Dolar 38,4149
Euro 43,7601
Altın 4.095,06
BİST 9.432,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Çok Bulutlu
İstanbul
15°C
Çok Bulutlu
Paz 16°C
Pts 14°C
Sal 16°C
Çar 17°C

Mini beyinle senfoni: Ölen bestecinin DNA’sıyla müzik yaratıldı

Avustralya’da sergilenen “Yeniden Canlandırma” enstalasyonu, dört yıl önce ölen besteci Alvin Lucier’in DNA’sından elde edilen kök hücrelerle yaratılan bir mini beyinle senfoni üretiyor. Canlı beyin gibi çalışan bu yapı, çevresel seslere yanıt vererek ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor.

Mini beyinle senfoni: Ölen bestecinin DNA’sıyla müzik yaratıldı
14 Nisan 2025 7:04 AM
25

Avustralya’nın Batı Sanat Galerisi, sanatseverleri sıra dışı bir deneyime davet ediyor. “Yeniden Canlandırma” adlı enstalasyon, hayatını kaybeden besteci Alvin Lucier’in kanından elde edilen kök hücrelerle yaratılan bir “mini beyin” aracılığıyla müzik üretiyor.

Ziyaretçiler burada canlı bir orkestra yerine, ölmüş bir insan beyninin yarattığı seslerle dolu bir senfoniyle karşı karşıya kalıyor.

Lucier’in DNA’sı ile gerçekleştirilen bilimsel sanat

NTV’nin aktardığıan göre, projenin arkasındaki araştırma ekibi, Lucier’in DNA’sını kullanarak bir beyin dokusu geliştirdi. Bu beyin, elektrik sinyalleriyle sürekli müzik bestelemeye programlandı.

Sanatçılar ve bir nörobilimciden oluşan ekip, bu çalışmayı “bir kişinin varlığını ölümün kesinliğinin ötesine taşımanın karanlık olasılıklarına ışık tutma” çabası olarak tanımladı.

Mini beyin tıpkı gerçek beyin gibi işliyor

Lucier’in bağışladığı kandan büyütülen bu serebral organoid, yani “mini beyin”, gerçek bir beyin gibi elektriksel sinyaller yayıyor.

Sanatçı Nathan Thompson, bu nöral dokunun tıpkı bir insan beyni gibi çevreyle etkileşime girdiğini, ziyaretçilerin seslerine ve kendi ürettiği seslere tepki verdiğini belirtiyor.

Enstalasyon, 20 büyük bakır plaka ve onların arkasına yerleştirilmiş hoparlör ile mekanik çekiçlerden oluşuyor. Bu sistem, mini beyinden gelen nöral sinyalleri algılayarak, her bir plakanın farklı sesler üretmesini sağlıyor.

Böylece eser, mini beynin dalgalarıyla spontane bir senfoni yaratıyor.

Ziyaretçi etkileşimiyle canlanan müzik

Enstalasyonun en çarpıcı yanı, mini beynin sadece kendi sinyalleriyle değil, çevresel seslere de tepki vermesi. Lucier’in bu “uzantısı”, galeri ziyaretçilerinin varlığına tepki göstererek, her performansı benzersiz hale getiriyor.

Alvin Lucier, bu sıra dışı projeye kendi isteğiyle katıldı. Kan örneğini yaşamının son yıllarında bağışlayan Lucier, projeye ölümünden sonra dahil olmayı bilinçli bir seçim olarak yaptı.

Zaten sanat kariyerinde de yenilikçiliğiyle tanınan Lucier, 1965’te EEG beyin dalgalarıyla müzik üreten ilk besteciydi. O çalışmasıyla başlayan süreç, bu projeyle adeta “ölüm sonrası yaratım”a dönüştü.

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.