Lezzet yarışında şampiyonluk öyküsü
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen Liselerarası Gastronomi Festivali ve Yemek Yarışması’nda birinciliği alan Siirt Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri bu başarıyı, diğer rakiplerinden çok daha kısıtlı imkanlarla elde etti. Endüstriyel mutfak malzemeleri yerine ev tipi mutfakta öğrenim gören lise öğrencileri 81 ilden 407 ekibi geride bırakarak İstanbul’daki büyük finalde şampiyonluğa ulaştı. Hayatlarında ilk kez sanayi tipi fırın gören ve ilk kez İstanbul’a gelen Siirtli öğrenciler ve öğretmenleri yarışmanın ardından duygularını Hürriyet’e anlattılar.
Nisan ayında bölge finalleri düzenlenen MEB Gastronomi Festivali ve Yemek Yarışması’nda büyük final Mayıs ayında İstanbul İSOV-Dinçkök Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirildi. Türkiye genelinde bin 221 öğrencinin katıldığı yarışmada 30 ekip finale kaldı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi finallerinde birinci olan Siirt Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek ve İçecek Hizmetleri alanı öğrencileri İstanbul’daki finalde hazırladıkları Varak keek tatlısı, Pırtike çorbası ve perde pilavından oluşan menüyle birinci oldu.
GÖRDÜKLERİ EN PROFESYONEL MUTFAK YARIŞMADA
Basit mutfak aletleriyle hazırlandıkları yarışmada zafere ulaşan ekibe liderlik yapan öğretmen Ecenur Malçok başarı hikayelerini şöyle anlattı: “Ev tipi bir atölyede eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Mutfak ekipmanlarımız genelde evde kullanılan toplama eşyalar. Kızlarımız sektöre atıldıklarında pek çok malzemeyi ilk kez görmüş olacaklar. Yarışmada öğrencilerimiz ilk defa endüstriyel fırın kullandı. Geride bıraktığımız rakiplerimiz ise çok daha profesyonel imkanlara sahipti. Ancak biz bu eksikliği avantaja çevirmeye çalışıyoruz ve mutfağımızda her yemeği çıkartabiliyoruz. 29 kişilik sınıfı 6 gruba böldük, derslere atölye uygunluğuna göre giriyorlar. Haftalık menü hazırlıyoruz ve menüyü gruplara dağıtıyoruz. Üretim aşamasında başlarında duruyoruz ve teknikleri gösteriyoruz. Kızlarımız çok disiplinli ve çok becerikli. Özellikle hamur açma konusunda çok yetenekliler. Bunun da aileden geldiğini düşünüyorum.
HİKAYESİ OLAN YEMEKLE KAZANDIK
Öğrencilerimizle çok yoğun bir hazırlık döneminin ardından başarıya ulaştık. 3 hafta boyunca sabah akşam çalıştık. Hazırlık aşaması Ramazan ayına geldiğinden ve çocuklarımız oruçlu olduğundan çalışmaların büyük kısmı iftardan sonra ilerledi. İlk aşamada Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde birinciliği aldık. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki hanımlarımız gerçekten maharetlidir. Biz de bu maharetin yansımasını bu yarışmada görebildik. Siirt’in yöresel yemeklerini sunmayı tercih ettik. Kökü Arap mutfağına dayanan Varak keek tatlısı, Pırtike çorbası ve her evde pişen, özel de bir hikayeye sahip perde pilavından oluşan menüyle katıldık. Perde pilavı, gelin ve kayınvalide arasındaki bir sohbetten gelir. Siirt’te yeni bir evlilik gerçekleştiğinde kayınvalide, gelinine perde pilavını sunar. Bu yemek ‘Kol kırılır yen içinde kalır, bu perde pilavını kendi hanen gibi düşün. Üzüntüler, mutluluklar, sırlar o perdenin içinde kalsın’ anlamını taşır.
EN GÜZEL ÖDÜL İSTANBUL’DU
Mardin’deki bölge finallerinde elde ettiğimiz birincilik bile bizi çok sevindirmişti. .Türkiye birinciliği bambaşka duygular yaşattı. Siirt’e döndüğümüzde halaylarla ve meşalelerle karşılandık. Bazı bilinen şefler sosyal medya hesaplarından tebrik etmişler. Bu öğrencilerimizi çok mutlu etti, gözlerinden okunuyordu. Kızlarımız İstanbul’a ilk kez gittiler ve uçağa ilk kez bindiler. Siirt’ten Mardin’e bölge finallerine gittiğimizde yakın olmasına rağmen orayı da ilk kez görenler vardı.
İSTANBUL HAYAL ETTİĞİMİZ GİBİYMİŞ
Yüsra Görhan: Bu zamana kadar eğitim aldığımız ev tipi mutfakta yarışmaya hazırlandık. Yarışmaya katıldığımızda her birimiz ilk kez endüstriyel mutfak malzemesi gördük ve şaşırdık. Özellikle büyük fırında perde pilavını yapmak bizi zorladı. Derecesi yüksek olduğu için biraz erken pişiriyordu ve daha dikkatli davranmak zorundaydık. Biraz aksilik yaşadık bu yüzden ama hemen toparladık. Ocaklar da büyüktü ve normalden daha harlıydı. Kısa sürede profesyonel araç gereçlere alıştık ve başarı elde ettik. Yarışmanın en güzel yanlarından biri de İstanbul’da olmaktı. İstiklal Caddesi’ni ve Galata Kulesi’ni hep merak ediyordum ve ilk kez hocalarım sayesinde görme fırsatı buldum. İstanbul tam da hayal ettiğim gibiymiş. Birinciliği İstanbul’da merak ettiğimiz yerleri gezerek kutladık.
Zeynep Mamiş: Bu yarışmayla ne kadar yetenekli olduğumun farkına vardım. Kurduğum hayaller genişledi. Biz küçük bir yerde yaşıyoruz ve gördüğüm bu ilgi benim geleceğe dair umutlarımı daha çok güçlendirdi. Endüstriyel fırınları deneyimlemek güzeldi. Yarışmada diğer tabakları gördükçe ‘eyvah’ dedim.Hepsi şahane görünüyordu. Keşke İstanbul’u biraz daha gezme imkanımız olsaydı. Ne kadar gezsem de doyamayacak gibi hissettim. Galata beni çok büyüledi. Kalabalık yollar çok keyifliydi. Tekrar gitmek ama bu sefer uzunca gezmek isterim.
Feyza Nur Açıkça: Yarışmada olmak başlı başına ‘profesyonel’ hissettirdi. İstiklal Caddesi’nde yağmurun altında yaptığımız yürüyüş beni çok mutlu etti.