Ünlü fenomen Demet Işıl İlhan, hastalık ve ayrılıklar eşliğinde fiziksel ve ruhsal bir savaşın içinden geçip kendini yeniden inşa ediyor. Boşandığı ve hayata sıfırdan başladığı zorlu süreçte, yaşadığı tüm zorlukları ve deneyimlerini okuyucusuyla paylaştı.
İlk kitabı Mecburiyetsiz’e de değinen Demet Işıl şunları kaydetti:
“İlk kitabım Mecburiyetsiz’e “yolculuğumda yapabildiklerimi” sığdırdım, Eldeki Malzemelerle Mutlu Olma Sanatı’nda ise “yapamadıklarımı” okuyacaksınız. Kendimi yeniden inşa ederken aynı bir bina gibi kat kat çıktığımı göreceksiniz, bazen molozlar düşecek yere, bazen dekor istediğimiz gibi olmayacak ama oturacağız. En önemlisi güzel bir yere bakarak oturacağız. Herkes işinden mutsuz, ekonomik koşullarından mutsuz. İzleyip özendikleri kadından aslında neler yaşadıklarını öğrenmelerini istedim. Güçlü kadın olmak bir tercih değil, bir zorunluluktur.”
“Erkeklerin hepsi prenses olmuş” ifadelerini vurgulayan Demet Işıl, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Boşandıktan sonra fark ettim ki erkeklerin hepsi çekmiş, kısa boylular. İkincisi erkeklerin hepsi prenses olmuş. Üçüncüsü kadınlar, erkekler ne isterse yapıyor. Hiçbir çabaları yok, her şey erkeklerin önüne seriliyor. Kadınlar erkek, erkekten kadın olmuş… Şımarık erkekler, kadınlardan annelik bekliyor. Etrafımda çok boşanmış çift var. Boşanmış adamlar hiçbir şekilde sorumluluk almıyorlar. Sadece parasal sorumluluktan söz etmiyorum, manevi olarak da sorumluluk almıyorlar. Kadınlar, Seyit Onbaşı gibi her şeyi sırtlanmış bir yandan eve bakmaya çalışıyor bir yandan çocuğuyla ilgileniyorlar. Sadece adamları da suçlamıyorum; kadınlar da hiç sorumluluk vermiyor erkeklere. Erkeklerin bu kadar rahat ettirilmelerini anlamıyorum… Çok fazla olmamış erkek var.”