‘Kimin ihmali varsa cezasını çekmeli’

Neriman Deniz, oğlu Yiğitcan Türkoğlu’nun (10) vefatına sebep olan ihmallerin peşini bırakmıyor. Babası Nezir Türkoğlu, Yiğitcan’ı 15 Eylül 2017’de doğalgazla zehirleyerek öldürmeye teşebbüs etti. Eşinden başka yaşayan Neriman Deniz oğlunu polis yardımıyla babasından kurtardı ve Nezir Türkoğlu’ndan şikâyetçi olup 3 gün sonra da boşanma davası açtı. Boşanma davası sürerken baba 10 Ekim’de mahkemeden çocuğu görmek için müsaade istedi ve hâkim de görme müsaadesi verdi. Baba Nezir Türkoğlu 4 Kasım’da oğlunu aldı ve sonraki gün tekraren bıçaklayarak öldürdü. Neriman Hanım hem hâkim hem de Hazine Bakanlığı hakkında maddi, manevi tazminat talebiyle Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nde dava açtı.

Daire, 809 bin 928 lira maddi tazminat, 30 bin lira manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte Hazine’den alınarak davacıya verilmesinde karar kıldı. Kararda aile mahkemesi yargıcının çocuk için rastgele bir muhafaza kararı vermediğine dikkat çekildi ve “Daha önce öldürülmesine teşebbüs edilen ve ivedilikle korunması gereken çocuk şiddet yanlısı babaya teslim edilmiş ve bunun sonucu olarak da ziyan doğmuştur. Bu nedenle devletin tazminatla sorumlu olduğu kabul edilmiştir” dendi.

Fakat Hazine Bakanlığı ve hâkim karara itiraz edince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK) hâkimin sorumlu olduğunu kabul etti lakin tazminat ölçüsünün düşürülmesini istedi. Şu anda evrak hakkında karar verilmesi bekleniyor. Neriman Deniz ve avukatı Esin Yeşilırmak 8 yıla yaklaşah süreci ve ihmalleri anlattı.

Evliliğinizde problemler ne vakit başladı?

Severek evlendik. Ama birinci iki ayda meseleler başladı. 10 sene birlikte kaldık. Aklınıza gelecek her türlü şiddeti gördüm. Bayan sığınma meskenlerinde kaldım. Daha evvel de boşanma davası açtım, sonra kapattım. Ortada bir çocuk var dedim. Her seferinde “Düzeleceğim, bir daha yapmam” diyordu. Beni ağabeyimle, annemle tehdit etti. Bana bir şey yapacağını düşünüyorduk. Oğluma bir şey yapacağı hiç aklımıza gelmedi.

Doğalgazla öldürmeye teşebbüs ettiğinde çocuğunuzu nasıl aldınız?

Ayrıydık biz üç aydır. Çocuk babanın yanına gitti. Kapıları, camları kapamış ve doğalgazı açmış. Bu ortada çocuğa “Anne, gel beni kurtar” diye görüntü çektiriyor. Kendisi “Çocuk burada ölecek, gelin alın” diye ağabeyime ses kaydı gönderiyor. Engellemiştim numarasını, o sebeple bana gönderemedi. Sultangazi’deydik, çabucak ağabeyimle karakola gittik. “Biz bir şey yapamayız” dediler. Çıktık, Fatih’teki bir karakola gittik. Orası da “Aile içi şiddete Yedikule bakıyor” dedi. “Gidemem, çocuğum tehlikede” dedim. Bir bayan polis vardı, “Hemen bir takım çıkarın” dedi. Polisle gidip kurtardık çocuğumu. Psikolog yok diye çocuğumun sözünü almadılar. İki hafta uğraştım, her gün aradım söz versin diye. Edirnekapı’daki çocuk ofiste söz verdi fakat muhafaza önlemi alınmadı.

Çocuğunuzun vefatında ne tıp ihmaller olduğunu düşünüyorsunuz?

Koruma kararı, önlem çıkması gerekiyordu. Babasına çocuğu görme müsaadesi veren, boşanma davamıza bakan hâkim. Bence dosyaya bile bakmadı. Oğlum öldükten sonra “Biz müsaade verdik lakin annesi de göndermeseydi” dedi. Sen müsaade kâğıdını vermişsin, ben yalnızca kanunlara uydum! Bu hâkim hâlâ vazifesinin başında.

Siz olayı nasıl haber aldınız?

Beni aradı direkt. “Gidip çocuğunun ölüsünü alabilirsin” dedi. Evvel inanmak istemedim. Lakin en son öğrenen bendim aslında. Ailem oradaydı, benden evvel gitmişler. Ortak yaşadığımız konutta oldu olay.

Peki, şu anda talebiniz nedir?

Para benim gidenimi geri getirmeyecek. Benim derdim o hâkimin bundan sonra işini yapamaması. Misyondan alınması gerekiyor. O vakitler “Ben birinci değilim ve son da olamayacağım” dedim. Ve olmadım da. Kimin ihmali varsa cezasını çekmeli. Herkes işini yapmalı, adalet düzgün işlemeli. Bu hâkimin hatasız olduğuna dair ufacık bir şey sunsunlar, tamam diyeceğim, davayı kapatıp geri çekileceğim.

‘O yaptığından ölmediyse ben de bu halde ölmeyeceğim’

Anne olarak bu süreci nasıl geçirdiniz?

Hep ruhsal tedavi gördüm. Ailemin dayanağıyla ayakta kaldım. Beşerler uzaktan tahminen ben güldüğümde ‘Unuttu’ diyorlardır. Lakin o denli değil. Hiç geçmiyor, unutamıyorum. Acısı hiçbir formda geçmiyor, gitmiyor… Daima bir yanınız eksik zira. Yani bir anne evladını sevdiği zaman… Anlatamıyorum (ağlıyor)…

Baba Nezir Türkoğlu neden bu türlü bir şey yaptı?

Amacı benim canımı yakmaktı. Benim de kendimi öldüreceğimi düşündü. Lakin o orada yaşadığı sürece ben de burada yaşayacağım. O yaptığından ölmediyse ben de bu biçimde ölmeyeceğim.

‘Bir emsal dava oldu’

Esin Yeşilırmak, avukat

Nezir Türkoğlu, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı, 32 yıl ceza aldı. Doğalgaz olayındaki öldürmeye teşebbüs evrakı da savcılığa intikal etmişti. Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) hem savcı hem hâkim hakkında soruşturma başlattı ama ikisi hakkında da rastgele bir cezaya hükmedilmedi.

HSK’ya hata duyurusunda bulunduk. Tazminat davası da açtık. Bu ortada yargıçlara karşı dava açamıyoruz. Hazine Bakanlığı’na açılıyor dava. Davayı Yargıtay 2. Hukuk Dairesi gördü birinci derece mahkemesi sıfatıyla. Hâkim de evraka dahil oldu. 2. Hukuk Dairesi 2021’de başlayan yargılamayı 2023’te sonuçlandırdı ve taleplerimizi kabul etti.

Öldürülme teşebbüsü olduğu halde hâkim yeniden ferdî münasebet kurdu babayla, çocuğu yatılı gönderdi. Olayın olmasının asıl sebebi bu. Mahkeme hâkimin çok ağır kusuru olduğunu söyledi ve tazminat talebimizi kabul etti. Bakanlık ve hâkim bu karara itiraz etti. Ve evrak temyiz mercisi olarak Yargıtay Hukuk Kurulu’na gitti. Heyet şunu dedi: “Bir tazminat ver ancak bu tazminat bu kadar yüksek olmasın. Belge 2. Hukuk Dairesi’ne geri geldi 2024’ün başında. Eylülde biz direneceğimizi söyledik, Hukuk Dairesi de direnme kararı verdi.

Hazine tekrar itiraz etti. Evrak, Hukuk Genel Kurulu’na gitti. Şimdi Hukuk Genel Kurulu Büyük Daireler olarak toplanacak.

Ve bu bir emsal dava oldu oldu. Yargıçların işlerini yaparken görmedim, dikkat etmedim, dilekçeyi okumadım diye verdikleri kararlarla insanların vefatına neden olabileceklerini ve bunun bir cezası olduğunu bilmeleri çok kıymetli.

‘Bu olaylar son 1,5 yılda çok arttı’

Vildan Ataselim, Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri

Baba doğalgazla zehirlemeye çalıştığında Neriman’a polisler “Hiçbir baba çocuğuna ziyan vermez, merak etme. Sizi korkutmaya çalışıyor” demişlerdi.

Boşanmak isteyen bayanları çocuklarıyla tehdit eden, çocuklarını öldüren baba sayısı arttı. Hem çocuklarını hem de boşanmak isteyen bayanları öldürüyorlar. Son 1,5 yılda bu olaylar katlanarak arttı.

Erkekler aile birliğini ya koruyacağız ya da daima birlikte yok olacağız diyor.
 6284 No’lu Kanun (Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun) faal uygulanmalı. Çocuklar için müdafaa kararı çıkarılması gerek.