İsimli tıp uzmanı Dokgöz, çok fazla gereç toplanmasının cinayetin tahlili için umut verici olduğunu söyledi

Türkiye günlerdir Narin cinayetini konuşuyor. Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 gün sonra cansız vücudu Eğertutmaz Deresi’nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın vefatıyla ilgili soruşturmada tutuklu sayısı 11’e yükseldi. Anne ve ağabeyden sonra amca Salim Güran’ın emekçisinin oğlu 15 yaşındaki R.A. tutuklandı. Lakin katil kim bilinmiyor.

Cinayetin birinci derece şüphelisi olduğu argüman edilen ve 2 Eylül’de tutuklanan amca Salim Güran evvelki gün bir sefer daha söz verdi. Amca Güran, R.A. ile ortasında geçen görüşmedeki “O sondaki köşede bir şeyin düşmüş. Sana ilişkin bir şey. Tamam şimdi bende değil. Tamam daha ölmemiş” sözleri için “Arazide bir alet kullanıyordum. Olay günü de R.A’yı aleti taş tabanından alması için aradım. Narin’in mevti ile rastgele bir ilgisi yoktur” savında bulundu. “Neden arama kayıtlarını silme muhtaçlığı duydunuz” sorusuna da Salim Güran şu karşılığı verdi: “Hayat bayanları ile görüşme sağladığımdan ve bu konunun açığa çıkmaması ismine bu kayıtları sildim. Daima telefonumda bulunan dijital bilgileri siliyorum.” Evvelki gün tutuklanan R.A. ise görüşme kayıtları için “Hatırlamıyorum” sözünü kullandı.

ISIRIĞA DİKKAT ÇEKTİ

Cinayetteki düğümü çözecek olan otopsi sonuçları ise hâlâ açıklanmadı. İncelemeler devam ediyor. Hususa ait görüş aldığımız isimli tıp uzmanı Halis Dokgöz, küçük kızın cansız vücudunun suyun altında ve çuvalda kalmasının çürümeye karşı kısmi bir müdafaa sağladığını söz etti.

Dokgöz, “19 gün üzere uzun bir müddet sonra cesedin bulunması nedeniyle bizim dellilendirmede badire yaşadığımız süreçler oluyor. Lakin bu kaidelerde 91 örnek alınması bir umut oluşturuyor. Biz otopsilerde o kadar çok fazla sayıda gereç almayız. Rutin incelemelerden bahsediyorum” dedi.

Olayın nasıl yaşandığına ait bir şey söylemek için çok erken olduğunu söyleyen Dokgöz kamuoyunda gündeme gelen boğmaya bağlı iz oluşmasını da kıymetlendirdi. Dokgöz şunları söyledi: “Bu izlerin nasıl olduğu, elle mi ya da iple mi gerçekleştiğini anlamak için hem dokuya hem de cilt altındaki dokulara bakmak gerekiyor. Yumuşak doku içerisinde bir lezyon var mı ona nazaran bir kıymetlendirme yapılacak. Şimdilik bir yargıya varmak için çok erken. Ama otopsi bulguları ve laboratuvar incelemeleri ile birlikte bu sorunun cevabı ortaya çıkacak.”

Dokgöz, arama çalışmalarında geçen 19 günlük müddetin hayli uzun olduğunu ve otopsi sürecini olumsuz etkilediğini belirtti. Dokgöz, “Erken müdahale edilseydi bugün çok öteki şeyler konuşuyor olurduk. Bu çeşit olaylarda yani kapalı toplumsal, kültürel kodlara sahip yapılarda gerçekleşen bu tıp hareketlerde biz ekseriyetle aile merkezinden şüpheleniriz. Zira çocuk, aile ve tanıdıklarına güvenir. Bilmedikleri insanlardan uzak durur. O nedenle bu cins aksiyonlarda biz merkeze aileyi alarak araştırma ve soruşturma yaparız. Şayet süratli hareket edilseydi örneğin abi üzerindeki ısırık izleri birkaç gün sonra değil, birinci gün isimli muayenede çok net bir biçimde ortaya çıkardı. Oradan alınan sürüntü örneğiyle kimin ısırdığını biz çok rahat söylerdik. Yeniden bir cinsel istismar varlığı, yokluğu açısından da bu kıymetlendirme çok değerli olurdu. Olay büyük bir ölçüde tahlile kavuşurdu” diye konuştu.

DİŞ İZİ KİME İLİŞKİN?

Narin cinayeti soruşturması kapsamında yeni bir gelişme yaşandı. 13 Eylül’de tutuklanan Narin’in annesi Yüksel Güran’ın diş ölçüsü alınacak. Anneden alınan örnek yeniden 13 Eylül’de tutuklanan ağabey Enes Güran’ın kolundaki ısırık iziyle karşılaştırılacak. Ağabey Güran, kardeşini bulamayınca sonla kendi kolunu ısırdığını argüman etmişti.

PARKLARA İSMİ VERİLDİ

8 yaşında ömürden koparılan Narin Güran’ın ismi parklarda yaşatılıyor. İzmir Konak, Mardin Mazıdağ belediyelerinden sonra dün de Nevşehir ve Kilis’teki parklara Narin’in ismi verildi.