Koordineli taarruz beklentisi

2020’de Bağdat’taki İran’ın en değerli kumandanlarından Kasım Süleymani’ye düzenlenen suikastı anımsatarak İran’ın o vakit da sert bir intikam alınacağı tarafında açıklamalar yaptığını belirten Uzun, Tahran’ın söylemsel olarak bunu benimsediğini ve önemli bir propaganda aktivitesine girdiğini söyledi. 

Uzun, “Bir aksiyon alınacağı belirli. Katiyetle aşikâr bir sertlikte aksiyon alınmak zorunda. İran aslında kendisini direniş hükümeti olarak isimlendiriyor. Kendisini bu türlü etiketlediği için bu etikete uygun davranmak zorunda” dedi. 

‘TEK BAŞINA VURMAYACAK’

Ancak bu sertliğin “İran’ın tüm bölgeye yayılacak bir savaş istiyor “şeklinde yorumlanmasının yanlış olduğunu vurgulayan Uzun, “Tahran’ın isteyeceği en son şeyin bölgeye yayılacak bir savaş olduğunu” söz etti. 

İran’ın artık bölgede savaştan ve huzursuzluktansa kendisi ile müttefiklerinin siyasi ekonomik gelişime odaklanmak istediğini bildiren Uzun, “Buna rağmen bir formda İsrail’e yönelik bir şey yapılacak. Ne vakit olacağı belirli değil. Bu aksiyon tek başına alınmayacak. Lübnan Hizbullah’ı, Irak’ta İran dayanaklı Haşdi Şaabi milisleri, Yemen Husileri, İran’ın İhtilal Muhafızları ve hatta hudutlarını korumakla misyonlu klasik ordusu Arteş tarafından koordineli bir akın olacak üzere görünüyor” diye konuştu. 

Uzun, “Hangi aktörün ne vakit hangi şartlar altında nasıl bir hücumda bulunacağının ucu açık. İsrail açısından bakarsak Lübnan’dan mı bir şey gelecek yoksa Yemen’den mi gelecek, direkt İran’dan mı gelecek? Muhakkak değil. İran’da nerenin ne sertlikte vurulacağı tartışılıyor. İçeride bu hususta farklı bakış açıları var. Bu savaşı büyütmek istemeyenler var ancak devlet siyaseti olarak buna karşılık verilmesi gerektiği konusunda sabitler. Net olan şey şu ki tek başına vurmayacaklar” tabirlerini kullandı.