Geleceğin hapishanesi tanıtıldı: Ürkütücü görünüyor
Geleceğin hapishanelerinde suçlulara hafıza implantları takılabilir. Cognify olarak adlandırılan konsept, suçluları sahte anılar ile rehabilite edecek.
Kısa bir süre önce geleceğin hapishanesinin neye benzeyeceğini gösteren bir kısa klip paylaşıldı. Cognify olarak adlandırılan hapishane tesisi, suçluları sanal olarak hapsetmeyi öneriyor. Bu konsept hapishane sisteminde suçlular, Matrix tarzı kapsüllere gönderiliyor ve yapılandırılmış hafıza enjeksiyonu ile rehabilite ediliyor.
Donanımhaber’de yer alan habere göre Cognify, en basit haliyle mahkumların beynine yapay anıların yerleştirilmesini ve bu sayede rehabilite edilmelerini öneriyor. Örneğin bir kişi şiddet suçlusu ise, işlediği suçu kurbanın bakış açısından izlemeye veya uyuşturucuyla ilgili suçlar, bağımlılık ve iyileşme mücadelelerini simüle eden sahte anılarla cezalandırılıyor. Mahkumların empati, pişmanlık ve vicdan azabı gibi duygusal durumlarla “eğitilmesi” için gerçek zamanlı olarak hormon müdahalesi yapılacak.
SAHTE ANI VE DUYGU ZİHİNLERİNE EKLENECEK
Paylaşılan video, suçluların geleneksel hapis cezasına alternatif olarak Cognify’ı seçebileceklerini söylüyor. Cognify, bazı etik sorunlar barındırsa da tedavinin sadece birkaç dakikada gerçekleşebileceği belirtiliyor. Tüm bunlar bir yerlerden tanıdık geliyor olabilir. Bilimkurgu ile ilgiliyseniz benzer hapishane konseptleri görmüş veya okumuş olabilirsiniz. Otomatik Portakal (A Clockwork Orange) kitabında ve filminde Cognify’a benzer bir çözüm ortaya konuyordu.
Cognify hapishane konseptinin arkasındaki kişi ise Yemenli moleküler biyolog ve bilim iletişimcisi Hashem Al-Ghaili’den başkası değil. Kendisinin Cognify gibi benzer iddialı kafa nakli gibi girişimleri bulunuyor. Hashem’in diğer girişimleri gibi bu da spekülatiftir ancak esasında Cognify, gerçek bir bilime dayanıyor.
Kısa bir süre önce geleceğin hapishanesinin neye benzeyeceğini gösteren bir kısa film paylaşıldı. Cognify olarak adlandırılan hapishane tesisi, suçluları sanal olarak hapsetmeyi öneriyor. Bu konsept hapishane sisteminde suçlular, Matrix tarzı kapsüllere gönderiliyor ve yapılandırılmış hafıza enjeksiyonu ile rehabilite ediliyor.
Cognify, en basit haliyle mahkumların beynine yapay anıların yerleştirilmesini ve bu sayede rehabilite edilmelerini öneriyor. Örneğin bir kişi şiddet suçlusu ise, işlediği suçu kurbanın bakış açısından izlemeye veya uyuşturucuyla ilgili suçlar, bağımlılık ve iyileşme mücadelelerini simüle eden sahte anılarla cezalandırılıyor. Mahkumların empati, pişmanlık ve vicdan azabı gibi duygusal durumlarla “eğitilmesi” için gerçek zamanlı olarak hormon müdahalesi yapılacak.
Bilim insanları halihazırda farelere başarılı bir şekilde sahte anılar yerleştirmiş ve korku dolu anılarını mutlu anılarla değiştirmeyi başarmış durumda. 2018 yılında ise bilim insanları bağırsak bakterisi E. coli’nin DNA’sına bir film klibinin nasıl kodlanacağını bulduktan sonra bir deniz salyangozundan diğerine hafıza aktarmayı başarmıştı. Bunlar gibi bilimsel ilerlemeler Cognify’nin bir kısmını oluştururken OpenAI’ın metinden videoya modeli Sora gibi yapay zekaları da bir kısmını oluşturuyor. Yapay zeka ile oluşturulan yapılandırılmış anılar, mahkumun beyin haritasının çıkartılmasından sonra en mükemmel yere enjekte edilecek.
Etik ve yüksek risk endişeleri
Bunlar kulağa korkutucu gibi geliyorsa tam olarak öyle oldukları içindir. Zira bu sahte anılar mahkumun gelecekteki davranışlarını etkilemek için kullanılacak. Bu da güzel gibi görünen bir yaklaşımın arkasından teknokrasinin çıkışına işaret ediyor. Yapay anıların insan beynine yerleştirilmesi esasında benliğin gerçekliği konusunda da soru işaretleri yaratıyor. Bununla birlikte Cognify, “birkaç dakikada tedavi” vadediyor. Bu birkaç dakikada mahkumun zihnine yıllar süren anılar yerleştirilecek. Mahkumun yakınlarıyla artık nasıl ilişki kuracağı, etkileşimi veya yakınların bu sanal anılardan bir haber oluşu ciddi sorunlar da yaratabilir.
Bu gibi sorunlar ve endişeler hakkında Hashem şunları söylüyor: “Yaratmak istediğimiz her teknoloji hakkında aşırı endişe duyarsak, hiçbir şey yaratamayız. Her teknoloji risk taşır, ancak katı etik standartlar, yasal çerçeveler ve gözetim ile bu risklerin üstesinden gelebiliriz.”
Hashem, söylemlerinde haklı olsa da bunun gibi teknolojiler, şimdiki gibi gelecekte “iyi şirketlerin” elinde olmayabilir… Dolayısıyla kötüye kullanım riski oldukça yüksek. Etik sorunlar ise bambaşka bir tartışma konusu. Hashem Al-Ghaili, Cognify’ın şimdilik bir konsept olduğunu ve kesin bir zaman çizelgesinin olmadığını söylüyor.