Filistin yapımları kaldırıldı, tepkiler büyüdü

İsrail güçlerinin 7 Ekim’den bu yana Gazze’deki saldırıları sürerken, dijital içerik platformu Netflix’in “Filistin Hikayeleri” başlığı altında sunduğu 32 filmden 30’unu kaldırması uluslararası alanda tartışma başlattı.

Platformun 2021 yılında yayınladığı bu film seçkisi, Filistinlilerin yaşamlarını konu alan yapımlardan oluşuyordu. Ancak, platformun yaptığı sessiz kaldırma işlemi, birçok kullanıcı tarafından sansür olarak nitelendirildi.

Tepkiler büyürken, içeriklerin yeniden yayınlanması için imza kampanyaları başlatıldı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu da konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.

“ZULMÜN ÜZERİNİ ÖRTEMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ”

Mumcu paylaşımında, “Ne oluyor Netflix, hayırdır? Şanlı Türk askerini Kıbrıs’ta işgalci gösterme çabasına ortak oldun, uyardık! Şimdi ‘Filistin Hikayeleri’ koleksiyonundan 32 filmin 30’unu aradan sessizce kaldırmak ne demek?” ifadelerine yer verdi.

Mumcu, Netflix’in bu eyleminin ya tarihi gerçekleri çarpıtmak ya da Filistin halkının yaşadığı zulmü gizlemeye yönelik bir çaba olduğunu belirtti. Ayrıca, bu durumu Filistin halkının sesi olmaya çalışan sanatçılara yönelik büyük bir saygısızlık olarak değerlendirdi.

NETFLİX’TEN AÇIKLAMA

Netflix, yaptığı kısa açıklamada, “Bu lisanslı film koleksiyonunu 2021’de üç yıllığına başlattık” dedi.

Şirketten yapılan açıklamada, “Bu lisanslar artık sona erdi. Her zaman olduğu gibi üyelerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve dünyanın dört bir yanından gelen sesleri kutlamak için çok çeşitli kaliteli filmlere ve TV şovlarına yatırım yapmaya devam ediyoruz,” denildi.

Ancak bu açıklama, platforma yönelen eleştirilerin önüne geçmekte yetersiz kaldı. Kullanıcılar, sosyal medya üzerinden bu filmlerin yeniden yayınlanması için imza kampanyası başlattı ve Netflix’in sansür uygulamalarını kınadı.

Daha önce, platformda yayınlanan “Famagusta” dizisi de benzer tepkilere yol açmıştı. Dizide Türk askerinin işgalci olarak gösterilmesi ve Rum çetelerinin Türk katliamını görmezden gelmesi, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sert eleştiriler almıştı.