Fransa’da aşırı sağ İsrail ile yakınlaşıyor
Fransa’da aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisi ilk yıllarında İsrail karşıtı bir çizgide ilerlerken, 2011’de liderliği devralan Marine Le Pen döneminde bu politikasını radikal bir şekilde değiştirdi. Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), Sosyalist Parti (PS), Fransa Komünist Partisi (PCF) ve çevreci parti Yeşiller’in (EELV) katılımıyla kurulan Halk Cephesi adlı sol ittifak ise iktidara gelirse Filistin’i derhal tanıma taahhüdünde bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 6-9 Haziran’da düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aşırı sağcı Marine Le Pen’in partisi RN’nin açık farkla ilk sırayı alması üzerine meclisi feshederek erken seçim kararı aldı.
30 Haziran-7 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek iki turlu seçim için parti ve ittifakların kampanyalarında gündem olan konular arasında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve Filistin devletinin tanınması da bulunuyor.
Aşırı sağcı RN kurulduğu tarih 1972’den itibaren ilk dönemlerde Yahudi karşıtı bir siyaset dilli kullanmakla suçlanırken, mevcut lider Marine Le Pen’in babası olan RN’nin kurucu lideri Jean-Marie Le Pen, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını sıklıkla eleştirmesiyle biliniyordu.
Jean-Marie Le Pen, İsrail’in Gazze’ye yönelik 2008-2009’daki saldırılarını değerlendirirken; Gazze’yi “insanların kendilerini savunma imkanlarından mahrum bırakıldığı bir toplama kampı” olarak nitelemişti.
Le Pen’in kızı Marine Le Pen’in 2011’de RN’nin liderliğini devralmasıyla aşırı sağcılar, İsrail konusunda söylem değişikliğine gitti.
Marine Le Pen, 29 Mayıs 2023’te konuk olduğu LCI kanalında, babası Jean-Marie Le Pen’in Yahudi toplumuyla son derece zor ilişkilere sahip olduğunu belirtti.
Le Pen, “RN, tarih boyunca Yahudi devletinin kurulmasından yanaydı” ifadesini kullanarak, partilerinin her zaman “siyonist” olduğunu ileri sürdü.
Öte yandan, tüm eleştirilere rağmen RN’nin en önemli iki ismi Marine Le Pen ve Jordan Bardella, Paris’te 12 Kasım 2023’te “antisemitizm protestosu” adı altında düzenlenen İsrail yanlısı gösteriye katıldı.
O dönem görevde olan eski Hükümet Sözcüsü Olivier Veran, RN’nin gösteride “yerinin olmadığını” belirtirken, muhalif sosyalist, çevreci ve komünist siyasetçiler söz konusu gösteride ırkçı RN ile yan yana yürüyemeyeceklerini duyurdu. Aşırı sağcı RN’nin önde gelen isimlerinden Jordan Bardella da 24 Haziran’da düzenlediği basın toplantısında RN’nin seçim vaatlerini açıklarken, “Şimdi Filistin’i tanımak terörü tanımak olur.” dedi.
Bardella, Hamas’ı kastederek “(Filistin’i tanımak) Bu, tüzüğünde İsrail devletinin yok edilmesini öngören bir örgüte siyasi meşruiyet kazandıracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
MACRON FİLİSTİN’İ TANIMAK İÇİN DOĞRU ZAMAN OLMADIĞI GÖRÜŞÜNDE
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise birçok kez Orta Doğu’da iki devletli çözümden yana olduğunu söylese de Filistin devletini tanımak için doğru zaman olmadığını düşünüyor.
Macron, 16 Şubat’ta Elysee Sarayı’nda ağırladığı Ürdün Kralı 2. Abdullah ile yaptığı ortak basın açıklamasında, “Filistin devletinin tanınması Fransa için tabu değil.” dedi.
Fakat İspanya, İrlanda ve Norveç gibi Avrupa ülkeleri 28 Mayıs’ta eşzamanlı olarak Filistin devletini tanıma kararı alırken Fransa onlara katılmadı. Macron, aynı gün Almanya ziyaretinde basına yaptığı açıklamada, Filistin’i tanımaya “tamamen hazır” olduğunu fakat bunun “faydalı zamanda yapılması gerektiğini düşündüğünü” söyledi.
FİLİSTİN’İ TANIMA VAADİ
Erken seçim kapsamında, Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), Sosyalist Parti (PS), Fransa Komünist Partisi (PCF) ve çevreci parti Yeşiller’in (EELV) katılımıyla kurulan Halk Cephesi adlı sol ittifak ise iktidara gelirse Filistin’i derhal tanıma taahhüdünde bulundu.
14 Haziran’da seçim vaatlerini açıklayan Halk Cephesi, seçimde mecliste çoğunluğu elde etmeleri halinde Birleşmiş Milletler (BM) kararları çerçevesinde Filistin devletini derhal tanıma sözü verdi.
Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin Fransa ayağında aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) yüzde 31,37 oy alarak açık farkla ilk sırayı alırken Macron’un partisi Rönesans yüzde 14,60 ile ikinci olmuştu.
Macron, AP seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından 9 Haziran’da meclisi feshederek 30 Haziran-7 Temmuz’da erken seçime gidileceğini duyurmuştu.