Heybeli
Yüz, iki yüz yıl önceki gençliğimizde “heybeli’de her gece mehtaba çıkardık”.
“sandallarımız neşe dolar zevke dalardık- saz seslerinin sahile aksettiği demler- etrafı bütün şarkı gazellerle yakardık”.
Ama şimdiki Heybeli, o Heybeli değilmiş.
Heybeli’de şimdi kargalar uçuşuyormuş.
Kara, kapkara kargalar.
Yüz defa yazdık, söyledik ama demek ki bir daha hatırlatmada bulunmanın zamanıdır.
20 Ocak 1923’te Hakimiyet- i Milliye gazetesinde yer alan habere göre Atatürk şöyle diyor:
“Bir fesad ve hiyanet ocağı olan ve memleketimize nifak tohumları eken, uyuşmazlıklar yaratan, Hıristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluğa ve felakete sebeb olan Rum Patrikhanesi’ni artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebebler gösterilebilir?”
Heybeli, yıllardır “Ekümeniklik”, yâni “Ortodoks Halifesinin başkenti” olma iddiasında.
Kara vicdanlı, kapkara suratlı papazın son olarak İsviçre’de düzenlenen ‘Ukrayna Barış Konferansı’na katılıp ortak bildiriyi imzalaması tartışma yarattı.
Dışişleri İsviçre’den açıklama istedi.
Nedir bu ekümeniklik?
“Ekümenik Patrik” sıfatı, Bizans döneminde İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’nin lideri için, patriğin tüm Hıristiyan dünyası üzerindeki otoritesini vurgulamak amacıyla kullanılmıştır.
İstanbul’daki Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin “Ekümenik Patriklik” unvanını kullanarak tüm Ortodoks Hristiyanları temsil ettiği iddiası bazı Ortodoks kiliseler tarafından tartışmalı bulunuyor.
Lozan’dan sonra Patrikhane’nin yetkisi yalnızca İstanbul, Bozcaada ve Gökçeada’daki Rum cemaatinin dini ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı tutulmuştu.
Azınlıklara özel bir imtiyaz verilmeyen Lozan Antlaşması’nın ve Medeni Kanun’un yürürlüğe girmesi sonrası patrikhanelerin dünya işlerinde ve azınlıkların şahsi işlemlerinde de hiçbir yetkileri kalmamıştı.
Patrikhane Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir dini kuruluştur.
Kaymakamlık; “Lozan Anlaşması tutanakları ile yargı kararlarında Fatih Kaymakamlığına bağlı dini bir kuruluş olarak kabul edilen Fener Rum Patrikhanesinin ‘ekümeniklik’ iddiası hukuki gerçeklerle bağdaşmamaktadır” demektedir.
Patrikhane Bizans hayalleri ile yaşıyor. Bu onu dini bir kuruluş olmaktan çıkartıp siyasi bir kuruluş haline sokuyor.
Barthalemoes Ekümenlik isteyerek Lozan’ı hiçe sayma cür’etini de gösterebilmektedir.
Papaz İsviçre’ye giderken Fatih Kaymakamı’ndan izin almış mıdır?
Almadıysa dönüşte Kaymakam çağırıp hesap sormuş mudur?
Vali?
Kimlere nasıl ve nerede hesap soracağız?