Dolar 34,3489
Euro 37,4468
Altın 3.019,92
BİST 8.629,83
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Az Bulutlu
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Çar 17°C
Per 17°C
Cum 15°C
Cts 17°C

Fransa’da aşırı sağın ürküten zaferi: Le Pen bunu nasıl başardı

Fransa, Marine Le Pen liderliğindeki aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin genel seçimlerden birinci parti çıkmasının şokunu yaşıyor. Sonuçlar erken seçim kararı alan Fransa Cumhurbaşkanı Macron için hezimet anlamına geliyor. En büyük endişe aşırı sağın pazar günkü ikinci turda mutlak çoğunluğu yakalaması.

Fransa’da aşırı sağın ürküten zaferi: Le Pen bunu nasıl başardı
REKLAM ALANI
2 Temmuz 2024 8:48 AM
34

Fransa’daki erken genel seçimlerde, ilk turda oyların yüzde 33.15’ini alarak birinci olan Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi, tarihindeki en büyük başarıya imza attı. 1972 yılında baba Jean-Marie Le Pen’in Ulusal Cephe ismiyle kurduğu parti, siyasi arenada ilk olarak 1980’li yıllarda sesini duyurmaya başlarken uzun yıllar yüzde 10’lar civarında seyreden bir hareket konumundaydı.

BÜYÜK DEĞİŞİM YAŞADI

Yüzde 10’luk tabanına rağmen baba Le Pen’in yönetiminde antisemitik, İslamofobik, yabancı düşmanı ve faşist kodlarla marjinal bir parti olarak görülen Ulusal Birlik, Marine Le Pen ile birlikte büyük bir değişim geçirdi. Peki Marine Le Pen, Avrupa’da Nazi işgalinin tamamen kötü olmadığını söyleyen, Holokost’un 2’nci Dünya Savaşı’ndaki “küçük bir detay” olduğunu düşünen babasının yönetiminde Fransız siyasetinde “şeytanlaşan” RN’yi nasıl “normalleştirerek” kitle hareketine dönüştürdü?

BABASINI İHRAÇ ETTİ

Babasının emeklilik kararının ardından 2011 yılında partiyi devralan Marine Le Pen, ilk olarak idam cezasının geri gelmesi, Avrupa Birliği’nden çıkış ve frank para birimine geri dönme gibi radikal politikalardan vazgeçti. 2015 yılında ise 2’nci Dünya Savaşı’nda Nazilerle işbirliği yapan Fransızları mazur gören veya kamuoyunda Holokost’u küçümseyen babası dahil tüm üyeleri ihraç etti.

PARTİ ADINI DEĞİŞTİRDİ

Le Pen’in sembolik ancak en önemli adımlarından biri ise 2018’de hareketin faşist köklerini çağrıştıran Ulusal Cephe ismini Ulusal Birlik olarak değiştirmek oldu. Ardından partide büyük bir gençleştirme süreci başladı. RN milletvekillerinin büyük bir kısmı 40 yaşın altındaki kişilerden oluşurken, Le Pen genel başkanlığı da 2022 yılında henüz 27 yaşında olan Jordan Bardella’ya bıraktı. Tüm bu adımlar Le Pen’in parti tarihini “yeniden yazımı” olarak yorumlanırken, RN sandıkta da sonuç almaya başladı.

SANDIKTAN SONUÇ ALDI

Kabuk değişiminin başladığı 2011 yılında mecliste temsili olmayan parti, 2012’de 2, 2017’de 8 ve 2022’de 89 milletvekiline sahip oldu. Bu sırada Marine Le Pen de hem 2017 hem de 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Emmanuel Macron’un karşısına çıktı. 2002 yılında sürpriz bir şekilde ikinci tura kalarak Jacques Chirac karşısında yalnızca yüzde 17 oy alan babasının aksine Le Pen 2022’de ikinci turu yüzde 41 oyla tamamladı.

AVRUPA DA DEĞİŞTİ

Le Pen ve kurmayları imaj değişikliğinin yanı sıra sahada ve aktüel siyasette ise Fransız kırsalındaki seçmene ve artan yaşam maliyetlerine oynadı. Üretim bantlarının Batı’dan uzakdoğu ülkelerine kaymasıyla “sanayisizleşme” sürecine giren ve ekonomik sıkıntıların yaşandığı ülkenin kuzey bölgeleri bu bağlamda RN’nin yükselişinde etkili oldu.

Göç karşıtlığı partinin öne çıkan söylemlerinden biri olmaya devam ediyor, ancak Avrupa genelindeki siyasi atmosferin de bu yönde değişmesi Ulusal Birlik’in söylemlerini marjinal olmaktan çıkararak büyük kitleler tarafından satın alınmasını kolaylaştırdı. Nitekim son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de bu değişim kıta genelinde gözle görünür hale geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da geçen yıl verdiği bir röportajda, “Oy vermiş milyonlarca insanı bu partinin faşist olduğuna inandıramazsınız” demişti.

HEDEF 2027 SEÇİMLERİ

Marine Le Pen, uzun yıllara yaydığı değişim politikasıyla gerçekleştirdiği partinin yükselişini iktidara gelerek taçlandırmak istiyor. Ülkenin özellikle güney bölgelerinde üç adaylı ikinci tur seçimleri için hem Macron hem de Fransız solu RN’ye karşı ittifak çağrısı yaparken, Fransız siyasetçinin hedefi ise önce pazar günkü ikinci turda parlamentoda mutlak çoğunluğu yakalamak ardından 2027’de cumhurbaşkanlığını almak.

ABD’DEN AVRUPA’DA ‘CHARLİE’ ALARMI

ABD ordusu Avrupa’daki askeri üslerinde artan güvenlik tehdidi nedeniyle alarm seviyesini yükseltti. Charlie seviyesi nedeniyle askerlerden daha dikkatli olmaları ve düşük profil göstermeleri uyarısı yapıldı. AP ajansına bilgi veren iki ABD’li yetkiliye göre tehdit seviyesinin “Charlie”ye yükseltilmesinde Fransa ve Birleşik Krallık’taki seçimler, yaklaşan Olimpiyatlar ve diğer büyük spor etkinlikleriyle, Ukrayna ve Gazze’de süren savaşların ortaya çıkardığı ortak tablo etkili oldu.

TİKTOK FENOMENİ BAŞBAKAN ADAYI: KİM BU BARDELLA

Fransa’da pazar günü yapılacak seçimlerin ikinci turunda Ulusal Birlik’in mecliste mutlak çoğunluğu kazanması halinde 28 yaşındaki parti lideri Jordan Bardella, ülkenin yeni başbakanı olacak.

– 1995 yılında İtalyan kökenleri olan bir ailede doğan Bardella, Paris’in kuzeyindeki Seine-Saint-Denis banliyösünde büyüdü.

– Bardella Fransız banliyölerinde 2005 yılında yaşanan şiddetli ayaklanmalardan etkilenerek 16 yaşındayken RN’ye katıldı.

– İki yıl sonra siyasete atılmak için coğrafya eğitimini yarıda bıraktı. Bölgesel meclis üyesi, parti sözcüsü ve başkan yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra 2019 Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde henüz 23 yaşındayken RN’nin liste başı oldu. Kasım 2022’de partinin başkanı seçildi.

– Özellikle gençler üzerinde etkili olan Bardella, TikTok platformunda 1.7 milyon takipçiye sahip.

Siyasi analistler Bardella’yı Le Pen’in kuklası olarak değerlendirse de birçok kişi işçi sınıfından Fransız politikasının elitleri arasına yükselişini ilham verici bir hikâye olarak görüyor.

AŞIRI SAĞ NE VAAT EDİYOR?

Marine Le Pen, Fransa seçimlerinde ilk tur oylamayı kazandıktan sonra partisinin Macron’u “ortadan kaldırdığını” söyledi. Peki Le Pen’in partisinin iktidara gelmesi durumunda planları ne?

– Göç politikası sertleştirilecek, doğumla vatandaşlık kaldırılacak. Aile birleşimine yönelik kısıtlamalar arttırılacak. Yasadışı göçmenlerin tıbbi hizmetlere erişimi azaltılacak. Sosyal yardımlardan yararlanma yalnızca Fransız vatandaşlarıyla sınırlandırılacak.

– Çifte vatandaşlık sahibi kişilerin savunma gibi “hassas stratejik görevlerde” görev almaları yasaklanacak.

– Avrupa Birliği’ne sağlanan finansman yılda 3 milyar Euro’ya kadar azaltılacak. Ukrayna’ya destek sürse de askeri yardım azaltılacak. Filistin’i resmi olarak tanıma ise söz konusu değil.

Macron’un tartışmalı yasası iptal edilecek, geleneksel emeklilik yaşı olan 62’ye geri dönülecek.

MACRON BOY HEDEFİ: ‘KUMARI KAYBETTİN’

Fransa’da erken genel seçimin ilk turunu yüzde 34’e yakın oy oranıyla Ulusal Birlik (RN) partisinin birinci sırada tamamlaması ülkede deprem etkisi yarattı. Genel seçimlerde ilk kez aşırı sağcı bir parti bu başarıyı elde ederken, Fransız kamuoyu ise yaşananlardan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u sorumlu tutuyor.

‘SALTANATIN SONU’

Challenges dergisinin “2024 genel seçimleri: Kral Macron’un saltanatının sonu” başlıklı haberinde, Macron’un Ulusal Meclis’i feshederek kendi düşüşünü tetiklediği kaydedildi. Fransız Le Figaro gazetesi de “Genel seçimler: Macron’un kaybettiği bahis” başlığıyla verdiği haberde, Macron’un merkezdeki “blokunun” yok olma riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. Les Echos gazetesi de benzeri bir yaklaşımla “Macron’un oluşturduğu siyasi kampın dönemi sona erdi” diye yazdı.

DIŞ BASIN DA ELEŞTİRDİ

Uluslararası basında da eleştiri okları Macron’un üzerine yöneldi. Amerikan Washington Post gazetesi, “Fransız seçmenin Macron’u cezalandırdığı” yorumunu yaparken, İspanyol El Pais gazetesi ise Fransız cumhurbaşkanının “merkezi siyaseti yeniden kurmak bir yana altını dinamitlediğini” yazdı. Haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın birinci parti çıkması üzerine Macron, baskın erken seçim kararı almıştı.

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.