‘Fransa’da krizlere gebe bir süreç bekleniyor’
Fransa’daki seçim sonuçlarını Yeditepe Üniversitesi’nden siyaset bilimci Dr. Cem Savaş ve Bahçeşehir Üniversitesi’nden siyaset bilimci Prof. Dr. Selcen Öner Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Hiçbir ittifakın mecliste mutlak çoğunluğa ulaşamamasının kutuplaşmış siyasal atmosferin hakimiyetini gösterdiğini belirten Savaş, “Aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin (RN) parlamentodaki oy dağılımında üçüncü sıraya gerilemesi toplumun büyük çoğunluğunda derin bir rahatlama yaratmışa benziyor. Bu özellikle cumhuriyet, demokrasi ve insan hakları gibi temel değerlere sahip çıkan sol seçmen için geçerli” dedi.
SOLCULARIN DAMGASI
İlk seçimlerin ardından aşırı sağcıların erken bir zafer ilan ettiğini anımsatan Savaş, yine de 143 sandalye kazanan RN’nin 2022’de elde ettiği 89 koltuğa kıyasla kaygı verici bir tarihsel ilerleme gösterdiğini kaydetti. Savaş, “Yeni Halk Cephesi ise (NFP) şu ana kadar ülke tarihinde görülmemiş bir şekilde 2024 seçimlerine damgasını vurdu. Ancak sol ittifakın hükümeti kurması için diğer siyasi güçlerle, özellikle de Cumhurbaşkanı Macron’un ittifakı “Ensemble” ile bir diyalog kurup anlaşması gerekiyor. Önümüzdeki dönem, Fransa siyaseti açısından oldukça hareketli ve bir o kadar da toplumsal-siyasal krizlere gebe bir süreç ortaya koyacak” ifadelerini kullandı.
‘UMUTLARI YEŞERTTİ’
Seçimlerin ilk turunda ve ikinci tur öncesinde Fransa’nın Lyon kentinde bulunduğunu aktaran Öner ise seçim sonuçlarının aşırı sağın yükselişinin durdurulabileceğini göstermesi açısından umut yeşerttiğini söyledi. Öner, “Macron, bu erken seçimi siyasi ortamın netleşmesi için yaptığını söylemişti ancak bu sonuçlar pek çok belirsizliği de beraberinde getirdi. Henüz net bir lideri ve başbakan adayı olmayan sol cephenin koalisyon kuramaması durumunda bunu aşırı sağın 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için kendi lehine çevirme riski taşıdığı söylenebilir” diye konuştu.
Fransa’da Türk kökenli göçmenlerle görüştüğünü de belirten Öner, Fransa’daki Türklerin özellikle aşırı sağın seçilmesi durumunda çifte vatandaşlığın kaldırılmasından korktuklarını, öte yandan Ermeni sorunuyla ilgili görüşleri nedeniyle de sola oy verme konusunda da kararsız olduklarını anlattı.