Kadem Özbay, ‘Tehlikeyi hatırlatmak zorundayız’ diyerek MEB’i uyardı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı, İHH ve Eğitim-Bir-Sen işbirliği ile 2013 yılında “İyilikte Yarışan Sınıflar Projesi” başlatıldı. Geçen yıl ise MEB, İHH ve Eğitim-Bir-Sen kelam konusu proje kapsamında beş yıllık bir işbirliği protokolü imzaladı. 2024-2025 eğitim öğretim yılında da devam edilecek projenin emelini İHH “Bu proje; savaş, doğal afet, yoksulluk, hastalık, kaza vb. nedenlerle Türkiye yahut dünyanın bir diğer ülkesinde anne/babasını kaybetmiş olan çocuklarımızın eğitim, sıhhat, besin, giyecek ve barınma üzere temel gereksinimlerinin karşılanmasını hedeflemektedir” formunda açıklıyor.

Konuya ait Cumhuriyet’e konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise projenin tehlikeli ve kabul edilemez bir noktaya geldiğini belirterek “Çocukların cep harçlıklarını toplama mazeretiyle yapılan bu uygulama, hem etik hem de türel açıdan büyük problemler barındırmaktadır. Eğitim-İş olarak, bu mevzuyu tekraren gündeme getirdik. Lakin tüm ikazlarımıza rağmen, bakanlık okullarda bu hukuksuz uygulamayı ısrarla sürdürmektedir” dedi.

‘ETİK DEĞİL’

Uygulama kapsamında hazırlanan görüntüde, sınıfta Atatürk fotoğrafının yer almamasına reaksiyon gösteren Özbay, “Atatürk ve Cumhuriyet kıymetlerine düşman olan bu üç yapının, laiklik ve bilimsellik düşmanlığı burada bir sefer daha ortaya çıkmıştır. Daha reşit olmayan çocuklardan, kumbaralar aracılığıyla para toplanması, çocukların gelişimlerine ziyan vermektedir. Üstelik bu süreçte, öğretmenler de büyük bir baskı altına alınmakta, onlardan taahhütler istenmektedir. Bu, sadece etik değil, birebir vakitte türel açıdan da kabul edilemez bir durumdur. Sınıflara yerleştirilen İHH kumbaralarının ardında yatan tehlikeyi bir kere daha hatırlatmak zorundayız” diye konuştu.

Özbay son olarak şunları söyledi: “Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Reşit olmayan çocuklardan para toplanması, her şeyden evvel etik değildir ve kabul edilemez. Ayrıyeten, öğretmenlere de bu para toplama işlerinde baskı yapılmakta ve onlardan taahhütler istenmektedir ki bu durum büsbütün hukuk dışıdır. Gönüllülük aslını aşan, neye hizmet ettiği meçhul bu uygulamanın derhal iptal edilmesi koşuldur. MEB, aşikâr çevrelere para toplamak yerine, gereksinim sahibi öğrencilerine yardım etmeli ve asli işine dönmelidir. Eğitim-İş olarak bu rezalete sessiz kalmayacağız ve mevzunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.”