Merdivenaltı akıllı saatlerde güvenlik riski uyarısı!

Siber güvenlik uzmanı Osman Demircan, “Bugün bir aile kim tarafından üretildiği belirli olmayan merdiven altı bir eseri çocuğu için tercih ettiğinde ve o eserin uygulamasını cep telefonuna kurduğunda her şeyden evvel kendi cep telefonu ve kendi siber mahremiyetini onların ellerine teslim etmiş olabiliyor” dedi.

‘SAATLER HACKLEME MANTIĞI İLE ÇALIŞTIĞI İÇİN ÜRÜN SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ’

‘KENDİ SİBER MAHREMİYETİNİ ONLARIN ELLERİNE TESLİM ETMİŞ OLABİLİYOR’

Güvenlik açısından ve kullanılan yazılımlar açısından kendini ispatlamış eserlerin araştırılıp tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Demircan, “Bir eserin kendini ispatlamış olması demek hem saat üzerindeki yazılımın hem de cep telefonunda denetim için kullanılan yazılımların sistemli olarak güncelleniyor olması, güvenlik açıklarına karşı gerekli yamaların tertipli olarak yapılıyor olması manasına geliyor. Lakin bilhassa Uzak Doğu menşeili merdiven altı satılan olağanda 3 bin – 4 bin TL’lik akıllı çocuk saatlerinin 3 yüz – 4 yüz TL’ye satıldığı o markalar maalesef önemli manada siber riskler barındırıyor. Bugün bir aile bir merdiven altı kim tarafından üretildiği belirli olmayan bir eseri tercih ettiğinde ve o eserin uygulamasını cep telefonuna kurduğunda her şeyden evvel kendi cep telefonu ve kendi siber mahremiyetini onların ellerine teslim etmiş olabiliyor. Zira bu yazılımlar güvenlik açıklarıyla doluö tabirlerini kullandı.

‘YAZILIMLARIN ŞİMDİKİ OLMALI’

Demircan konuşmasında akıllı saat alırken takviye sınırı ile bir muhatap bulunabilecek olan markaların tercih edilmesinin, yaşanabilecek aksiliklerin önüne geçmek için tesirli olacağını vurguladı. Demircan şöyle konuştu: “Çocuğa verilen saatin içerisindeki yazılımların tertipli olarak güncellenen yazılımlar olmaması, çok daha düşük teknoloji ile geliştirilmiş ve yıllar öncesinin teknolojisine sahip olan güvenlik açıklarını bünyesinde barındırıyor. Bu saatlere de uzaktan hackerlar erişim sağlayabiliyor. Hem kendi telefonumuza kurduğumuz uygulama üzerinden, hem de çocuğumuza verdiğimiz saati garanti altına alabiliyor olmamız için kesinlikle tanınmış ve bilinen markaların eserlerini tercih etmeliyiz. Her şeyden evvel satın aldığımız eserin firmasının kesinlikle bir dayanak sınırı olmalı ve telefonla arandığında karşı tarafta sizin sorularınıza karşılık verecek bir kişinin çıkıyor olması kıymetli. Çoklukla bu merdiven altı eserler büyük teknoloji marketlerde değil, daha butik ya da daha seyyar satıcılarda satılıyor ve rastgele bir dayanak yahut kullanma kitapçığı olmuyor. Menüleri Çince ya da Uzakdoğu lisanlarına sahip olduğu için aileler tarafından da anlaşılamıyor. Bu şekil aygıtlar önemli manada çocukların mahremiyetini gözler önüne serebiliyor.

‘SİBER ZORBALIK VE ÇOCUK KAÇIRMALARA VARABİLECEK SONUÇLAR DOĞURABİLİR’

Siber Güvenlik Uzmanı Demircan bir akıllı saate makus niyetli hackerların ulaştığı takdirde neler olabileceğini örneklerle anlattı: “Bir çocuğa verilen akıllı saat şayet güvenlik tedbirleri sağlanmamış bir saatse, o çocuğun anlık olarak nerede durduğu, kimlerle konuştuğu, kamerası açılarak o anki imgelerinin tamamı kaydediliyor olabilir. Bunlar başta siber zorbalık için kullanılıyor olabilir. Tıpkı vakitte sonucu kaçırmalara varabilecek durumlarla karşı karşıya kalınıyor olabilir. Bunun yanında bu çocuk bu saati meskeninde akşam ailesiyle birlikte otururken de takıyor olacak ve bu biçimde aile içerisinde konuşulan bahisler ya da aile sırları burada aile mahremiyeti de maalesef tekrar berbat niyetli bireylerinin eline geçiyor olabilir. Tüm bunları düşündüğümüzde ailelerin katiyen tanınmış bilinen markaların eserlerini tercih ediyor olması, çok ucuz fiyatla satılan merdiven altı eserlerden de mutlaka uzak durması gerekiyor”