İstanbul Barosu’nun genel kurulu yarın başlayacak, 11 aday yarışacak

ÖNCE UNSUR ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU LİDER ADAYI FİLİZ SARAÇ: ‘HER VAKİT SESİ KISILANLARIN SESİ OLDUK’

İki yıllık misyon sürecinizde hangi projelerinizi yaşama geçirebildiniz?

Öncelikle şunu belirtmek isterim, İstanbul Barosu avukatların meslek örgütü olmasının yanında bir insan hakları kurumu, bir yargı örgütü, benimsediği bedellerle laik hukuk devletinin en değerli savunucusudur. Adaletin, hukukun üstünlüğünün, savunmanın güçlü sesidir. Baroya sahip olmak değil, sahip çıkmak anlayışla hareket ettik ve etmeye devam edeceğiz. Misyona geldiğimizden bu yana yaptığımız çalışmaların kimilerini sıralamak isterim: 

“6 Şubat sarsıntıları sürecinde baromuzda afet hukuku ve uyum merkezi kurduk. Bütün adliyelerde tıpkı bağış odaları oluşturduk. Meslektaşlarımızı hukukî takviye için zelzeleden ziyan gören vilayetlere gittiler. Ziyan gören yurttaşlara ait çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Afet farkındalığı için zelzelede hayatını kaybeden meslektaşlarımız için hatıra ormanı oluşturuldu. İstanbul (Çağlayan) Adliyesi başta olmak üzere tüm adliyelerdeki icra meseleleri büyük ölçüde çözüldü. Baronet üzerinden belge çıkarma taleplerinin gönderilmesi ve taramanın hızlandırılması ile evrak çıkarma problemini ortadan kaldırdık. Dolandırıcılıkta ismi kullanılan avukatlara yönelik “Çözüm kurulu” kurduk. Yapılan operasyonlarda birçok çete çökertildi. Adliyeler ortası baro servisleri için birinci kere 2023 yılında ihale yaptık ve 2024 yılında ihale uygulamasını devam ettirdik. İBB Meclis kararı ve baromuzla yapılan protokol ile meslektaşlarımızın Bakanlık tarafından 19 aydır ödemesi yapılmayan vekalet fiyatlarının ödenmesi sağlandı. CMK fiyatlarının düşüklüğü ile ilgili öteki barolarla birlikte hareketlilik süreci başlatıldı. 

Toplumsal davalarda yer aldık. Diyarbakır Barosu Lideri Tahir Elçi, avukat Servet Bakırtaş, avukat Dilara Yıldız üzere katledilen meslektaşlarımızın duruşmalarına katıldık.  Hatay’ın seçilmiş milletvekili, baromuz üyesi meslektaşımız Ş. Can Atalay ile ilgili süreçte açıklama, hata duyurusu, hareket ve görüşmelerle sürecin hukuka tersliği ile çaba edildi. 25 Kasım, 8 Mart ve 1 Mayıs üzere toplantı ve şov yürüyüşü hakkına polisin müdahale edebileceği günlerde baroda ilgili merkez ve komitelerden kriz merkezi oluşturuldu. Gözaltı ve hukuksuzluklara hukukî dayanak verildi. Bunlarla birlikte; hayvan hakları, etraf katliamları, Instagram’a erişim engelinde olduğu üzere tüm hukuksuzluklara reaksiyon verildi, karşı duruldu ve kabahat duyurularında bulunuldu. 

KONUT İÇİN TAHLİL ARIYORUZ

Yeniden seçilmeniz durumda neler yapmayı hedefliyorsunuz?

Tüm stajyer avukatların ve avukatların çok uygun fiyatlarda sağlıklı, pak ve kaliteli öğlen yemeği yiyebilmesi için, öncelikle üç büyük adliye yakınında Baro lokantası açmak üzere görüşmelerimiz ve planlamalarımıza devam etmekteyiz. İstanbul Barosu hayat konutu projeleri üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Bu meskende, hasta, yaşlı ve bakıma muhtaç meslektaşlarımızla, onların anne/babalarının uygun ortam ve şartlarda bakımlarını sağlamak üzere birinci devrimizde yaptığımız görüşmeleri projelendirerek hayata geçirilmesini sağlamayı hedefliyoruz. Avukatlara uygun bedellerle konut ve işyeri edinmek için tahliller arıyoruz. 

Genç avukatların bir kısmı, ekonomik koşullar altında ezildiklerini ve baronun yeteri kadar yardım alamadığını lisana getiriyor. Bu mevzuda ne düşünüyorsunuz?

Baro başta genç meslektaşlar olmak üzere tüm meslektaşların yanındadır. Ekonomik problemlerde ise avukatlar için yeni iş alanları açılması ve mevcut alanlarda düzgünleşme sağlanması ile düzgünleşme olacaktır. Yeni devirde de ahenk yöneticiliği, bilgi müdafaa ve saklılık uzmanlığı, sürdürülebilirlik uzmanlığı üzere yeni iş alanlarında avukatların tesirli olması için çalışmalarımızı devam edeceğiz. CMK fiyat tarifesi ile ilgili de hareketlilik süreci başladı. Bu da devam edecektir. Meslek-taşlarımızı İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda oy kullan-maya davet ediyorum. Baromuz, avukatların ortak sesi olarak toplumsal davalarda da en önde olmuştur. Sesi kısılanların sesi olmuştur. Aktif Baro, Güçlü Avukat diyerek çıktığımız bu yolda, ulu lider Mustafa Kemal Atatürk’ün unsurları ışığında, Cumhuriyet pahalarını koruyan, gelişen, gençleşen ve en değerlisi değişen bir baro için çabayı sürdüreceğiz.

ÖNCE UNSUR ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU BAŞKAN ADAYI ALİ GÜRBÜZ: ‘BUGÜNÜ MİRAS BIRAKMAK İSTEMEM’

Önceki devir lider yardımcısı olarak mevcut liderin karşısına aday olarak çıktınız. Sizi bu karara iten münasebetler neler oldu?

Burada 10 yıllık bir baro ve toplamda 25 yıllık bir ÇYDD deneyimimin sağladığı özgüven var her şeyden evvel. Lakin temel olarak Apaydın’ların, Kolcuoğlu’ların, Kocasakal’ların, Durakoğlu’ların İstanbul Barosu ile şimdiki İstanbul Barosu ortasındaki fark beni lider olmaya ikna etti diyebilirim. İstanbul Barosu’nun sesi son iki senede hiç olmadığı kadar kısıldı. Lider yardımcısı olarak da bunun çok gayretini verdim fakat olmadı. Biz bu baroyu, bu geri çekilmişliği, bu eylemsizliği büyüklerimizden miras almadık, bizden sonraki kuşaklara de bu günkü hali ile miras bırakmak istemediğim için aday oldum. Zira bizim yarınlara güçlü bir İstanbul Barosu bırakma zorunluluğumuz ve sorumluluğumuz var. Bunun farkındayız. 

Başkan seçilmeniz durumunda İstanbul Barosu’nda neler değişecek?

İstanbul Barosu mevcut başkan Filiz Hanım ile ne ise ben lider olduğumda o olmayacak. Sesi tekrar gür çıkan, haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı duran, dimdik bir İstanbul Barosu’nu herkes özledi. Bu soruyu iki yıldır cevaplamaktan ben yoruldum artık. “İstanbul Barosu’nun sesi neden eskisi üzere çıkmıyor” sorusuna cevap vermekten yoruldum. Lider seçildiğimde 146 yıllık direnişin sembolü İstanbul Barosu Başkanlığı’nın gereği ne ise onu yapacağım. Binaya kapanıp kalan bir lider olmayacağım. Her vakit alanda, meslektaşlarımızın yanında olacağım. 65 bine yaklaşan üyesiyle lafta gurur duyan bir lider olmayacağım. Bu gücü gerek özel, gerekse de devlet kurumlarına anlatacağız. İstanbul Barosu ile çalışmanın bir ayrıcalık olduğunu herkes fark edecek. Bu bir marka işbirliği de olsa, İstanbul Barosu avukatlarına tanınan bir ayrıcalık da olsa bu türlü olacak. İstanbul Barosu avukatları da artık avukatlık mesleğine ve onuruna yakışır bir halde mesleklerini icra edecekler. Bunun teminatı İstanbul Barosu’dur. Bunu sağlayacağım. İstanbul Barosu’nun o güçlü, kararlı ve karakterli duruşunu herkes çok özledi. Bugünler geri gelecek. 

Karşı aday çıktığınız, eleştirdiğiniz mevcut liderin idaresinde değerli pozisyon-daydınız. Bu duruma ait tenkitler hakkında neler söylemek istersiniz?

Eleştiri dediniz aslında, işin, bu iki yıllık fetret bölümünün sebebi de bu “eleştiriye açık olmak” biliyor musunuz? Mevcut liderimiz kendisine yöneltilen en ufak bir eleştiriyi şahsına hakaret addettiği için, kendi aklından çıkmayan her şeye muhalefet ettiği için İstanbul Barosu iki yıldır yol alamadı. Bu manada biz de her hafta  idarede kendisini eleştirdik. Meslektaşlarımız ve vatandaşlar da haliyle idare heyetini ve İstanbul Barosu’nu eleştirdiler. Haklılar da. Tenkitleri olgunlukla dinleyip, yanlışsız olanları süzebilmek büyük bir fazilettir. 2 yıldır bir şeyleri düzeltebilmek, doğruyu yapabilmek için çok uğraşlar verdik lakin İstanbul Barosu’nun liderci yapısı ve mevcut başkanı buna müsaade etmedi. Ben bu tenkitleri birinci kez duymuyorum, birinci sefer da dinlemiyorum. O yüzden eleştiren her meslektaşımın da hakkı vardır. Söylediklerini de olgunlukla kabul ediyorum ve değişim iradesini esasen kendim lider adayı olarak gösterdim. İstanbul Barosu, çok değil, seçimden sonra 1 ay içinde yeniden toplumsal bir olayda “Acaba baro nasıl bir hal aldı” denilen yer olacak. Ben seçildiğimde hiçbir şey şu anki haliyle kalmayacak. Bu da benim meslektaşlarıma ve İstanbul Barosu’nun gücüne ve duruşuna inanan herkese sözümdür. İstanbul Barosu, iki yıllık gerileme periyodunun, fetret döneminin artık sonuna gelmiştir.

DEĞİŞİM İÇİN AVUKATLAR KÜMESİ LİDER ADAYI PROF. DR. İBRAHİM KABOĞLU: ‘İNSAN HAKLARINA DAYANAN DEMOKRATİK VE LAİK CUMHURİYET’

Aday olmaya nasıl karar karar verdiniz?

Kitlesel davet üzerine, “Anayasal yıkım karşısında seyirci kalamam, bu nedenle ben değil ‘Biz olarak’ yola çıkıyoruz” söylemi ile birinci adımı attık. Bu andan itibaren, elli yıllık mesleksel tecrübeden edindiğim birikimi, İstanbul Barosu’nun hukuku tesirli kılma hizmetine yönlendirdim. Mahallî, ulusal ve milletlerarası ölçekte resmi kurumlarda ve sivil toplum örgütlerinde kıymetli vazifeler yaptım ve sorumluluklar üstlendim. Bunlar ortasında barolarda yargıya ait vazifelerim değerli bir yer tutmakta.

Seçilmeniz durumunda neler yapacaksınız?

Üç prensip öne çıkacak, iştirak, kolektif yaklaşım ve kucaklayıcı anlayış. Baro idaresi, idare, kontrol ve disiplin konseyleri ile delegasyonla sonlu değil, baroda birçok merkez, kurul ve ünite var. Bunlar, atama yoluyla misyon yapılan yerler değil, seçim yoluyla vazifeye gelinen özerk yapılara kavuşturulacak. Genç avukatlar meclisi de, genç avukatların problemlerine tahlil üzerine çalışacak. Genç meslektaşların yoksulluğu, “parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütme” kurgusunun toplumu yoksullaştırmasının sonucu birebir vakitte. Yoksulluğu azaltmak için ise toplumsal devlet gerekleri ışığında stajyer avukatlara ve genç avukatlara bütçeden hisse ayrılması gerekiyor. Programda detaylı tahlil tekliflerini somutlaştırdık.

Bilgi-düşünce-fikir ve dayanışma, çabamızda belirleyici olacak. Bu gayede, kurmayı öngördüğümüz adil yargılanma hakkı araştırma ve ihlalleri izleme merkezi değerli bir fonksiyon görecektir.

Eski bir milletvekili ve etkin siyasi karakter olarak adaylığınızı eleştirenler ve bunun da yargının siyasallaşması ve araçsallaştırılması olarak görenler var. Bu tenkitler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu soruyu, duayen gazeteci Orhan Uğuroğlu’nun hakkımdaki müşahedelerini aktararak yanıtlamak isterim: “İstanbul Barosu’nun oy kullanacak yaklaşık 65 bin avukatına şu bildirisi vereyim. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu 27. Devir Milletvekili olarak TBMM’de vazife yaparken keşke siyaset yapsaydı. Siyasetin ‘S’si ile ilgilenmedi. Anayasa, yasama, yürütme, yargı, bağımsız yargı… Hoca beş yıl boyunca mecliste siyasetin dışında hukuk ve adalet için çaba verdi. Ben de şahidiyim. Bunu da burada söz edeyim. Kolaylıklar diliyorum hocam.”

Bugün faal siyaset yapmıyorum. Aslında TBMM’de iken de siyaset yapmadım ve daima “Siyasetin anayasaya hürmet çerçevesinde yapılmasını savundum. Bu çerçevede bütün gücümle TBMM’nin saygınlığı için gece gündüz demeden çalıştım, beş yıl boyunca AYM’ye iptal müracaatları ile bir çeşit “anayasa avukatlığı” yaptım. Ve bizim, niceliksel gücünü niteliğe çevirme ereğinde İstanbul Barosu idaresi olarak beş gayemiz:

Hukuku tesirli kılmak, herkes için hukuk, insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyet, anayasaya saygılı siyaset, hukuk yoluyla demokrasi.

ADAYLAR VE TEMSİL EDECEKLERİ GRUPLAR

SEÇİMDE Evvel Prensip Çağdaş Avukatlar Kümesi lider adayı Av. Ali Gürbüz ve mevcut lider Filiz Saraç’ın yanı sıra Değişim İçin Avukatlar kümesinin lider adayı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Değişim İçin Güçlü Baro Grubu’nun adayı Mert Er Karagülle, Avukat Hakları Grubu’nun başkan adayı Turgay Bilge, Genç Hukuk Hareketi’nin lider adayı Türkan Kara, İstanbul Avukatlar Birliği kümesinin lider adayı Metin Uraçin, Bağımsız Avukatlar Kümesi lider adayı Abdülhalim Yılmaz, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Kümesi lider adayı Hakan Çatak ve bağımsız aday Av. Yasin Şen başkanlık için yarışacak.