İngiliz Kuvvetleri’nin Conkbayırı’nda yenildiği Birinci Anafartalar Zaferi’nin yıldönümü: Ata’nın kahramanlaştığı zafer
Çanakkale’de Anafartalar Kümesi Kumandanı Miralay Mustafa Kemal Paşa’nın askeri dehasını ortaya koyarak Çonkbayırı’na çıkarma yapan İtilaf Devletleri ordusunu yengilgiye uğrattığı Birinci Anafartalar Zaferi 109 yaşında.
Mustafa Kemal komutasındaki Mehmetçik, denizde olduğu üzere karada da işgal güçlerine geçit vermeyerek tarihin seyrini değiştirdi. Anafartalar muharebesi, Çanakkale Savaşı sırasında 7 Ağustos-21 Ağustos 1915 ortasında Türk ve İngiliz kuvvetleri ortasında yaşandı. Denizde püskürtülen işgal kuvvetleri Gelibolu’yu kara harekâtıyla işgal etme planını devreye soktu.
Anzak 2. Tümeni, Kocaçimen ve Besim zirveleri ile Conkbayırı-Düztepe sınırını işgal etmek için 6 Ağustos 1915 akşamı harekete geçti. 8 Ağustos 1915 akşamına kadar bilhassa Conkbayırı sırtlarında göğüs göğüse çatışmalar yaşandı. Türk ordusu kayıplara rağmen Conkbayırı’nı tutmayı başardı.
Anafartalar Küme Kumandanı Mustafa Kemal, 9 Ağustos sabahı, taarruz buyruğu verdi. İngiliz birlikleri Türk ordusunun akını karşısında ağır kayıplar vererek geri çekildi. Mustafa Kemal Paşa, zaferi, “Gerçekte, düşmanın bir kolordusunu zayıf bir tümenimle Kireçtepe-Azmak ortasında yenmiş, Tuzla Gölü’ne kadar takip ederek orada tesbit etmiştim” kelamlarıyla değerlendirecekti. İngilizlere, İstanbul yolunu kapatarak kahramanlaşan büyük Mustafa Kemal Paşa, Anatafartalar’da şarapnel kesimiyle yaralanmıştı.
ATATÜRK’ÜN ANILARINDA CONKBAYIRI…
8 Ağustos 1915, Çanakkale Savaşları için bir yazgı günüydü. Bu durum Mustafa Kemal’in anılarında şöyle yer aldı:
“.. 8 Ağustos 1915 sabahtan akşama kadar aldığım haberlerden ve 180 rakımlı zirvedeki karargâhımda yaptığım müşahedelerden Conkbayırı’nın tehlikeli durumda olduğu anlaşılmakla birlikte, Conkbayırı zirvesinin hakikaten düşman eline geçip geçmediği anlaşılmamıştı. O gün saat 16.00’da gelen raporda, düşman Conkbayırı’nda siper kazıyor, erler gezinmekte ve kum torbaları yığmaktadır, denilmekteydi. Conkbayırı’nda bulundurduğum yaverim Üstteğmen Kâzım’ın saat 17.30’da verdiği bilgilerden düşmanın askerlerimizle, 25-30 metre uzaklıkta karşı karşıya bulunduğu, 64. Alay’ın 2. Taburu’nun yaptığı hamlesi başaramadığı, 32. Alay’dan gelen 3. Tabur’un ilerleyemediği bildiriliyordu. Durumun ehemmiyeti büyük olduğundan Conkbayırı buyruk ve komutası için üst karargâhların dikketini çekmekten geri kalmadım.
Ordu Kurmay Başkanı (Albay Kâzım İnanç), Limon von Sanders Paşa tarafından beni telefon başına çağırdı. Kurbay başkanı, ordu komutanın durumu nasıl gördüğümü ve niyetlerimi sorduğunu bildirdi. Kendisine Conkbayırı durumunun kritikliğini anlattım ve düzeltmek için daha bir an kaldığını ve bunun kaçırılması halinde felaketin pek yakın olduğunu söyledim. Durum genelleşmişti. Anafartalar’a çıkmış ve çıkmakta olan büyük düşman kuvvetlerini göz önünde tutmak ve ona nazaran önlemler alarak sevk ve idareyi birleştirmek ve sağlamak gerekiyordu. Bunun üzerine kurmay liderinin ‘Çare kalmadı mı’ sorusuna karşı, bütün kuvvetlerin komutam altına verilmesinden diğer deva kalmadığını söyledim.
-Çok gelmez mi? dedi,
– Az gelir, dedim
-Telefon kapandı”
(Atatürk’ün Hatıraları/Alev Coşkun Cumhuriyet Kitapları)
HARF İHTİLALİNE GİDEN YOL
Atatürk, bundan 96 yıl evvel yeni alfabeyi tanıttı. Yeni harftleri 9 Ağustos 1928’de CHP’nin İstanbul Gülhane’deki galasına katılanlara tanıtan Atatürk 11 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı hizmetlileri ve milletvekillerine, 15 Ağustos’ta da üniversite öğretim üyeleri ve edebiyatçılara tanıtım yaptı. Yeni Türk harfleri 1 Kasım 1928’de TBMM’de kabul edilerek maddeleşti.