Karkot Deresi
“Başöğretmen Sarıca’dan işitirdik: Rumlar bu Türk toprağını Yunanistan’a bağlamak istiyorlarmış… “Asla” derdi Sarıca, “Çünkü sizler varsınız…Türkiye vardır!…”
“Dedem Şeherli Mehmet de hep aynı şeyleri söylerdi bana:
“Osmanlı” derdi o, hep “Osmanlı geçici olarak ayrılmıştır Ada’dan… Gelecekler yine. Ben göremeyeceğim ama siz göreceksiniz!”.
Yukarıdaki altı çizili satırlar Rauf Denktaş’ın, “Karkot Deresi” adlı anı kitabından alınmıştır. Sayfa 21.
Yâni Denktaş; “Devlet Kuran Son Türk” Denktaş hem Devlet Adamı’dır, hem kitap yazmaktadır.
Hem de sadece Türkçe değil, İngilizce de yazabilmektedir.
“Karkot Deresi”nin başında, Türkçe ve İngilizce yayınlanmış onlarca eserinin listesi bulunmaktadır.
“O günlerde Ada’ya yeni gelmiş genç bir avukattım. Düşündüğümü, inandığımı söylemiştim. ‘Kıbrıs Yunan olamaz!’ benim çağımdaki gençlerin inancı, hatta imanıydı. Türkiye deyince heyecanlanırdı, bayrak hasretiyle yanardık; ben devamlı surette kitap okurdum. Türklük, İstiklal Savaşı, milli piyesler ile Namık Kemal, Ziya Gökalp, İbrahim Alaattin Gövsa’nın eserleri okuduğum kitaplar arasındaydı. Bunları yakın arkadaşlarıma verir, konuları tartışır, Türklüğümüzle övünürdük. Öğretmenlerimizin telkinleri de bu yöndeydi. Karşımızdaki Yunanlılık ve ENOSİS dalgalarına karşı bu, bizim koruma zırhımızdı”. (Sayfa 111)
Her ölüm erkendir de Rauf Beyinki çok erken oldu galiba…
Diyecek, yazacak bir şey kalmadı.
Yazı bitti…