Libya’da siyasi kriz: Temsilciler Meclisi tek taraflı adım atmakla suçlandı

Libya Devlet Yüksek Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, Konseyin, Kahire’de Arap Birliği himayesinde yapılan TM Başkanı Akile Salih, Başkanlık Kurulu Lideri Muhammed el-Menfi ve Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Muhammed Tekale’nin katıldığı 3’lü toplantının akabinde yayımlanan ortak bildirideki siyasi tahlile bağlı olduğu tabir edildi.

Kahire’deki 3’lü toplantıda yeni hükümet kurulmasına yönelik düzenek konusunda ortak mutabakata varılmadığı vurgulanan açıklamada, TM’nin Libya Siyasi Mutabakatı’na (2015) muhalif olarak tek taraflı adımlar atmaya devam ettiği belirtildi.

“TM’yi yeni bir başarısızlıkla sonuçlanacak ve bölünmüşlüğü derinleştirecek tek taraflı adım atmamaya davet ediyoruz” sözlerine yer verilen açıklamada, Kurulun üzerinde mutabakata varılan sistemler kuruluncaya kadar hiçbir tek taraflı adımı dikkate almayacağı aktarıldı.

TM Başkanı Salih dün, seçim sürecini yönetecek yeni birlik hükümeti kurulması için başbakan adaylarının müracaat sürecinin başladığını duyurmuştu.

Libya’da milletlerarası ve mahallî kuruluşların tekraren yaptığı davetlere karşın parlamento ve devlet başkanlığı seçimleri, seçim kanunları üzerindeki uyuşmazlıklar nedeniyle uzun müddettir yapılamadı.

Trablus’taki Devlet Yüksek Kurulu ve ülkenin doğusundaki Tobruk kentinde yer alan Temsilciler Meclisi (TM) altışar üyesinden oluşan Seçim Maddelerini Belirleme (6+6) Komitesi, 6 Haziran 2023’te seçim kanunları üzerinde mutabakata vardı.

TM, 4 Kasım 2023’te 6+6 Komitenin belirlediği seçim maddelerini onayladığını duyurdu lakin Devlet Yüksek Kurulu TM’yi 6+6 Komitenin belirlediği seçim kanunlarını değiştirmekle itham ederek, yalnız “6+6 Komitenin belirlediği seçim maddelerine bağlı olduğunu” açıkladı.

TM, Devlet Yüksek Kurulunun itirazına karşın onayladığı seçim kanunlarını resmi gazetede yayımladı ve seçim kanunlarının yürürlüğe girdiğini savundu. İki kurum ortasındaki kelam konusu uyuşmazlık nedeniyle seçimlerle ilgili süreç başlatılamadı.

İki kurum için en besbelli uyuşmazlık noktası ise devlet başkanlığına adaylık kaideleri konusunda yaşanıyor.

Devlet Yüksek Kurulu, asker ve ikili vatandaşlığı bulunanların (Halife Hafter) devlet başkanlığı seçimlerinde aday olamayacağını, TM ise bu durumun adaylık için bir mani teşkil etmediği görüşünü savunuyor.