Hatay’da tarım topraklarına karşı plansız ve denetimsiz süreçler reaksiyon çekiyor

Depremin en fazla yıkıma yol açtığı Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan Çiğdem Arslan, Defne Ballıöz Mahallesi’nde bulunan zeytinliğine gittiğinde bahçesinde çalışma yapıldığını gördü. Avukatıyla birlikte yetkililere ulaşmaya çalışan Arslan, Karayolları 53. Bölge Müdürlüğü ve Mersin 5. Bölge Müdürlüğü aracılığıyla TOKİ konutlarına yol yapmak için yerine yönelik süreksiz el koyma kararı olduğunu öğrendi.

Cumhuriyet’e konuşan Arslan, “Hak sahipleri olarak elimize ulaşan bir bilgi, evrak, tebligat olmadığı üzere, bu mevzuda rastgele bir isteğimiz da olmadan, arsa için bir değerleme yapılıp yerin bedeli hak sahiplerine ödenmeden neredeyse bir gasp süreci uygulanıyor” dedi.

‘HALK YALNIZ BIRAKILMAMALI’

Uygulamanın iptal edilmesi için dava sürecine girdiklerini belirten Arslan, “Yasal haklarımızı aramaya ve geride kalan ağaçlarımızı korumak için nöbet tutmaya devam edeceğiz” sözlerini kullandı.

Deprem sonrası Hatay’da yasal ve tüzel süreçlerin yanı sıra vatandaşın bilgisi olmaksızın yapılan çok sayıda faaliyet ve süreç olduğuna değinen akademisyen ve kent plancısı Tuğçe Tezer, yaşananlara, “Bu olay da Hatay coğrafyasının en değerli doğal kıymetlerinden olan zeytinliklerin, buradaki zeytin ağaçlarının sahiplerinin bilgisi olmaksızın nasıl hoyratça yerinden söküldüğünü gösteren bir örnek” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.

Hatay’da şimdi nitelikli süreksiz barınma alanları sağlanamamışken ve bütünsel bir planlama doğrultusunda konut alanları için bir yer seçimi yapılmamışken zeytinlikler ve doğal alanlar, kalıcı konutların ulaşımının sağlanması için yok ediliyor” diyen Tezer, “Bu süreçte mülkünü ve tabiatını savunmak dışında bir hedefi olmayan mahallî halkın yalnız kalmaması çok önemli” kelamlarıyla dayanışma davetinde bulundu.