New York Belediye Başkanı Eric Adams’a Türkiye ile ilgili hangi konularda suçlamalar yöneltiliyor?
New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkında, aralarında yolsuzluk, rüşvet ve yabancı ülkelerden yasa dışı bağış alma dahil beş konuda suçlamaların yöneltildiği iddianame hazırlandı.
57 sayfalık iddianamenin büyük bölümü, Adams ile Türk iş insanları ve Amerika’daki bazı Türk yetkililer arasındaki ilişkiler ağı üzerinden kuruldu.
Bu, görevdeki bir New York Belediye Başkanı için açılan ilk ceza davası oldu.
Suçlanan siyasetçinin, Türkiye ile ilişkilerinin 2015 yılında henüz ilçe belediye başkanıyken başladığı kaydediliyor.
İddianamede temel olarak, Adams’a Türkiye’nin üzerinde nüfuz kurmasına izin verecek şekilde hediye ve yasa dışı bağış kabul etme suçlaması yöneltiyor.
100 BİN DOLARIN ÜZERİNDE
ABD Savcısı Damian Williams, Adams’ın varlıklı Türkler ve en az bir Türk yetkiliden aldığı hediyelerin ve seyahat indirimlerinin 100 bin doların üzerinde olduğunu belirtti.
Savcı, hediyeler ve gerçek değerinin altında gösterilen iş dışı aktiviteler arasında İstanbul’da yat turları, Türk Hava Yolları Business Class biletleri, lüks restoranlarda ve eğlence mekanlarında ağırlamayı da sayıyor.
Varlıklı bir Türk iş kadınının, Adams’a İstanbul’da sahip olduğu bir lüks otelde bedava ya da büyük bir indirimle kalma imkanı sağladığı belirtiliyor.
Savcı Williams, “Bunlardan hiçbiri kamuoyuna açıklanmadı” dedi ve bazı durumlarda Adams’ın sahte belgelerle bunları örtbas ettiğini iddia etti.
Beş suçlamadan da suçlu bulunması halinde Belediye Başkanı Adams, 45 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
64 yaşındaki Adams suçlamaları reddediyor ve istifa etmeyeceğini söylüyor. Ancak Amerikan siyasetinde önemli isimler de istifa çağrısı yapmaya başladı.
“İHTİYAÇ DUYACAK BİR ÜLKE DEĞİL”
New York’taki iddianame Türk siyasetinde de konuşulmaya başladı.
CHP lideri Özgür Özel New York’ta yaptığı açıklamada “Türkevi’nin alarm sisteminde 60’tan fazla kusur tespit edilmiş. Türk diplomat, Adams’a yapılan iyilikleri anımsatmış” dedi.
Özel, “Türkiye rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil” şeklinde konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise iddianamede adları kodlanarak geçen beş Türk iş insanının, ABD siyasetine “bağış yapmakta cömert ve hevesli” olmasının arkasındaki motivasyonu merak ettiklerini söylüyor.
New York Post gazetesinin 27 Eylül tarihli manşeti, Osmanlı ifadesini de içine alacak şekilde “Büyük Soygun” başlığını taşıyor. Bu aynı zamanda Büyük Araç Soygunu (Grand Theft Auto) isimli oyuna da bir gönderme.
TÜRKEVİ İLE İLGİLİ İDDIALAR
İddianamede o dönem New York’ta görevli olan bir üst düzey Türk diplomatın ismi birçok kere geçiyor.
Bu kişinin Rana Abbasova isimli kişiyle iletişimde olduğu iddia ediliyor.
Abbasova’nın Belediye Başkanı Adams’ın Dış İlişkiler Ofisi’nin protokol direktörü olarak çalıştığı belirtiliyor.
Abbasova ile diplomatın, Adams’ın Türk Havayolları biletleri ve İstanbul’da geçirdiği sürede lüks bir kalış yapabilmesi için konuştuğu öne sürülüyor.
Bu hediyeler ve indirimler sonrası aynı diplomatın Abbasova’ya, New York’taki 36 katlı Türkevi binasıyla ilgili yardım talebinde bulunduğu iddia ediliyor.
İddianameye göre, New York itfaiyesi binanın yangın güvenliğiyle ilgili kaygılar nedeniyle açılış için onay vermemekte diretti.
Binanın açılışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın New York ziyaretine yetişmesi için Türk diplomat, Abbasova’ya mesaj atarak “Sıra sizde” dediği öne sürülüyor.
İddianameye göre, Adams sonrasında New York itfaiyesinin yangın güvenliğinden sorumlu yetkililerine baskı yaptı ve binanın yangın güvenliği sistemleriyle ilgili çekincelerini dile getirmelerine karşın, açılış için gereken onayın verilmesini sağladı.
Federal savcılar, “Adams müdahale etti ve gökdelen Türk yetkilinin istediği gibi açıldı” diyor.
Binada Türkiye’nin New York’taki Başkonsolosluğu, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği ve Merkez Bankası New York Temsilciliği gibi önemli misyonlar yer alıyor.
İddianamede o dönemki Türk Büyükelçiliği yetkilisinin, Adams’ın ‘Ermeni Soykırımını Anma Günü’nde bir açıklama yayımlanmaması için güvence aldığı da yer alıyor.
Savcı Damian Willams, iddianemeyle ilgili basın toplantısında Türkevi ile ilgili suçlamaları da anlattı.
‘BENİM TARZIM TÜRK HAVAYOLLARI’
İddianamede Eric Adams’ın Türk Havayolları ile uçmaktan büyük keyif aldığını söylediği belirtiliyor, hatta “Benim uçuş tarzım Türk Havayolları” dediği ifade ediliyor.
New York savcılığı, Adams’a toplamda 123 bin dolar değerinde biletleme avantajı sağlandığını öne sürüyor.
Bu avantajların kimi zaman, Business Class’a yükseltme ya da indirimli bilet olarak sağlandığı belirtiliyor.
Adams’ın bazı durumlarda THY’nin uçmadığı hatlara seyahat etmekten vazgeçtiği öne sürülüyor.
İddianamede Adams’ın yardımcılarından biriyle havayolu yetkilisi arasındaki konuşma da yer alıyor.
Bu konuşmada Adams’a ‘çok pahalı bir bilet’ 50 dolara teklif ediliyor ancak belediye başkanının yardımcısı bu bilet alımının gerçekmiş gibi gözükmesi için ‘1000 dolar civarına’ çekilmesini istiyor.
New York’ta Türk Havayolları yetkilisi olarak çalışan ve daha sonra Adams’ın ekibine giren bir kişi de iddianamede yer alıyor. Bu kişinin evinin arandığı ifade ediliyor.
Bu indirimlerin ve sınıf yükseltmelerin 2016’da başladığı iddia ediliyor.
New York Times gazetesinin 27 Eylül tarihli manşeti ise ‘Adams Rüşvet ve Yolsuzlukla Suçlandı’
YASA DIŞI BAĞIŞLAR
New York’taki savcılık Eric Adams’ın yasa dışı bağış topladığı iddiasına da yer veriyor.
Savcılığa göre Adams’a yabancı ülkelerden bağışlar “kaçakçılıkla” sisteme sokuldu. Bunun yapılabilmesi için de bağışlar ABD vatandaşı kişiler tarafından yapılır gibi gösterildi.
Bu bağışlar başlığında da başka bir Türk vatandaşının ismi öne çıkıyor.
İnternet sitesinde kendisini, gazeteci, marka temsilcisi, influencer gibi işlerle tanımlayan bu kişinin bağışlarla ilgili aracılık yaptığı öne sürülüyor.
Bu kişi ile Rana Abbasova arasındaki bir bağış konuşması da iddianamede yer alıyor.
İkili arasındaki konuşmada Abbasova, ABD dışı bağışlar konusunda Adams’ın ‘üzerine kir bulaşmaması için’ dikkatli olmak isteyeceğini öngörüyor.
Ancak Adams’ın Abbasova’ya da ‘sürpriz’ olacak şekilde bu bağışları kabul ettiği öne sürülüyor.
Aynı Türk vatandaşı ile Abbasova ve Eric Adams’ın, seçim sonrası bir restoranda buluştuğu iddiası da yöneltiliyor.
Bu buluşmada, yeni bağışların gündeme geldiği, Türk vatandaşının 2025 seçimleri için de bağış önerisinde bulunduğu öne sürülüyor.
Adams’ın bu teklife sıcak yaklaştığı kaydediliyor.
New York savcılığının Adams’ın Türk vatandaşlarıyla kurduğu ilişkileri uzun süredir izlediği iddianameden anlaşılıyor.
Aynı Türk vatandaşının, Adams’ın 2021’de seçilmesi sonrası, bir başka iş insanı ile yaptığı konuşma da iddianamede yer alıyor.
Buna göre bu kişi, “Ankara’daki büyüklerimize gidip, bunu nasıl ülkemizin lobi faaliyetlerine olumlu yansıtabiliriz konuşacağım” dediği iddia ediliyor.
ABD Savcısı Damian Williams 2018’de başlayan bu yasa dışı bağış görüşmelerinin 2021 sonlarına kadar sürdüğünü iddia ediyor.
2023’e gelindiğinde ise Başkan Adams’ın bu bağış ilişkilerini yeni seçim kampanyası içi yeniden kurmaya çalıştığı öne sürülüyor.