanığın mağdura seni istiyorum çok güzelsin şeklinde mesaj attığını gördüm. Özlem’in gösterdiği mesajda telefon numarasını görmedim isim olarak ‘Kuaför Hasan’ yazıyordu” dedi. Söz alan sanık avukatlarından biri dosyaya sunulan ekran görüntülerinde kayıt isminin ‘Hasan Abi’ olduğunu, mesajlarla oynanmış olabileceğini söyledi.
“MAĞDUR ÇOK RAHAT YALAN SÖYLEYEBİLMEKTEDİR”
Tanık beyanlarıyla ve kendisininkilerle çelişkili ifadelerinden dolayı mağdur Ö.T.’nin beyanlarına itibar edilemeyeceğini söyleyen sanık avukatı, “İş yeri dışarıdan bakıldığında şeffaftır. Mağdur soruşturma aşamasında ‘paramı vermedi’ diyor ama dekontları sunduk. Bu da doğru değildir. Yaşandığı iddia edilen olaylar hayatın olağan akışına aykırıdır. Mağdur beyanları çelişkilidir ve görüyoruz ki çok rahat yalan söyleyebilmektedir. Bu sebeple beyanlara itibar edilmesi mümkün değildir. Şüphe vardır şüphe sanık lehine uygulanmalıdır. Tutuklama tedbirdir, müvekkilimin tahliyesini talep ederiz” diye konuştu.
TAHLİYE EDİLDİ
Cumhuriyet savcısı, sanığın tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın üzerine atılı suçun niteliğinin değişme ihtimali, tutuklulukta geçirdiği süreyi ve tutuklamanın tedbir niteliğini dikkate alarak yurtdışı çıkış yasağı koyarak tahliyesine karar verdi. Duruşma, eksiklerin giderilmesi ve tanıkların dinlenmesi için ertelendi.