Nazi Almanyası’nın SSCB’ye saldırı planlarına ilişkin arşivlerin gizliliği kaldırıldı
Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Servisi (FSB), “Büyük Vatanseverlik Savaşı”nın başladığı ve savaşta ölen 27 milyon kişinin anıldığı Anma ve Keder Günü (22 Haziran) öncesinde Almanya’nın SSCB’ye saldırı planlarına ilişkin arşivlerin gizliliğini kaldırdı.
Hitler Almanyası, SSCB’ye ani saldırı planlarını büyük bir titizlikle maskeledi, bunun için Naziler geniş ölçekte çeşitli söylentiler yayarak yanıltıcı faaliyetler yürüttü. Bu çalışmanın ayrıntıları, “Büyük Vatanseverlik Savaşı”nın başlamasının 83. yıldönümü öncesinde Rusya Federal Güvelik Servisi (FSB) tarafından yayınlanan gizliliği kaldırılmış arşiv belgelerinde bulunuyor.
Mayıs 1945’in başlarında Kızıl Ordu’nun Berlin operasyonu sırasında, Sovyet karşı istihbaratçıları Potsdam’da Reich Eğitim ve Propaganda Bakanlığı’nın üst düzey yetkilisi Gruppenführer Werner Waechter’i tutukladı.
Waechter’in verdiği ifadeye göre, Aralık 1940’ta Goebbels’in SSCB’nin işgalinin hazırlıklarını Alman halkından ve Batı Avrupa ülkeleri hükümetlerinden gizlemek ve böylece saldırıyı ‘özellikle beklenmedik ve başarılı’ hale getirmek için sahte propaganda kullanma görevini verdiği ‘hazırlık komitesi’ kuruldu.
Waechter’e göre, Goebbels’in propagandası radyo, yazılı basın ve topluluk önünde konuşma yoluyla yapılan geleneksel propaganda ve söylentilerin yayılmasını sağlayan ‘sözlü propaganda’ olmak üzere iki bölümden oluşuyordu. Söylentileri yaymakla görevli özel ajanlar, çalışmalarının etkinliğini devletin propaganda departmanına bildirdi.
Sputnik’in aktardığına göre, örneğin, Goebbels’in emriyle, Stalin veya Molotov’un Berlin’e geleceğiyle ilgili söylentiler yayıldı. Bu söylentileri daha inandırıcı kılmak için Alman fabrikaları hızla Sovyet devleti bayraklarını dikmeye başladı.
İstihbarat servisleri tarihçisi Oleg Matveyev’e göre, onaylanan ‘yıldırım savaşı’ planı tamamen ani işgal üzerine inşa edildi, bu nedenle SSCB şahsında potansiyel düşmana dair dezenformasyon bunda belirleyici bir rol oynadı.
Matveev’e göre, SSCB liderliğini yanıltmaya yönelik kapsamlı kampanyada, Hitler’in kendisi, bakanlar, diplomatlar, siyasi ve askeri istihbarat, hükümet üyeleri ve yurtdışına giden ticaret ve ekonomi delegasyonları vb. dahil olmak üzere Alman devletinin üst düzey yetkilileri yer alıyordu.
Sonuç olarak, Almanya’nın her yerine yayılan sahte söylenti ve spekülasyonlar yabancı büyükelçiliklere ve istihbarat servislerine ulaştı, ardından bu devletlerin liderlerinin masasına bilgi şifreli telgraflar şeklinde konuldu ve uygun siyasi değerlendirmeler yapıldı.
İstihbarat servisleri tarihçilerne göre, Sovyet devlet güvenlik teşkilatları, tüm zorluklara rağmen, Üçüncü Reich’in SSCB’ye saldırı planları hakkında objektif bilgi elde etmeyi başardı. Savaş öncesindeki gergin ve çelişkili koşullarda, istihbarat servisleri Sovyetler Birliği liderliğine gerekli bilgileri sağladı ve böylece mesleki ve vatanseverlik görevlerini yerine getirmiş oldu.