Diyarbakır-Mardin yangını: Elektrik Mühendisleri Odası ve Tabipler Odası, ihmalleri sıraladı
Mardin Tabip Odası, Diyarbakır-Mardin sınırındaki yangın faciasında kent genelinde hastanelerde yanık tedavi ünitesininin olmaması nedeniyle can kaybının yükseldiğini açıkladı. Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi de bölgede elektrik iletim hatlarının geçtiği alanlardaki ihmalleri sıraladı.
Diyarbakır’ın Çınar ile Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasındaki bölgede çıkan ve yerleşim yerlerine sıçraması sonrası sonrası bugün itibariyle 15 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin incelemeler ve soruşturmalar sürüyor.
Mardin Tabip Odasınca (MTO) yangına ilişkin ön rapor açıklandı. Raporda, “Mardin’deki hastanelerde yanık tedavi ünitenin olmaması ve yangına havadan müdahale yapılmamasının can kayıplarında artmasına sebebiyet verdiği” belirtildi. Raporda, “Yangının gece meydana gelmiş olmasının ve bazı yerleşim yerlerine ulaşımın zorluğu gibi sebeplerle karadan müdahalenin yetersiz kaldığı, yangına havadan müdahale edilmemesinin yaşanan kayıpların artmasına sebep olduğu düşünülmüştür” denildi.
Yapılan gönüllük çağrısına cevap veren sağlık personeli ile beraber yeterli sayıda sağlık personelinin olaya müdahale ettiği kaydedilen raporda, “İlimizde yanık tedavi ünitesi bulunmaması sebebiyle çok sayıda hastanın civar illere sevk edildiği ve bu durumun yanık gibi acil müdahale gerektiren bir durum için yaşanan kayıpların artmasına sebebiyet verebileceği düşünülmüştür” ifadeleri kullanıldı.
“AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ”
Yaşanan mağduriyetlerin hızlıca giderilebilmesi amacıyla kriz masası kurularak bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiği bildirilen ön raporda, “Yangın sonrası soğutma çalışmalarının yetersiz olduğu, bu durumun yeni yangınların çıkması açısından risk teşkil ettiği ve endişe yarattığı kaydedildi.
Raporda, şu ifadeler yer aldı:
“Yangın dumanındaki ince partiküller (parçacıklar) ağır/kalıcı kalp ve akciğer hastalıkları, kanser ve erken ölümlere sebebiyet verebilmektedir. Özellikle astım, KOAH, bronşit gibi kronik akciğer hastalıkları ve kalp-damar hastalıkları olanlar, yaşlılar, çocuklar, hamileler, şeker hastalığı (diyabet) tanısı bulunan kişiler daha büyük risk altındadır. Özellikle yangından etkilenmiş yapılar veya yakınlarında duman ve kül kalıntısı olan yerlerde temizlik yapılırken, külü ve kalıntıları dağıtıp tekrar havaya karıştıracak eylemlerden uzak durmak, yeterli havalandırma ve diğer koruyucu önlemlerin alınması hususlarına dikkat edilmesi önemlidir. Bu nedenlerle yangının halk sağlığını ilgilendiren boyutlarıyla ilgili çalışmalar yapılması önemli görülmüştür. Edinilen ilk bilgiler, yangının elektrik tellerinden çıktığı ve rüzgarın etkisiyle hızla yayıldığı yönündedir. Böylesine ruhsal açıdan zorlayıcı travmatik olaylarda varsa sorumluların tespiti, gerekli hukuksal sürecin başlatılması, sürecin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, adalet duygunun tesisi ve ruhsal iyileşme süreçlerine olumlu etkileri olan önemli bir durumdur. Ayrıca temel yaşamsal ihtiyaçların karşılanması ve günlük rutinlere hızlıca dönülebilmesi travmanın iyileşmesi ile ilgili önem arz etmektedir. Yaşanan mağduriyetlerin hızlıca giderilebilmesi amacıyla kriz masası kurularak bölgenin afet bölgesi ilan edilmesinin önemli olduğu kanaati oluşmuştur.”
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI: BÖLGEDE ANIZ YOK, HATLARDA ÖNLEM ALINMAMIŞ
Yangın bölgesinde yaptığı incelemenin ardından Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi de yangın bölgesinin ekili alan olduğunu, anız olmadığını ve elektrik iletim hatların geçtiği güzergahlarda yangına karşı önlem alınmadığını açıkladı.
Şube açıklamasında şu tespitlere yer verildi:
“-Yangının çıktığı yerin ekili olduğu anızın olmadığı görülmüştür.
-İletim hatlarında birçok noktada eklerin ve liflenmelerin olduğu tespit edilmiştir.
-Direkteki OG sigortalarının yerinde olmadığı, bunun yerine iletkenlerle bypass edildiği ve bu bağlantıların gevşeklikten dolayı arka sebebiyet verebileceği tespiti yapılmıştır.
-Birçok direkte kırık izolatörlerin olduğu bu durumun atlamalara sebebiyet verebileceği teknik açıdan bir veridir.
-OG hatlarda ekili tarım alanlarında ağaç direkleri mevcudiyeti görüldü. Bu ağaç direklerin kullanılması uygun görülmemektedir.
-Hatların geçtiği güzergahlarda direklerin etrafında yangına karşı bir önlem alınmadığı gözlemlenmiştir. (Direk diplerindeki otların mevcudiyeti vs.)
-Direk diplerinde süs betonu olmadığı, otların direk dibinde biçilmediği tespiti yapılmıştır.
-OG (orta gerilim) hatlarının dibindeki ağaçların atlamaya sebebiyet verebileceği gözlemlenmiştir.
-İzolatörlerdeki gevşek ve sıkı bağların tekniğine uygun yapılmadığı gözlemlenmiştir.
-Şebekelerin bakım onarımı yapılmadığı teknik işletme sorumluluğu hizmetlerden yararlanılmadığı gözlemlenmiştir.
-Parafudr olmayışı aşırı gerilimlerin oluşmasına dolayısıyla ark oluşumuna sebebiyet vermektedir. (Hat başlarında hat sonlarında ve Trafo girişlerinde mutlaka parafudr kullanılmalıdır.”