Derbiyi kazanırsa şampiyon olur, kazanamazsa krize girer | Solskjaer Beşiktaş’ın ruhuna çok uygun bir hoca
Türk futbolunda son dönemde yaşanan gelişmeler Futbol Konseyi’nde mercek altına alındı.

Trendyol Süper Lig’in 24. haftası geride kalırken; Galatasaray deplasmanda Rizespor’u, Fenerbahçe ise konuk ettiği Kasımpaşa’yı mağlup ederek kayıp yaşamadı. Beşiktaş ise Trabzonspor’u mağlup ederek çıkışını sürdürdü.
Hürriyet yazarları, haftada yaşanan gelişmeleri Futbol Konseyi’nde değerlendirdi.
BEŞiKTAŞ, Solskjaer yönetiminde yükselen performansını Trabzon önünde sürdürdü. Sizce doğru hocayı buldular mı?
YARDIMCISI MOE DE BÜYÜK KAZANÇ
Güntekin Onay: SOLSKJAER’in enerjisi ve iletişim becerisi son derece olumlu. Molde’de şampiyonluk yaşamış, Pro lisanslı teknik direktör Erling Moe’yi yardımcısı olarak göreve getirmesi de Beşiktaş için büyük kazanç. Çünkü bazen bir kişi yanlış kararlar verip bunun farkına varamayabilir. Ayrıca Solskjaer’den sonra Joao Mario olmak üzere birçok oyuncuda gözle görülür bir çıkış var. Solskjaer büyük bir kazanç. Ayrıca karakteriyle de Beşiktaş’ın ruhuna çok uygun.
TEKNiK ADAMDA TAM iSABET YAPTILAR
Mehmet Arslan: iDDiASINI sözlerden daha çok eylemleri ortaya koyan bir teknik adama kavuştu Beşiktaş. Mental olarak çökmüş bir takımı ve futbolcu grubunu ayağa kaldırdı. Oxlade-Chamberlain, Masuaku gibi oyuncuların performanslarına bir bakın. Kaldı ki, takım olarak çok iyi oynayıp mücadele ettiler. Transfer ettikleri oyuncuların performansını henüz göremedik ama
teknik adam olarak tam isabet kaydetmiş gibi görünüyorlar.
STRATEJiSi ÇOK DOĞRU
Uğur Meleke: SOLSKJAER’in Sivas maçı öncesi demecinden etkilenmiştim. Beşiktaş’ın bu sezon oynadığı 20 maçını izlediğini, en büyük sorunun geriden çıkarken kolay top kaybı olduğunu ve ilk onu çözeceklerini söyledi. 2 maçtır geriden daha akılcı çıkıyorlar. Mert, Solskjaer öncesi son 3 maçta ortalama 28 uzun top atarken, Norveçli geldikten sonra 11’e geriledi bu sayı. Solskjaer’in stratejisinin büyük takım hocası tavrı olduğunu söyleyebilirim.
UZUN VADELi DÜŞÜNÜYOR
Fırat Aydınus: iLK devre geriye düşse de, ikinci yarı öne geçse de Solskjaer oyunundan taviz vermedi. İnatla Beşiktaş’ın aynı düzende oynamasını sağladı. 77. dakikaya kadar değişiklik yapmayan Solskjaer belli ki kafasındaki sistemi oturtmaya çalışıyor. Günlük değil uzun vadeli düşünce içinde. Ara transferler de bunun göstergesi. Ama her ne olursa olsun Solskjaer’i daha iyi anlamak için beklemek gerekiyor.
G.SARAY, en zorlu maçlardan birinden 3 puanla çıktı. Buruk’un üçlü savunma tercihini ve yenileri nasıl değerlendirirsiniz?
GALATASARAYLI FUTBOLCULAR HER AÇIDAN BASKI ALTINDA
Mehmet Arslan: FUTBOLCULARIN performansından daha öte Galatasaray’ın performansını değerlendirmekte fayda var. Ligin ikinci yarısı ile birlikte Galatasaray’ın düşüşe geçtiği tartışılmaz bir gerçek. Rizespor maçını kazandılar ama, hem fiziksel olarak hem oyun olarak hem de mental olarak sarı kırmızılılar baskı altında. Olası bir kötü sonuçta toparlanamayıp yeni bir krize düşecek izlenimi veriyor. Ama buna rağmen kazanmayı başardılar. Şimdi önlerinde en büyük maç var. Fenerbahçe derbisini kazanırlarsa şampiyon olurlar. Ama kazanamazlarsa, o krizin içinde bulurlar kendilerini.
ÜÇLÜ SAVUNMA YANLIŞSA NiYE TEKRAR ÜÇLÜYLE BAŞLIYORSUNUZ
Uğur Meleke: GALATASARAY ilk yarıda çok etkisizdi ama Okan Buruk, ikinci devredeki değişikliklerle gidişatı değiştirdi. Buruk son 4 maça 3-4-1-2 ile başladı; (yarım kalan Adana Demirspor’u saymazsak) hepsini dörtlü ile bitirdi.Okan Hoca’ya şunu sormak lazım: “Üçlü savunma yanlışsa niye tekrar tekrar üçlüyle başlıyorsunuz? Üçlü savunma doğruysa neden ısrarcı olmuyorsunuz?” Diğer konuya gelince: Rizespor maçının kaderini belirleyen değişiklik Mario Lemina oldu. O girdi, diziliş 4-3-3’e döndü, saha içi denge sağlandı ve Galatasaray kazandı maçı. Frankowski de sahanın iyilerindendi.
SEZON BAŞINDAKi OYUNUNDAN UZAK OLSA DA GALiP GELMEYi BiLiYOR
Fırat Aydınus: GALATASARAY sezon başında oynadığı oyundan uzak olsa da kazanmayı bilen bir takım. Rize maçında zor da olsa Osimhen’in golleriyle 3 puanı aldı. Okan Buruk’un gerek Avrupa gerekse Türkiye liginde zaman zaman denediği üçlü defans aksaklık gösterebiliyor. Yeni transferlerden Cuesta Avrupa Ligi’nde görücüye çıkmıştı. Lemina zaten bilinen bir isim. Aralarında en merak edilen Frankowski, Rize maçında belki oyundan da kaynaklı çok net bir şey söyleyebilecek done vermese de 12 km kat ederek takımda en fazla koşan oyuncuların arasında yer aldı.
BEŞ YENi TRANSFERiN BiRDEN TAKIMA MONTESi BiRAZ BALANSI BOZDU
Güntekin Onay: GALATASARAY çift santrfor oynayacaksa 3-5-2’ye (3-4-1-2) dönmeli. Çift santrfor oynamadıktan sonra bunun bir anlamı yok. Morata Osimhen veya varsa İcardi-Osimhen, Okan Buruk’a 3’lü oynattırır. Ama Ahmed Kutucu’yu oynatmak için buna gerek yok. Ayrıca Rize’de şunu gördük ki, beş yeni transferin birden takıma monte olması biraz balansı bozdu. Cuesta’yı beğenmedim ama Frankowski ve Lemina faydalı olacaklarını ilk maçlarında gösterdiler. Galatasaray’ın akan oyunda daha fazla pozisyon üretecek formülleri bulması gerekiyor.
F.BAHÇE, zorlandığı Kasımpaşa maçından 3-1’lik galibiyetle çıktı. Anderlecht ve G.Saray maçları öncesi performansını nasıl buldunuz?
DZEKO VARSA FENERBAHÇE BAMBAŞKA, YOKSA BAYAĞI EKSiK
Uğur Meleke: FENERBAHÇE ilk 20 dakikada sahada yoktu, ancak 20’de buldukları gol sonrası kontrolü yavaş yavaş ele geçirdiler. Maçın fişini çektikleri dakika ise Edin Dzeko’nun oyuna giriş anıydı. Dzeko varsa Fenerbahçe bambaşka, yoksa bayağı eksik. O girdikten sonra hatlar arası bağlantı sağlandı, defansif-ofansif çok daha dengeli bir Fenerbahçe izledik. Ben Fenerbahçe’nin ilk Anderlecht maçı performansını çok tutarlı ve olumlu buldum. Bence 5 kupalı Jose Mourinho’nun Avrupa hedefinde ne kadar ciddi olduğunu ortaya koyma maçıydı o.
FENERBAHÇE iKiNCi YARILARDA FARKLI BiR KiMLiĞE BÜRÜNÜYOR
Fırat Aydınus: FENERBAHÇE, son haftalarda klasikleşen ilk yarıyı rölantide geçirip ikinci 45 dakikada farklı bir kimliğe bürünen oyun ve oyuncularla galibiyete ulaşma geleneğini Kasımpaşa maçında da sürdürdü. En Nesyri’nin yükselen performansı sonuca gitmede en büyük etkendi. Önümüzdeki Anderlecht maçında Fenerbahçe’nin Mourinho ile en iyi yaptığı şeyi yapabileceğini düşünüyorum; skoru korumak. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Avrupa maçlarında ortaya koyacağı performans derbi için ölçü olamaz. İyi de olsa, kötü de olsa derbi her zaman derbidir. Ve havası bambaşkadır. Bu da takımların performansından bağımsız değerlendirilecek bir durumdur.
MOURiNHO TAKIMIN YÜKÜNÜ FUTBOLCULARA DAĞITMA KONUSUNDA BiR UZMAN
Mehmet Arslan: KASIMPAŞA maçında Fenerbahçe’den daha coşkulu bir oyun bekliyordum ama Jose Mourinho takımın yükünü tüm futbolculara dağıtma konusunda bir uzman. Bir rotasyon ustası. Asıl sürprizi Galatasaray maçına sakladığını düşünüyorum. Fenerbahçe’nin son kurşununu harcayacağı bir maç olacak. Bunu düşünerek daha ekonomik bir kadro sürdü sahaya. Takımın performansını sınayacağımız maç pazartesi günkü Galatasaray derbisi olacak.
ÜÇLÜ SAVUNMA VE ÇiFT SANTRFORLU DÜZEN FENERBAHÇE’YE SEViYE ATLATTI
Güntekin Onay: FENERBAHÇE’de Dusan Tadic ve Edin Dzeko gibi kazanmayı bilen çok usta oyuncular var. Youssef En-Nesyri, Fred ve Sofyan Amrabat da son haftalarda yüksek form yakaladılar. Haftalardır bu kadar sakat ve cezalı oyuncu eksiğine rağmen Fenerbahçe’nin kazanmaya devam etmesi tamamıyla Jose Mourinho’nun üstün deneyimi sayesinde verdiği doğru kararlarla alakalı. Üçlü savunma ve çift santrforlu düzen Fenerbahçe’yi bir üst seviyeye çıkardı.
TRABZON, Beşiktaş önünde galibiyeti koruyamadı ve puansız döndü. Bordo mavililerin görüntüsünü nasıl değerlendirirsiniz?
TRABZONSPOR’UN LiDER VASIFLI BiR OYUN KURUCUYA iHTiYACI VAR
Güntekin Onay: YENi transferlerden Zubkov çok iyi bir oyuncu ancak Beşiktaş maçında Şenol Güneş kendisine ilk 11’de şans vermedi. Trabzonspor’un kadrosu kötü bir kadro değil. Ancak orta alanda yaratıcı ve yüksek oyun kurucu meziyetlerine sahip bir futbolcuya ihtiyacı var. Saha içinde tempoyu ayarlayabilecek lider vasıflı bir oyuncusu yok. Ayrıca oyuncu grubu özellikle deplasman maçlarında yüzde yüzlerini verecek karaktere sahip değil. Trabzonspor’un bu sezon dış sahada oynadığı 11 maçta hiç kazanamamış olmasının başka bir izahı olamaz. Bordo mavili futbolcular saha içinde daha fazla isyan etmeli.
SAHTEKÂRLIĞIN OLMADIĞI, HAKEMiN ETRAFININ SARILMADIĞI BiR MAÇTI
Mehmet Arslan: SON yıllarda izlediğim en güzel maçtı. Sahtekârca kendini yere atanların olmadığı, hakemin etrafının sarılmadığı, konuşulmadığı tertemiz bir maçtı (Trabzonspor Kaptanı Uğurcan Çakır’a edilen küfürlerin dışında). İki takımı da kutluyorum. Trabzonspor’da yeni transferlerden özellikle Oleksandr Zubkov’u çok beğendim. Oyuna girdiği dakikadan itibaren takımına katkısı müthişti. Biraz daha sabır, gerçek bir Şenol Güneş takımı çıkaracaktır ortaya.
ViSCA, CHAM VE BANZA VASAT OYNAYINCA MAĞLUBiYET KAÇINILMAZ OLDU
Fırat Aydınus: iLK yarı istediği oyunu oynayan ve devreyi önde kapayan Trabzonspor, ikinci 45 dakikada istediklerine gerçekleştiremedi. Trabzonspor’da, özellikle Visca, Cham ve Banza’nın beklenen performansı göstermemeleri bu maçtaki mağlubiyetin önemli etkenlerindendi. Gerek geçen haftaki Eyüp ve gerekse Beşiktaş maçlarında boy gösteren Sikan, göz dolduran bir oyun sergiledi. Bu ve önümüzdeki sezon itibarıyla Trabzonspor için gerekli ve yararlı bir oyuncu olduğunun ilerleyen süreçte daha iyi anlaşılacağı düşüncesindeyim.
GALATASARAY VE FENERBAHÇE MAÇLARINDA DAHA iYi OYNAMIŞLARDI
Uğur Meleke: TRABZONSPOR daha önce Galatasaray ve Fenerbahçe derbilerinde daha iyi bir oyun ortaya koymuştu. Ancak Beşiktaş karşısındaki oyunlarının puanı hak ettiğini düşünmüyorum. Eyüpspor maçının yıldızı John Lundstram’ın kenarda oturup Ozan Tufan’ın başlaması, bloklar arası kopuk bir görüntüye sebep oldu bordo mavilillerde. Ukraynalı yeni transferlerin şüphesiz ki zamana ihtiyaçları var. Zor şartlardan geldiler, yeni koşullara ve yeni bir lige adaptasyonları tabii ki zaman alacak. Şu ana kadar Danylo Sikan’ın kalitesinden pasajlar gördük yine de.