Kimli sabihi milletim!
(Bu gerçeği onlara anlatın)
“İsrail altı satıp bir aldığımız ülke.
Katliam ayrı, ticaret ayrı.” dedi, yetkili “Ticaret Bakan’ı” tepki yok.
Hatta alkış bile var.
Ancak Arapça tabela indi diye tepkiler havada uçuyor.
Oyuna gelmeyin.!!!
Önce şunu bilin:
O alfabe, Arap alfabesi ve din değil.
Araplar o alfabeyle por—no film izliyor.
Ve aslında sizin derdiniz din falan da değil.
1-Safça iyi niyet
2-Açık kapı bulup otoriteye yağ çekip dünyalık kotarmak.
İyi niteliklileri anlarım.
Ancak cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla örülüdür.
Gelelim şimdi asıl örgüte…
Baylar:
Son olarak burası Türkiye.
Bizde Türk milletiyiz..
Anayasamızın ilk dört maddesi kırmızı çizgimiz, Türkçeden başka tüm diller öğrenene açık olmakla birlikte ana dilimiz değildir.
Tabelalar Türkçe, rüyalar Türkçe, düşünüş Türkçe olmak zorunda.
Öyle olmasaydı Allah bütün milleti Arap, İngiliz, Yunan yaratmaz mıydı ?
Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi dili Türkçedir .
Türkçe rüya görememiş çocuklara siz İngilizce, Arapça, Almanca Fransızca öğretmeye gayet gösteremezsiniz.
Çocuk önce ana dili olan Türkçeyi öğrenecek sonra kaç dil bilirse bilecek.
Büyük düşünce adamı, şair, ressam Bedri Rahmi’nin dediği gibi:
“En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.”
Evet öyle:!!!
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde bu lanetli, ırkçı ve Türk milletini yok sayan çeteye ana avrat dümdüz gideceksin”
Aksi taktirde ulus devlet olmaktan çıkar, Amerika gibi “birleşik devletler” olur, çok uluslu şirketlerin tamamen oyuncağı oluruz.
Amerika’da yaşayan halk gibi obez, uyuşturucu bağımlısı, zavallı, psikopat salak oluruz.
Tüm bunlara ne sebep olur?
Dili elden gitmiş bir millet olmak…
O zaman bize Türk milleti değil, Bakan Mehmet gibi “yerel halk” derler.
Bir milleti aşağılayan yerel halk ifadesinden daha ağır ifade var mı?
Buyurun siz söyleyin…
DOĞRU DURUŞ.
15 yıla yakın yazarlık hayatımda dün yazdıklarımı bugün gizleme gereği duymadım.
Kimseye bel altı vurmadım.
Kimsenin özel hayatıyla ilgilenmedim.
Beni utandırmayan aklın sahibine sonsuz teşekkürler.
Peki onlar:
Onlar yazar değil fikrin zamparasıydı.
Nasıl bakacaksınız tükürdüğünüz yüze.
Tükürdüğü yüze bakanlar, tükürülecek yüzlerdir.
Tükürün o yüze diyeceğim ama bulun da tükürün.
Doğru yolda olana selam olsun.