Los Angeles çok daha düzgün olacak! Hayalleri hedef yapan grup

Paris’e geldiğimizden bu yana kesintisiz yağan yağmur sonunda durdu, hava sonunda açtı. Önümüzdeki günlerde yaz mevsimine de geçmeyi planlıyoruz ve o ortada Olimpiyat Oyunları son süratiyle devam ediyor. Olimpiyatlarda yıldız sporlar iki haftaya dağılır, malum. Birinci haftanın yıldızı, jimnastik ve yüzmedir. İkinci hafta atletizm devreye girer.

Cimnastik, tıpkı yüzme ve atletizm üzere, domine branşlardandır olimpiyatlarda. Birinci, ikinci, üçüncü belirli, dördüncü, beşinci kim tadında sporlar bunlar. O yüzden birtakım sporlarda madalya düzgündür, kimilerinde daha güzeldir deniyor esasen.

CiMNASTiK iÇiN KOCAMAN BiR PARANTEZ AÇMALI

Bazı branşlarda final yapmak da muvaffakiyet fakat doğal spor kültürü yavaş yavaş gelişen, son iki olimpiyatta branş çeşitliği giderek gelişen Türkiye’de, şimdi spor kültürü tıpkı süratte gelişmiyor. Başarılı olan branş, futbol kategorisine geçiveriyor. Evet, ilgiyse ilgi, alakaysa alaka fakat tenkidin dozu da tıpkı oranda, kantarın topuzunu kaçıran cinsten olabiliyor. İşte o yüzden, cimnastiğe başka parantez, kocaman bir parantez açmak istiyorum.

BiR CET SPORU OLARAK CiMNASTiK

Paris’te tribünleri dolduran seyircilerin spor hakimiyetini görseniz hayran olurdunuz. Hakikat anlarda daima bir ağızdan verilen reaksiyonlar, kurallara da sporlara da ne kadar hâkim olduklarını gösteriyor. Judoya da gitseniz, plaj voleyboluna da cimnastiğe de tribünler tıklım tıklım. Sportmenler, yalnızca kenardaki değil, tribünlerdeki heyete karşı sergiliyorlar performanslarını. Cimnastikte birincilerin grubu, üst üste ikinci olimpiyatında. Tokyo’da Ferhat Arıcan’la gelen ve beş atletin ferdî kota alarak katıldıkları olimpiyatlar sonrası, bir prensip daha imza atarak kadro olarak gelmeyi başardılar. Ha, o ortada IOC de bizim sayemizde (yüzümüzden?) kuralı değiştirdi, bundan bu türlü, tıpkı ülkeden beş atlet ferdi kota aldıklarında onları ekip sayıyor, o başka.

ÜLKE OLARAK ÇOK âlâ KUŞAĞIMIZ VAR

Çok âlâ bir kuşak yakaladık diye düşünüyoruz. Sahiden ulusal grubumuzu oluşturan Ferhat Arıcan, İbrahim Çolak, Ahmet Başkan çocukluklarından bu yana bir aradalar. Onlara sonradan Adem Asil eklendi, doğduğu topraklarda hayallerine güldükleri için Türk oldu, artık ‘Biz’ derken, Türkiye’yi kastedecek kadar bizden biri. Bu kadro, gördüğümüz en yetenekli nesil mu bilmiyorum. Federasyon Başkanı Suat Çelen’in jenerasyonu da epey yetenekliydi, lakin ham yetenek, çok da uzağa götürmüyor sizi. Suat Başkan’ın vaktinde, yönetici durumunda kendisi üzere birisi olsaydı, lider nerelerde olurdu, bu sorunun yanıtı daima açık kalacak, şurası kesin ki sporun içinden gelen bir lider, kendi sporunun çehresini değiştiriyor.

HEPiMiZ KAÇAN GRUP FiNALiNE ÜZÜLÜYORUZ

Neden olmadı?’ soruma Suat Çelen, “Madalya alabileceğimiz üç kısımdan ikisinde finaldeyiz, atlama masası da olsa daha yeterli olacaktı. Üçte iki hiç üzücü değil. Olağan şu anda hepimiz ekip finaline üzülüyoruz zira o da bir birinci olacaktı, benim üzüldüğüm tek şey bu kadar küçük farkla kaçması…” karşılığını veriyor.

Şurası kesin ki final olsaydı bir birincisi daha başaracak, grup olarak katıldığımız birinci olimpiyatta birinci 8’e girmiş olacaktık lakin madalya, ne kadar âlâ hayal kurarsanız kurun, zordu. Hakikaten çok güçlü rakiplerimiz olacaktı finallerde. Tekrar de elemelerdeki üzere dört kişi değil, üç kişi yarışacaktı herkes. Yanılgı yapan gidecekti, kimsenin yedeği olmayacaktı. Neyse. Mümkünlük hesaplarını bir kenara bırakıp tekrar lidere dönüyoruz: “Burada stratejik olarak alet finallerine odaklanmak daha doğruydu aslında. Biz de o denli yaptık. Atlama beygiri de olsa çok uygun olacaktı.”

SEViNMESi GEREKENLER BiLE TAM OLARAK SEViNEMiYOR

Duygular o kadar karışık ki, sevinmesi gerekenler bile tam sevinemiyor. 0.2 farkla kaçan ekip finali yüzünden, mixed zone’da konuştuğumuz tüm sportmenlerin yüzünden düşen bin kesim. Tokyo’dan sonra Paris’te paralel finalinde yarışacak, tarihimizin birinci madalyasının sahibi Ferhat Arıcan, “İki duyguyu tıpkı anda yaşıyoruz, bir yandan tarih yazdık. Olimpiyatta birinci dokuz 9 içeresindeyiz. Cimnastik için bu büyük bir çığır açmak demek lakin bizim daha büyük amaçlarımız vardı, grup halinde final istiyorduk. Hayallerimiz artık amaçlarımıza dönüştü. Birincilerin kadrosuna bu yakışırdı” diyor.

ADEM ASiL’iN YÜZÜNDEN DÜŞEN BiN PARÇA

Adem’in yüzünden düşen bin modül. Yalnızca 0.2 ile kadro finalini değil, atlama beygirindeki kendi finalini kaçırdığı için de üzgün. “Elimizden gelenin en düzgününü yapmaya çalıştık. Bizi destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Finallerde ülkemiz için elimizden gelenin en düzgününü yapmaya çalışacağız.” diyor. Ahmet Başkan de “2 finalimiz var. Bu grubun geleceği çok parlak, yeni gelecek gençler ve bizim kuvvetimizle, umarım daha çok birinciler ekleyerek devam edeceğiz. Hem hüzünlü hem keyifli, çok karışık hisler içersindeyiz” diye konuştu.

ELiMDEN GELENiN EN düzgününü YAPACAĞIM

İbrahim görünmez duvarları birinci yıkan, arkadaşlarının hayallerini daha üst seviyeye çıkaran isim: “Heyecan olağan vardı lakin çok deneyimli sporcularız, bu heyecana yenik düşmüyoruz, bize olumlu katkı sağlıyor. Artık amaç Los Angeles. 29 yaşındayım ve LA neden olmasın? Elimden geleni yapacağım.” Artık evvel 4 ve 5 Ağustos’ta iki finalimiz var. Sonra maksadı İbrahim Çolak koydu bile. Los Angeles için çalışmaya devam edeceğiz. Bu ekip çıtamızı nitekim çok üste çıkardı. ‘Hayallerimizi maksat yaptı, daha ne olsun?”