“Mustafa Kemal’in askeri olmak…”

Âmâlimiz efkârımız ikbâl-i vatandır

[Emelimiz düşüncemiz vatanın bahtının açıklığıdır.]

Namık Kemal

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerine, devrimlerine ve ilkelerine bağlılığı ifade eden bir deyimdir. Şu anlamları içerir:

Atatürkçü Düşünceye Bağlılık: Atatürk’ün getirdiği çağdaş, laik, demokratik ve bağımsızlık temelli yönetim anlayışını benimsemek ve savunmak.

Cumhuriyet Değerlerine Sadakat: Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkmak, laiklik, hukuk devleti, eğitim reformları gibi Atatürk ilke ve inkılaplarını desteklemek.

Bağımsızlık ve Özgürlük Ruhu: Atatürk’ün “Tam bağımsızlık” ilkesini benimseyerek ülkenin bağımsızlığını ve özgürlüğünü koruma kararlılığı göstermek.

Vatanseverlik ve Millet Bilinci: Türk Devlet’i ve ülkesinin birliği ve bütünlüğü için çalışmak, Türk ülkesini sevmek ve gelişmesi için çaba göstermek.

Siyasi ve toplumsal bağlama (düşüncelere) göre değişebilmekle birlikte, bu ifade genellikle Atatürk’ün mirasına sahip çıkmayı vurgulayan bir anlayışla kullanılır.

“Mustafa Kemal’in askeri olmak…” Gerçek bir askeri hiyerarşiyi ifade etmez. Ancak, Atatürk’ün yolundan gitmeyi, onun devrimlerini ve ilkelerini savunmayı temsil eder.

“Asker” kelimesi, disiplin, sadakat ve fedakarlık gibi anlamlar içerdiğinden dolayı Atatürk’e duyulan bağlılığı güçlü bir şekilde anlatır.

“Mustafa Kemal’in askeri olmak”, genellikle sembolik bir anlam taşır ve Atatürk’ün fikirlerini, inkılaplarını ve mücadelesini benimseyen, onun yolunda ilerleyen kişileri ifade etmek için kullanılır.

Bu ifadeyi daha iyi anlamak için;

1. Tarihsel ve Askerî Bağlam:

Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde büyük bir asker ve lider olarak öne çıkmıştır. Onun liderliği altında Kurtuluş Savaşı kazanılmış ve bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.

Dolayısıyla, “Mustafa Kemal’in askeri olmak“, onun ordusunun bir neferi gibi ona sadakatle bağlı olmayı ve onun idealleri doğrultusunda mücadele etmeyi ifade eder.

2. Atatürkçü Düşünce Sistemi ve İlkeler:

Atatürk, yalnızca bir asker değil, aynı zamanda büyük bir devrimci ve reformcuydu. Türkiye’yi çağdaş ve modern bir devlet haline getirmek için pek çok ilke ve inkılap gerçekleştirdi.

Bu nedenle, “Mustafa Kemal’in askeri olmak“, aşağıdaki değerlere bağlı olmayı da içerir:

Cumhuriyetçilik:

Monarşiyi ve saltanatı reddederek halkın egemenliğini esas almak.

Laiklik:

Devlet işlerini dini kurallardan bağımsız hale getirerek, herkese (inancı ne olursa olsun) eşit ve adil bir yönetim sunmak.

Milliyetçilik:

Türk milletinin bağımsızlığını, kültürel kimliğini ve birliğini korumak.

Halkçılık:

Toplumsal sınıf ayrımlarını reddederek, halkın refahını ve eşitliğini ön planda tutmak.

Devletçilik:

Ekonomik kalkınmada devletin aktif rol almasını savunmak.

İnkılapçılık: Sürekli yenilik ve gelişimi benimseyerek, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak.

3. Manevi ve Duygusal Boyut:

Bu ifade, sadece bir politik duruşu değil, aynı zamanda Kuvayı Milliye düşüncesine bağlılık göstergesidir. “Mustafa Kemal’in askeri” olmak, onun mirasına sahip çıkmak ve onun gösterdiği yolda ilerlemeyi kendine bir görev edinmek anlamına gelir.

4. Sembolik ve Günlük Kullanım:

Bu ifade zaman zaman farklı bağlamlarda kullanılır:

Sosyal ve Politik Söylemde:  Atatürkçü düşünceye sahip kişiler, kendilerini “Mustafa Kemal’in askeri” olarak tanımlayabilirler.

Milli Bayramlarda ve Anma Törenlerinde:  Atatürk’e bağlılığı göstermek için sıkça kullanılan bir ifadedir.

Sosyal Medya ve Günlük Hayatta: Atatürkçü bireylerin kimliklerini vurgulamak için kullanılır.

Kısacası, rahmetli Uğur Mumcu’nun tanımı ile “Atatürkçülük, sorgulayan, akılcı, bilimsel, bağımsızlıkçı ve halkçı bir düşünce sistemidir. Atatürk’ün askeri olarak, Atatürk’ün devrimlerini ileriye taşımak ve sürekli geliştirmek” demektir.

“Atatürk’ün askeri” olanların Atatürkçülük anlayışı, “dogmalara ve şekilciliğe saplanmadan, akılcı, bilimsel ve devrimci bir perspektifle Atatürk’ün fikirlerini savunmayı” rehber edinerek  “çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma” çabası içinde ve görüşünde olmaktır.

Kısacası Atatürkçülük, “bir çağdaşlaşma eylemidir.” “Atatürk’ün askeri olmak ise “Türk Milleti’nin ve Türk Devleti’nin çağdaşlaşması yoluna adamaktır.

“Atatürk’ün Askeri”nin rehberi olan Atatürkçülüğün Temel İlkeleri:

Bilim ve Akılcılık: Atatürkçülük, bilimsel düşünceyi ve aklı ön plana koyar. Atatürk’ün en büyük mirası, bilimi ve akılcılığı rehber edinmektir.

Bağımsızlık ve Anti-Emperyalizm: Atatürk’ün Askeri bir Atatürkçü, Atatürk’ün emperyalizme karşı verdiği mücadeleyi dikkate alarak, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını korumanın anti-emperyalist bakış ve düşünce ile mümkün olduğunu savunur.

Hukukun Üstünlüğü ve Demokrasi: Atatürk’ün hukuk reformları, Türkiye’yi “çok hukuklu sistemden uniform hukuk düzeni ve sistemine geçirmesi” toplumu çağdaşlaştırma yolundaki en önemli adımlardan biridir. Dolayısıyla,  hukuk devleti ilkesinin korunması ve “adaletinin devletin temeli olduğu” ilkesi Atatürkçülüğün “olmazsa olmaz”ıdır.

Tam Bağımsız Ekonomi: “Atatürk’ün Askeri” düşüncesinde olan Atatürkçüler, Atatürk’ün “siyasi bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla tamamlanır” anlayışını benimser ve savunur.

Dışa bağımlı ekonomik modelleri (gümrüksüz, açık pazar) reddederek “devletin ekonomide yönlendirici bir rol üstlenmesi gerektiğini” (planlı, halkçı, anti-emperyalist karma ekonomiyi) benimser.

Halkçılık ve Eşitlik: “Atatürk’ün Askeri” düşüncesinde olan Atatürkçüler, Atatürkçülüğün “halkın refahını ve eşitliği” olduğunun bilincindedir.

Kısacası, “Türk halkının ve devletinin çıkarlarını gözeten ve önceleyen bir anlayış”, Atatürk’ün askeri olmak demektir.

Kar, izleri örtmesin.

Evvel gidenlere selam olsun.