Genel Sağlık-İş’ten ‘topuk kanı’ kararını veren mahkemeye tepki: ‘Siyasi bir karar’

Kars’ta bir yenidoğan bebeğin ailesi, aile hekiminin bebekten topuk kanı alma isteğini reddetti. Kars İl Sağlık Müdürlüğü bunun üzerine “Küçük hakkında koruma tedbiri konması” için dava açtı. Aile Mahkemesi ise “İslami Tıpçı” Aidin Salih’in “Topuk kanı almanın çocuğa yapılan en büyük kötülük olduğu” ve “topuk kanı almak otizmi erken saptasa bile tedavisi olmadığı” şeklindeki bilirkişi kararı ile talebi reddetti. Söz konusu karar, önceki gün çıktı. Sağlık Bakanlığı da kararı bir üst mahkemeye taşıdı. Söz konusu olaya tepki gösteren Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Derya Uğur, “Bilindiği üzere; Yenidoğan Tarama Programı ile yenidoğanların “Fenilketonüri, Konjenital Hipotiroidi, Konjenital Adrenal Hiperplazi, Biyotinidaz Eksikliği, Kistik Fibrozis ve Spinal Müsküler Atrofi (SMA)” yönünden taranması, oluşacak zeka geriliği, beyin hasarları ve geri dönüşümsüz zararların engellenmesi amaçlanmaktadır. Fakat belirtilen olayda, yargının siyasallaşmasına katkıda bulunan hakimin kararı nedeniyle yenidoğandan topuk kanı alınması mümkün olamamıştır” dedi.

‘BİR BEBEĞİN SAĞLIK HAKKI İHLAL EDİLMİŞTİR’

Uğur, “Adalet dağıtma amacı gütmeyen, sağlık uygulamalarından ve hayati tıbbi girişimlerden, tıp biliminin gereklerinden bihaber olan, hukuk bilgisiyle değil, talimatla hareket etmeyi, subjektif kararlar vermeyi hayatının ana ilkesi haline getiren bir hakim tarafından bir bebeğin sağlık hakkı açıkça ihlal edilmiştir” ifadelerini kullandı. Kararı veren hakime sorular yönelten Uğur, şunları kaydetti:

” Topuk kanı almanın, çocuğun Anayasa ile korunan yaşam ve sağlık hakkı üzerinde yapacağı olumlu sonuçlarının tıbbi otoritelerce ispatlanmadığını, sizi bu makama oturtanlardan mı öğrendiniz?

Alternatif tıp uzmanı olduğunu belirttiğiniz kişinin, topuk kanı alınmasına dair görüşlerini, doğrudan kararınıza gerekçe yapma hakkını nereden ve kimden aldınız?

Topuk kanı almanın esasen topluma veya toplum sağlığına da hizmet eden bir yanının olmadığını” hangi bilimsel eserden okudunuz?

Yenidoğan Tarama Programını, ne için yapıldığı belli olmayan bir program olarak adlandırmak yerine, niçin tıbbi ve bilimsel eserlerden faydalanma yolunu seçmediniz?

Yenidoğan Tarama Programı’nın, Dünya Sağlık Örgütü güdülendirmesi ile hegamonik bir dikte ile üye ülkelere dikte edilen bir uygulama olduğunu nereden çıkardınız?

Bir bebeğin sağlık hakkını ihlal ederken” kimlerden ve hangi topluluklardan talimat aldınız?”

‘KINIYORUZ’

Uğur, “Bir bebeğin sağlık hakkını ihlal etmeyi, kendisine hak olarak gören hakim, hukuku ve yasayı, bir bebeğin sağlık hakkını bir kenara bırakarak, yargının siyasallaşmasına hizmet edecek nitelikte hukuki olmaktan kesinlikle uzak, siyasi bir karar vermiştir. Görevini layıkıyla yerine getiren hakim ve Cumhuriyet savcılarımızı tenzih ederek, somut olaydaki hakim başta olmak üzere siyasi kararların altına imza atan tüm yargı mensuplarını kınıyoruz. Unutmayınız ki; işgal ettiğiniz makamlar, siyasi kararlar vermeniz için değil; hukuk devletinin, laik Cumhuriyetin, demokrasinin, Atatürk ilke ve inkılaplarının gereği doğrultusunda kararlar vermeniz için size verilmiştir” diye konuştu.

Sürecin takipçisi olacaklarının altını çizen Uğur, “Genel Sağlık-İş olarak, hem bir bebeğin sağlık hakkının ihlal edildiği bu sürecin, hem de tıpkı bu olayda olduğu gibi yargının siyasallaşmasına hizmet eden yargı mensuplarının içerisinde bulunduğu tüm süreçlerin takipçisi olacağız! İşgal ettiğiniz makamlar emir ve talimat alma makamı değildir, adaleti sağlama makamıdır” ifadelerini kullandı.