Iraklı bir baba, oğlunun ölümü nedeniyle BP’ye karşı yasal işlem başlattı: ‘Çevre, nefes alamayacak kadar kirlenmiş durumda’
Iraklı bir baba, 21 yaşındaki oğlunun ölümü nedeniyle İngiliz petrol devi BP’ye karşı yasal işlem başlattı.
Iraklı bir baba, 21 yaşındaki oğlunun ölümü nedeniyle İngiliz petrol devi BP’ye karşı yasal işlem başlattı.
Hüseyin Julood, Irak’ta BP tarafından işletilen bir petrol sahasındaki gazın yakılması nedeniyle oğlu Ali’nin lösemi hastası olduğunu iddia ediyor.
Ali’nin petrol sahası içinde yer alan köyünde, BBC’nin 2022 yılında yaptığı bir araştırma, gaz yakma (flaring) işleminden kaynaklanan ve kansere neden olan kirleticilerin yüksek düzeyde bulunduğunu ortaya koydu.
BP “endişeleri anlıyoruz” dedi ve değişimi desteklediklerini belirtti.
İlk kez bir birey tarafından büyük bir petrol şirketine karşı yakma uygulamaları nedeniyle dava açıldığına inanılıyor.
BBC’nin gördüğü dava dilekçesinde, Irak’ın güney doğusundaki “Rumaila petrol sahasından kaynaklanan zehirli emisyonların” Ali’nin lösemisine ve ardından ölümüne neden olduğu ve BP’nin ana müteahhit olarak kısmen sorumlu olduğu iddia ediliyor.
Julood, oğlunun kemoterapi ve kemik iliği nakli de dahil olmak üzere yurtdışındaki tıbbi tedavi masrafları, kazanç kaybı, cenaze masrafları ve oğlunun “manevi kaybı” için tazminat talep ediyor.
“BP’nin sesimi duymasını ve durumumu dikkate almasını umuyorum. Ben sadece kendimi değil, burada yaşayan ve kirlilikten mustarip olan yoksul insanları da temsil ediyorum.”
Julood’u temsil eden Hausfeld & Co avukatlık şirketinden Wessen Jazrawi, davayı “önemli bir çevre davası örneği” olarak niteledi ve “Bu tür şirketler özellikle Küresel Güney’de meydana gelen zararlı çevresel uygulamaları genellikle cezasız bir şekilde gerçekleştirebiliyor” dedi.
Gaz yakma (flaring) petrol çıkarılırken açığa çıkan gazın yakılmasıdır; gaz, benzen gibi kansere neden olan zararlı kimyasalların karışımını içerebileceğinden insan sağlığı için tehlikelidir.
BBC’nin Dünya Bankası rakamları üzerinden yaptığı analize göre, Rumaila petrol sahası dünyada belgelenmiş en yüksek gaz yakma seviyesine sahip.
Hüseyin Julood, daha fazla ailenin acı çekmemesi için düzenli gaz yakmanın durdurulmasını hedeflediğini belirtiyor.
Ali’ye akut lenfoblastik lösemi teşhisi konulduğunda 15 yaşındaydı ve kemoterapi, ilik nakli ve radyoterapi de dahil olmak üzere iki yıl tedavi gördü.
Bir süre sonra hastalığı nüksetti ve geçen yıl Nisan’da hayatını kaybetti.
2021 yılında BBC Arapça Servisi, Rumaila petrol sahasında ilk kirlilik izleme çalışması yaptı. Sonuçlar, yüksek düzeyde benzen ve diğer kanserojen maddelere maruz kalınması nedeniyle bölge halkının yüksek lösemi riski altında olduğunu gösterdi.
Rumaila petrol sahasının sahibi Irak hükümeti; ancak BP ile Çin’in PetroChina şirketi ROO adlı bir konsorsiyumda ortaklık halinde sahanın yönetiminde ana işletici konumunda.
BP’nin de imzaladığı ROO’nun işletme standartlarına göre “Ulusal sınırları aşan kirlilik seviyelerinden etkilenenler yasal olarak tazminat alma hakkına sahip”.
Söz konusu faaliyet Irak’ta gerçekleşmiş olsa da, BP’nin merkezi İngiltere’de olduğu için Julood İngiltere mahkemelerinde dava açabiliyor.
BBC’nin yorum talebine yanıt olarak BP, Rumaila sahasının işletmecisi olmadığını, ancak ROO’nun “gaz yakma ve emisyonları azaltma konusunda yardımcı olmak için yaptığı çalışmalarda ana işletmeci olan Basra Energy Company Limited’i (BECL) aktif olarak desteklemeye devam ettiğini” belirtti.
O dönemin bir yetkilisi ROO’nun gaz yakmayı azaltmaya çalıştığını ve “toplum sağlığı girişimleri için fon desteği sağladığını” söylese de, Julood neredeyse her gün gaz yakımı ve siyah duman gördüğünü söylüyor.
“Bunlar sahte vaatler. Hiçbir gelişme yok. Çevre nefes alamayacak kadar kirlenmiş durumda” diyor.
Julood ayrıca Ali’nin ölümünden bu yana, biri genç bir çocuk olmak üzere dört ya da beş kişinin kanserden öldüğünü söyledi.
Julood’un avukatları BP’nin tazminat konusunda müzakerelere başlayabileceğini ya da iddiayı reddedebileceğini belirtiyor.
BP’nin talebi reddetmesi halinde bir sonraki adım Julood’un mahkemeye başvurması olacak ve dava İngiltere’deki yargıçlar önünde görülebilecek.