Dış haberler Cumhuriyeti
Cumhuriyet gazetesi 100. yılı için Dış Haberler Servisini anlatan bir yazı kaleme almamız istendiğinde söze, bir dönem “Babıâli’nin Dışişleri Bakanı” olarak bilinen Ergun Balcı ile başlamak istedik. “Başlamak istedik” çok doğru olmadı aslında… Başka türlü başlamak mümkün değil çünkü.
Nasıl ki bir Cumhuriyet?gazetesi geleneğinden söz edebiliyorsak, Cumhuriyet gazetesi Dış Haberler Servisi de Balcı sayesinde bir geleneği temsil eder oldu. Balcı’nın 1999’da aramızdan ayrılmasının üzerinden uzun yıllar geçti. O günden bu yana Dış Haberler Servisi’nin kapılarından çok sayıda gazeteci geçti. Yüzler değişti, şefler değişti… Değişmeyen tek?şey, “çırak” gazetecilerin “usta” gazeteci Balcı’dan devraldıkları mirası sürdürme çabası oldu.
İş ciddiyeti ve sorumluluğuna herkesin hayran kaldığı Balcı’nın Dış Haberler Servisi hep bir okul oldu. Cumhuriyet gazetesi Dış Haberler sayfaları, Cumhuriyet okurlarını dünya ile buluşturan bir kapı sanki. Sabah dünya basını, yabancı ajansla, fotoğraflar taranır, dünya ile Türkiye nasıl buluşturulur, haberler bunun üzerinden tartışılır, tarafsız, objektif bir şekilde seçilir, sayfadaki yerleri belirlenir.
Manşete ne koysak diye düşünülür. Kimi zaman bir haberin içinde altlarda kalmış bir cümleden çıkar manşet. Kimi zaman bir kelime üzerinde dakikalarca tartışılır. Balcı’dan kazanılan bir bakıştır bu. Bazen fikir alışverişi yaparken sayfanın çizimini yaptığımız kâğıt koca bir karalama alanı haline geliri öyle ki çizimi yapan bizler bile içinden çıkmakta zorlanırız. Sonrası haydi her şey yeni
baştan. Savaşlar, katliamlar, doğal felaketler… Ajanstan gelen haberi okurken acı detaylar boğazında düğümlenebilir, gözlerinden yaşlar süzülebilir. Bir yandan üzülür bir yandan yazarsınız, okuyucuyu acıya boğmamak için dengeli sağlamaya çalışarak.
Tabii zamana karşı yarıştan bahsetmeme gerek yok. Sayfamızı düzeltmenin yanı sıra kendimiz de okuyup “Haydiii zamanımız kalmadı, baskı bekliyor” bağırışları arasında en doğru şekilde, son gelişmeleri de ekleyerek göndermeye çalışırken adrenalin tavan yapıyor haliyle. Hatta sayfalar gittikten sonra çıkışları alıp evde de okuduğumuzu biliriz.
Teknoloji ve tabii ki sosyal medyanın büyük bir hızla gelişimi habercilik yöntemlerinde kaçırılmaz olarak değişikliğe neden oldu. Saha haberciliği ise gerileme dönemine girdi. Bilgiye ulaşmak kolaylaştı bazen, bazense bilgi kirliliği içinde gerçeğe ulaşmak samanlıkta iğne aramak haline geldi. Kes- yapıştır haberciliği, doğrulanmamış bilgi paylaşımı, analiz eksikliği öne çıktı. Ama bir gazeteci için vazgeçilmez ilke olan “hiçbir denileni ilk etapta doğru kabul etmeden, kontrol edip yayımlamak” Cumhuriyet Dış Haberleri’nin tek değişmezi oldu her zaman.
Ne yazık ki okurlara iç açıcı haberler verme konusunda Dünya gündemi gazetecilere pek şans tanımıyor. Kimbilir belki gazeteciliğin doğasında var bu felaket tellallığı… Korkmadan doğruları yazdığı, olayların üzerine gittiği için?çoğu zaman tehditlerin hedefindeki Cumhuriyet’te yine de karamsarlığa teslim olmamaya çalışarak okurlara umut aşılayacak başlıkları da bulup çıkarmaya çalışır Dış Haberciler.
İlginçtir ki Cumhuriyet Dış Habercileri başka bir servise ya da başka bir işe geçseler de hiçbir zaman tam anlamıyla kopamazlar, can çıkar huy çıkmaz misali, sabah kalkıp ilk iş dünyada neler olmuş diye göz geçirirsin ajanslara, gazetelere… Bir dış haberciyi servisinden hatta gazeteden çıkarabilirsin belki ama dış haberi içinden çıkaramazsın. Gazeteciliğin diğer birçok alanında olduğu gibi merak ve bu merakla edinilen bilgiyi başkalarıyla paylaşma arzusu hiç bitmez.
Ergun Balcı’yı bir kez daha saygı ve özlemle anarken Atatürk’ün emaneti Cumhuriyetimizin doğum günü kutlu olsun… Karanlığa karşı inadına Cumhuriyet