Devlet Bahçeli kürsüde İmamoğlu’nu hedef aldı: ‘Ballı börekli Roma seyahati…’
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklama yapıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
* Değerli vekil arkadaşlarım, muhterem misafirler, bu haftaki grup toplantımızın başında hepinizi selamlıyorum. Bugünkü toplantımızı takip eden vatandaşlarımıza en halisane selamlarımı iletiyorum.
* Türk milleti ahlak ve adaleti hem de sanat ve kültürü eklemlemiştir. Fetihler kuşağı cihanı sarmış ve sarmalamıştır. Çağlardan biri kapanırken diğerinin kapısı açılmıştır. İstanbul 571 yıl önce zincirlerinden kurtulmuştur. İstanbul 571 yıl önce sevdalısı Türk milleti ile kavuşmuştur. Türk cihan hakimiyetinin ilk merkezi İstanbul’dur.
* Tarihi eserlerimiz nasıl ki Türk milletinin tapu tescil belgeleriyse fetihler de öyledir ve öyle kalacaktır. Fethimizin emanetlerinin kökünden ve kimliğinden koparılmasına göz yumulamayacaktır. Bizans hayaletini, Bizans heveslerini kara bulutlar gibi İstanbul’un üzerinde tekrar dolaştırmayı düşünen, bununla ilgili gizli gizli proje hazırlayan, devamlı müsait zaman kollayan iç ve dış operasyon maşalarından İstanbul mutlaka korunacaktır. Sadece fetihten itibaren değil, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesiyle de iyice uykuları kaçan iç ve dış işgal cephesini rahatsız etmeye, heveslerini kursakta bırakmaya devam edeceğiz.
İMAMOĞLU’NU HEDEF ALDI
* İstanbul’un kötü yönetimi fethin mirasını çarçur etmektedir. Yandaş gazetecileri tatile ve sefaya götürmek, ayıplı zihniyetin defolu uygulamasından başka bir şey değildir. Ballı börekli Roma seyahatinden sonra İBB’nin müsriflikten bahsetmesine hiç kimse inanmayacaktır. İstanbul can çekişmektedir. Demlenenlerin tahribatına mahkum olmuştur. İstanbul bizim 571 yıllık davamızdır.
* MHP’nin uzun vadeli hedefi İstanbul’un 2053 yılında Türkiye’nin lider ülke ve süper güç olmasıdır. İstanbul Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda hak ettiği zirveye yerleşecektir. Bu kutlu hedef zillete düşenlerle değil, Türk milletine mensubiyet onuru taşıyan vatansever ve milletseverler tarafından gerçekleştirilecektir. “Zulüm 1453’te başladı” diyenlerin alayı, düşman kampında toplanan Bizans uzaklarıdır ve bizim bunlarla hesabımız er ya da geç görülecektir. Başarmanın dışında bir seçeneğimiz yoktur. Fatih sultan mehmet hana e bütün şehitlerimize rahmet diliyorum.
NETANYAHU’YA TEPKİ: ‘CANİYAHU’
* İsrail’in Filistinli masumlara yönelik kanlı saldırıları aralıksız devam etmektedir. katliamlara her gün yenileri eklenmektedir. Gazze’deki tablo kahredicidir. 26 Mayıs’ta hassas mühimmatlarla vurulan insani bölgede çok sayıda masum acımasızca katledilmiştir. Hayata tutunmaya çalışan nice suçsuz günahsız insan resmen ateş altına alınarak yakılmıştır. İsrail savaş uçaklarıyla ölüm saçmıştır. Netanyahu yani ‘caniyahu’ başta olmak üzere İsrail yönetimini tüm öfkemle lanetliyorum.
* Beklentimiz İsrail’in katil başbakanı ve savunma bakanı hakkında ülkemizin bir an evvel yakalama kararı çıkarmasıdır. Seri ve zincirleme yaptırımları esas alan köklü müdahalelerin tam vaktidir. İslam ülkeleri ayağa kalkmalıdır. Zulüm karşısında tarafsızlık diye bir şey olamaz. Gazzeli çocuklar açlıktan kırılıp bayramlık kıyafet yerine kefen giyerken, milyar dolarlar içinde kulaç atan, Allah’tan korkuyu sadece sözde hatırlayan bazı İslam ülkelerinin bohem yöneticileri, gece yastığa başlarını koyduklarında gerçekten huzur duyabiliyorlar mı?
* Soykırım karşısında sessiz kalanlar, destek sağlayanlar dünya barışına İsrail ile birlikte karşıdır. Tedbirler yerine cezalandırıcı ve askeri yaptırımları esas alan köklü müdahalelerin tam vaktidir. Sessiz çoğunluk İsrail’in karşısındadır. Kınama mesajları ile oyalanmak yerine somut adımların atılması dışında seçenek kalmadı. İslam ülkeleri ayağa kalkmalıdır.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN ARKASINDA DURABİLDİLER Mİ?”
* Cumhurbaşkanımızın yüzde 10’u kadar Filistin davasının arkasında durabildiler mi? Türkiye öncü rolünü üst seviyeye taşımalı, masumların lehine doğrudan devreye girmelidir. 3 ülkenin tanıma kararı milletimizin yüreğine su serpmiştir. Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti mutlaka tanınmalıdır. İnsan haklarına bağlıyım diyen hiçbir devlet duyarsız kalamaz, kalmamalıdır. Filistin’in tanınması çığ gibi büyümelidir. Filistin topraklarından soykırımcı İsrail bir an önce çekilmelidir. ABD insani ve tarihi sorumluluktan kaçmamalıdır. Tutuklama talebine ABD’nin tepkisi bir zırvadır.
AYRINTILAR GELECEK…