MHP’li Yönter, CHP Genel Başkanı Özel’e seslendi: ‘Düne kadar PKK’yla aynı safta yürüyordun’

CHP’nin 31 Mart seçimlerinde Üsküdar dahil pek çok ilçede belediye kazandığını hatırlatan MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, “Peki Üsküdar’da bugüne kadar taş üstüne taş koyuldu mu? Siz yaşıyorsunuz, görüyorsunuz. Cumhur İttifakı bahane üretmez. Cumhur İttifakı hizmeti bir haysiyet borcu, bir şeref borcu addeder, gereğini yapar. Fakat Üsküdar’ın maalesef neredeyse bir yılı kayboldu. O bir yıl neredeyse on yıla tekabül etti. İstanbul geriye gidiyor” ifadelerini kullandı.

‘Sen düne kadar PKK’yla aynı safta yürüyordun’

CHP’nin DEM Parti heyetiyle Meclis’teki görüşmesini anımsatan Yönter, “Biliyorsunuz DEM heyeti İmralı’yla görüşme yaptı. Özgür Özel, ‘Şehit ve gazileri incitecek bir şeyin içinde olmayız.’ dedi. Bu hareket (MHP), şehit ve gazi kervanı, sen bize ne anlatıyorsun ya? Sen düne kadar PKK’yla aynı safta yürüyordun. Mağarada birbirinize kardeşlik türküleri okuyordunuz. Yahu PKK eşittir sendin neredeyse. Şehidi, şühedayı, gaziyi bilmezsin, kafiri ayırt edemezsin. CHP’nin gölge etmedikten sonra başka ihsan eylememesi temennimiz. Şehidin, şühedanın, gazinin hakkını sonuna kadar koruyacağız” diye konuştu.

Amaçlarının, Türkiye’yi doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine güvenli, huzurlu, barış içinde yaşayacak yeryüzü cenneti haline getirmek olduğunu vurgulayan Yönter, “Omuzlarımızda şehit cenazesi mi taşıyalım? Analar ağlasın mı? Göz yaşları dökülsün mü? Ocaklar kararsın, Türk ile Kürt birbirine mi girsin? Bunu mu istiyorlar? Biz kaynaşmışız, ayrışmayız. Bir ve beraberiz, kardeşiz. Bin yıldır aynı millete ruh vermişiz, isim vermişiz. O isme de Türk milleti demişiz” ifadelerini kullandı.

Suriye’de YPG, PYD ve PKK’nın tutunamayacağını, ya silahlarını gömeceklerini ya da gömülmeye razı geleceklerini kaydeden Yönter, “Başka seçenekleri yok. Bu iş ya bitecek ya bitecek. Arası, ortası kalmadı. Terörle yaşamayacağız. Barış içinde geçecek bir yüzyılın kapıları aralandı. Buna herkes hazır olsun. Biz barış derken boyun eğmeden, tavizden bahsetmiyoruz. Biz barış derken insanımızın refahını, dirliğini, birliğini, geleceğini düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.