Açıklanan ihracat rakamlarına göre Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret oranda önemli bir azalma görünüyor. Eylül ayı verilerine göre Türkiye’nin ihracatın en fazla azaldığı ülkenin başında yaklaşık 6 aydır ticaret yapılmayan İsrail gelirken, İsrail’i Rusya takip etti. Ekim ayı verilerinde de Rusya ile ihracatın azaldığı gözlendi.
İki ülke lideri yaptığı görüşmelerde Rusya ile Türkiye’nin ticaret hacmi hedefini 100 milyar dolar olarak ilan etmişti. Açıklanan verilere göre iki ülkenin ihracat hacmi hedeflerine ulaşılması mümkün görülmüyor.
Rusya ile Türkiye’nin ticaretindeki azalışın nedenlerini Sputnik’e değerlendiren Ekonomist Hakan Topkurulu şunları belirtti:
“Amerika Birleşik Devletleri, Rusya’ya yaptırımı daha genele yaymak için dünyaya ciddi baskılar uygulamaya başladı. Avrupa’da gördüğünüz gibi Rusya’dan aldığı ucuz enerjiyi, doğalgaz ve petrolü alamaz hale geldi. Amerika Birleşik Devletleri’nden LNG şeklinde sıvılaştırılmış doğalgaz almaya başladı. Bu da Avrupa’da özellikle Avrupa’nın motoru olan Almanya’da sanayiyi çok büyük ölçüde engelliyor. Çok büyük ölçüde sorun çıkartıyor sanayide. Hatta şöyle bile diyebiliriz, Almanya’da en son liberallerin hükümetten ayrılarak bir erken seçim durumuna girmesi, sadece hükümet içinde bir itiş kakış meselesi değil. Bu genel sorunlardan kaynaklandığı artık aşikar ve Almanya’da da ciddi hem ekonomik hem siyasi olarak bir çöküş söz konusu. Şimdi aynı olay Türkiye’ye de yansıyor. Türkiye’den geçen yıl Ocak-Eylül arasında yapılan ihracat Rusya’ya 8 milyar 311 milyon dolar. Bu yıl ise 6 milyar 475 milyon dolara düşmüş. Yani 2 milyar dolar Rusya’ya yapılan ihracatta düşüş var. Aynı şekilde Rusya’dan yapılan ithalatta da düşüş var. 34 milyar 700 milyondan 32 milyar 555 milyon dolara düşmüş ki Rusya bizim çok önemli enerji tedarikçimiz. Gerek doğalgaz, gerek akaryakıt olarak Rusya’dan biz çok ciddi alım yapıyoruz. İthalat yapıyor Türkiye. Bu karşılıklı ticarette çok önemli sorunlara yol açıyor. Evet, Amerika Birleşik Devletleri’nin yaptırımları dolayısıyla Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret büyük zarar görüyor.”
‘ABD kendi bindiği dalı kesiyor’
ABD’nin yaptırım tehdidi ile dolar sisteminin güvenilirliğini kaybettiğini vurgulayan Topkurulu sözlerine şöyle devam etti:
“Yaptırımlar karşılıklı olarak ülkelere zarar veriyor. Ancak bu yaptırımı uygulatmaya çalışan Amerika Birleşik Devletleri’ne bunun çok ciddi maliyetleri var. Tabii Amerika Birleşik Devletleri öyle bir durumda ki bu maliyeti hesaplayacak durumda değil. ABD bindiği dalı kesiyor. Neden? Amerika Birleşik Devletleri bu yaptırımları uygulayarak dolar sisteminin dünya ölçeğinde itibarının kaybolmasına neden oluyor. Çünkü ülkeler dolar sisteminden ellerinden geldiğince kopmaya çalışıyorlar. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’yi nasıl tehdit ediyor? Nasıl yaptırımları uygulatmak konusunda zorluyor? Eğer sen bu yaptırımları uygulamazsan ben de ‘senin uluslararası ticaretinde kullandığın doları engellerim, hesaplarına bloke koyarım’ diyor. Tabi bunu açık kamuoyunun önünde söylemiyorlar ama bunlar gizli yapılan karşılıklı toplantılarda bir şekilde ihdas ettiriliyor. Zaten Amerika’nın bugüne kadar bu tür şeylere yaptırımlara karşı çıkan ya da kendi çizgisine girmeyen ülkelere uyguladığı askeri olmayan en ciddi yaptırım, en ciddi şey New York’taki dolar hesaplarına bloke koymaktır. Dolayısıyla Türkiye bu blokajlardan, bu tehditlerden uzaklaşabilmek için Rusya ile ticareti azaltıyor. Ama bu tehditler dönüyor dolaşıyor Amerika Birleşik Devletleri’nin kendisini vuruyor. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri dolar sistemini sürdürme şansını kaybediyor. Ve Amerika Birleşik Devletleri artık üreten bir ülke değil. Üretim koşullarını Asya’ya kattırmış bir ülke. Asya’dan ucuz ithalat yapmadan yaşama şansı olmayan bir ülke. Bunu da ancak doları hakim para, rezerv para, dünya ticaretinde kullanılan para olarak yapma şansı var. Ama ülkeler bu yaptırımlar ve dolarda oluşabilecek istikrarsızlıklar nedeniyle dolar sisteminden kopmak için her fırsatı değerlendiriyorlar.”