İstanbul Otizm Gönüllüler Derneği’nden açıklama: ‘Engelliler ekonomiye çare aranması gereken son alandır’

İstanbul Otizm Gönüllüler Derneği, son dönemde basında yer alan yeni vergi paketinde engellilerin ÖTV istisnasına dair süre kısıtlamasının, 5 yıldan 10 yıla çıkarılması ve engelli araç sahibinin ölümü halinde mirasçılara ÖTV’yi geri ödeme zorunluluğunun getirilmesi konusuna dair açıklama yaptı.

Açıklamada, “Ülkemizde engelliler alanı ekonomiye çare aranması gereken belki de son alandır. Engelliler ve aileleri bugünkü ekonomik şartlarda, zaten başlarını suyun üstünde zar zor tutmaktadır. Özetle engellilere tanınan haklar zaten son derece sınırlıdır ve kazanım kriterleri çok yüksektir” ifadeleri kullanıldı.

İstanbul Otizm Gönüllüler Derneği tarafından açıklama şöyle:

“Son dönemde basında yer alan yeni vergi paketinde engellilerin ÖTV istisnasına dair süre kısıtlamasının, 5 yıldan 10 yıla çıkarılması ve engelli araç sahibinin ölümü halinde mirasçılara ÖTV’yi geri ödeme zorunluluğunun getirilmesi konusuna dair açıklamamızdır.

Yapılan bir araştırmaya göre ortalama bir engelli bireyin yaşam maliyetleri herhangi bir bireye göre yüzde 40 civarında daha yüksektir. Ülkemizde yaşayan 10 milyon engellinin sadece 500bin kadarı bakım maaşı ya da engelli maaşı gibi mali destek almaktadır.

İstatistiklere göre engellilerin yüzde 80’i işsizdir. Özetle ülkemizde engelliler alanı ekonomiye çare aranması gereken belki de son alandır. Engelliler ve aileleri bugünkü ekonomik şartlarda, zaten başlarını suyun üstünde zar zor tutmaktadır. Özetle engellilere tanınan haklar zaten son derece sınırlıdır ve kazanım kriterleri çok yüksektir.

Ülkemizde engelli raporları ya da ÖTV’siz araç alma konularında bazı suistimaller oluyor diye bunları önleyici tedbirler almak yerine haklarda bir geriye gidiş yaratacak adım, engelliler ve ailelerinin zaten zor olan hayatını daha da zorlaştıracaktır. Suistimal mevcut hakları azaltarak ya da engelliler aleyhine bozarak önlenemez.

Yapılması gereken denetimlerin doğru biçimde yapılması, varsa önce kaçakların önlenmesi ve hak kaybına yol açmayacak bir yöntem izlenmesidir.”