Dolar 36,4339
Euro 38,1549
Altın 3.441,38
BİST 9.602,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 2°C
Hafif Kar Yağışlı
İstanbul
2°C
Hafif Kar Yağışlı
Paz 5°C
Pts 7°C
Sal 10°C
Çar 11°C

Kısa Ordu Tarihi (8)

5 Temmuz 2024 2:29 AM
62

“Kısa” niyetiyle başladık ama uzadıkça uzuyor…

Sina Akşin’in “KISA TÜRKİYE TARİHİ”ne başvuruyoruz yine…

“Hürriyetin ilanından hemen sonra İttihatçılar ordudan alaylı subayları, yâni Harp Okulu mezunu olmayan subayları tasfiye ettirdiler. Örneğin yalnızca karargâhı İstanbul’da bulunan 1. Ordu’dan 1.400 alaylı subay kadro dışına çıkarılmıştı. Harp Okulu 1848’den itibaren mezun vermeye başlamıştı ama mülkiyede olsun, orduda olsun, mekteplilik ve alaylılık atbaşı gidiyordu. Alaylılık, yâni okul görmemiş olmak deyimi öncelikle orduda kullanılıyordu. Yetenekli, işe yarar erler onbaşı, çavuş olabiliyor, sonra da ‘tezkere bırakabiliyorlardı’. Tezkere bırakanların yeteneklerine, üstlerinin takdirlerine ve lütfuna bağlı olarak, önlerinde subaylık yolu açılabiliyordu. Sonuç olarak doğru dürüst yazı yazamayanlar bile paşa olabiliyordu. Padişah ve yakınları mekteplilerin daha iyi subay olduklarını bilseler de, daha sadıktırlar diye alaylıları yeğliyorlardı genellikle. Daha sadık oldukları varsayılıyordu, çünkü ‘hiç yoktan’ lütufla bulundukları mevkiye gelmiş oluyorlardı. Mülkiye’de de buna benzer uygulamalar vardı. İttihatçılar bir hamlede orduda mekteplileri egemen kılarak bir devrim yapmış oluyorlardı”. (Sayfa 58)

Daha sonra da “31 isyanı” çıkacak ve Meclisin önünde “Şeriat isteriz” sloganları atılacaktı. (Sayfa 59)

Arslan Bulut acaba “AKP, TSK’yı Yeniçeri Ocağına çeviriyor!” yazısını yazmadan Akşin’i okumuş muydu?

Bu yazının, “4 Temmuz Çuval” olayının yıldönümüne denk gelmiş olması, sizce de büyük bir “rastlantı” mıdır yoksa “talihsizlik” midir?

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
24 Nisan 2024 11:32 AM
29 Kasım 2024 4:39 AM
29 Kasım 2024 4:37 AM
14 Aralık 2024 4:30 AM
10 Temmuz 2024 2:23 PM
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.